25 Ağustos 2019 Pazar

AŞAĞISEYİT KÖYÜ SUDAN KOYUN ATLATMA ŞENLİĞİ ve EFSANESİ


Denizli’nin Çal İlçesi, Aşağıseyit (Köyü) Mahallesi’nde geleneksel olarak 846 yıldır devam eden “koyun olimpiyatı” diye de adlandırılan, insanın, sahip olduğu hayvana olan sevgisi ve onunla bütünleşmesini ortaya koyan bir etkinliktir. Her yıl Ağustos ayının son haftası düzenlenir. Sabahın erken saatlerinde, sürülerin el koyunlarının öncülüğünde Menderes Irmağı’na girmeleri ile yarışlar başlar ve ikindiye kadar devam eder. Çobanla birlikte suya atlayan el koyun olarak adlandırılan (sürü lideri) koyun ve sürünün diğer koyunlarının Menderes Nehri’nin bir yakasından diğer yakasına geçişi çobanlar arasında yarıştırılır. Aşağıseyit (Köyü) Mahallesi’nde her yıl düzenlenen yarışmaya ilham olan efsane; bir ağa kızına âşık olan Karakoyunlu aşiretinden Mehmet isminde bir çoban vardır. Bu çoban Çal yöresine yerleşen Oğuz beylerinin birinin büyük koyun sürüsünü dağlarda, ovalarda otlatan ve yörede çok sevilen bir çobandır. 






Çoban Mehmet ile bu beyin kızı olan Zeynep birbirlerine âşık olur. Ancak, Bey’den kızını isteyen çoban Mehmet umduğunu bulamaz. Bey, kızı Zeynep’i çoban Mehmet’e vermez. Çoban Mehmet’in ısrarlarına dayanamayan ve kızını da vermek istemeyen Bey, çoban Mehmet’e tek bir şartla kızını vereceğini söyler. “Eğer koyunları 3 gün boyunca sadece tuz ile besleyip 3. günün sonunda Büyük Menderes Nehri'nden su içirmeden karşıya geçirirsen kızımı sana vereceğim” der. 

Çoban Mehmet’in sevdiği kıza kavuşması için başka çare kalmamıştır, bu yüzden Bey’in şartını kabul eder. Çoban Mehmet koyunlarını 3 gün boyunca tuz ile besler, tek umudu ise sürünün lideri olan kara koyundadır. Kara koyunun kulağına her gün sabah-akşam fısıldayarak yalvarır. “Benim için, aşkım için su içme. Ben ne dersem onu yap. Ben suya atlayınca arkamdan sen de atla, ancak su içmeden karşıya geçmen şart” der. Çoban Mehmet kara koyunu, allı-morlu renklere boyar ki diğer koyunlardan ayırt edilebilsin. Her gün elleri ile kara koyunu besler, yanından hiç ayırmaz. 

Bu yüzden sürünün lideri olan bu allı-morlu renklere boyanarak süslenen koyunlara “el koyunu” adı verilmiştir. Çoban Mehmet 3. günün sonunda koyunları Büyük Menderes Nehri’nden su içirtmeden karşı tarafa geçirir. Çoban Mehmet, Bey’inin şartını yerine getirmiştir. Ancak Bey sözünde durmaz ve kızını gene de çoban Mehmet’e vermez. Su içmeden karşı tarafa geçen koyunların hepsi susuzluktan ölerek telef olurlar. 

Bey kızı Zeynep aşkından hasta olup yataklara düştüğü için çoban Mehmet o yöreden kovulur. Çoban Mehmet’in kovulması ile birlikte Bey kızı Zeynep amansız bir  hastalığın pençesinden kurtulamaz ve ölür. Bunu duyan çoban Mehmet ise mecnun gibi ömrünü dağlarda koyunlarına kaval çalarak geçirir (Kara, 2012, s. 49-50). Bu aşk öyküsünün hatırasını yaşatmak için ise Aşağıseyit Köyü ve çevre köylerdeki çobanlar, her yıl Ağustos aynının sonlarında kendi aralarında bir yarış düzenleyerek çoban Mehmet’in büyük aşkına saygılarını gösterirler.          


                                              Kaynak;ASIRLIK BİR SEVDA ÖYKÜSÜ: “AŞAĞISEYİT KÖYÜ SUDAN KOYUN ATLATMA YARIŞI VE YÖRÜK ŞENLİĞİ”Ayşegül KOYUNCU OKCA 10/14 Fall 2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

https://denizli-turizmi.blogspot.com/2014/07/

https://denizli-turizmi.blogspot.com/2014/07/