TARİHE GEÇTİNİZ.....İzmir Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurul Kararına rağmen Minareyi Kurtardılar.....
Ulu Cami, Kurşunluoğlu Konağı ve Külahçıoğlu Un Fabrikası’nın başına gelenler, Denizlili bürokratların
sayesinde Kayı Pazarı Minaresi’nin başına gelmedi. Bürokratlar, Kurul’un “yıkılmadan korunsun” dediği
minareyi kurtardı.
Adı, Kayı Boyu’ndan gelen Türkler’in kurduğu pazaryerinde bulunması nedeniyle Kayı Pazarı Camisi olan
Çal’a bağlı Süller Beldesi’ndeki minare yıkılmaktan kurtuldu. Yerel bürokratlar inisiyatiflerini kullanarak
kurul kararına rağmen minareyi restore etmek için kolları sıvadı.Merdiven ve tuğlalar çürüdü
Yüzyıllardır ayakta duran minarenin kurtarılması için çalışma başlatan Kültür Müdürlüğü, mimar Hülya
Kahveci’den rölöve ve restorasyon projesi hazırlamasını istedi. İlk önce olduğu haliyle korunması
yönünde rapor veren Kahveci, minareyi yerinde inceleyince fikrini değiştirdi. Tuğlaların ve minarenin
taşıyıcı sistemini oluşturan merdivenlerin yağmur suları nedeniyle eridiğini gören Kahveci, minarenin
sökülerek yeniden inşa edilmesi için rapor hazırladı.Restorasyon projesi onaylandı
Hazırlanan rapor İzmir 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na gönderildi ve
Hazırlanan rapor İzmir 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’na gönderildi ve
restorasyonun sökülerek yapılacağı bildirildi. Raporu inceleyen kurul, restorasyon projesini olduğu
haliyle onayladı ancak “yıkılmadan sağlamlaştırılmasını” istedi. Ancak Aydın Vakıflar Bölge Müdürlüğü
ve Denizli Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü’nün uzman üyeleri, minarenin yıkılmadan sağlamlaştırılmasının
mümkün olmadığını belirterek karşı oy kullandılar.
Ödenek ayrıldı Minarenin yıkılmadan sağlamlaştırılmasının mümkün olmadığını düşünen Kültür ve
Ödenek ayrıldı Minarenin yıkılmadan sağlamlaştırılmasının mümkün olmadığını düşünen Kültür ve
Turizm Müdürü Mehmet Korkmaz ve Müze Müdürü Hasan Hüseyin Baysal, Vali Gazi Şimşek’in de
onayını alarak minarenin aslına uygun olarak yeniden inşa edilmesine karar verdi. Ardından
çalışmalar başladı ve minarenin tüm tuğlaları sökülerek Çal Belediyesi’nin bir deposuna yerleştirildi.
Ayrıca Özel İdare Bütçesi’nden 20 milyar lira ödenek ayrıldı. Kurtulması mümkün değildi Minarenin önce rölöve,
ardından da restorasyon projesini hazırlayan mimar Hülya Kahveci, incelemeye gittiklerinde
minarenin yıkılmak üzere olduğunu söyledi. Projeyi hazırladıktan sonra Kültür Müdürlüğü’ne teslim
ettiğini belirten Kahveci, “Proje için gittiğimde, minarenin külahı olmadığından yağmur suları nedeniyle
tuğlaların ve merdivenin ezildiğini gördüm. Minarenin taşıyıcı sistemini merdivenler oluşturduğu
için merdivenlerin sağlamlığı tartışılır durumdaydı. Ben raporumda minarenin şakulünün kaydığını ve
ağırlığı taşımasının risk olduğunu yazdım. Ayrıca zarar vermeden sökülmesini de önerdim” dedi.
de alabilirdik. Ancak bu kez de içeriye doğru yıkılacaktı. Sadece dış cephesi eski olsa bir takım
kimyasallarla yapıştırıp kurtarabilirdik. Ama taşıyıcı sistem olan merdivenler eskimişti” diye konuştu.
Vali Gazi Şimşek ise uzmanların raporları ışığında hareket ettiklerini söylerken, “Önümüze gelen
Vali Gazi Şimşek ise uzmanların raporları ışığında hareket ettiklerini söylerken, “Önümüze gelen
raporlarda buranın kurtarılmasının başka yolunun olmadığını anladık. Kurtarılması için bütçe ayırarak
vinç ve usta aracılığıyla tuğlaları tek tek söktük.Tuğlaları Çal Belediyesi’ne ait depoya kaldırdık.
Aslına uygun malzeme üretilmesi için bağlantılar kurduk. Bu aşamada ilk önce duvarların ortaya
çıkarılması için Müze Müdürlüğü aracılığıyla kazı yapacağız. Duvarları ortaya çıkardıktan sonra
duvar bağlantılarını yapıp minareyi tekrar inşa edeceğiz” dedi.
Horozmedya Bülent ÖZTÜRK 24.12.2004
Horozmedya Bülent ÖZTÜRK 24.12.2004
emeği geçenlere teşekkürler
YanıtlaSil