Turizm alanındaki gelişmeler dünya
ekonomisinde özellikle son yıllarda giderek artan bir önem kazanmaktadır.
Dünyada en hızlı gelişen sektörlerden biri olan turizmin hacmi, son 40 yılda,
yıllık ortalama yüzde 7,4'lük bir ivme ile artış kaydetmiştir.
Turizmdeki bu gelişme sürerken,
Türkiye'de de turizm yatırımlarına verilen önem giderek artmış ve son yıllarda
da dünyadaki tanıtım çabalarının da sonucu olarak turizm sektöründe çarpıcı
gelişmeler kaydedilmiştir.
Kültür Bakanlığımız , değişen
tüketici tercihlerini de göz önüne alarak turizmin çeşitlendirilmesi, ülke
sathına yaygınlaştırılması, değerlendirilmemiş turizm potansiyeline işlev
kazandırılması amacıyla, ülkemizin tüm yörelerinde mevcut doğal ve kültürel
değerlerin araştırılması ve turizme kazandırılması çalışmalarını
yürütmektedir.
Bu çalışmalardan biri olan “ıpek
Yolu–Han ve Kervansarayların Turizme Kazandırılması” projesi kapsamında;
Kültürel mirasımızın en önemli unsurlarından ve çoğu doğaya, çevresel etkenlere
yenik düşmüş olan han ve kervansarayların korunması, bir koruma kullanma
dengesi içerisinde yaşatılarak “Tarihi ıpek Yolu”nun canlandırılması
planlanmıştır.
İpek Yolu, bugün de olağanüstü
bir tarihsel ve kültürel zenginlik sunmaktadır.
Bu yol, Orta Asya'yı Avrupa'ya
bağlayan bir ticaret yolu olmasının ötesinde, 2000 yıldır bölgede yaşayan
kültürlerin, dinlerin, ırkların da izlerini taşımaktadır.
Orta Asya Türk Cumhuriyetleri'nin
de bağımsızlıklarını kazanmalarından sonra, ıpek Yolu 'nun hem bir ticaret
yolu, hem de tarihsel ve kültürel değer olarak yeniden canlandırılması gündeme
gelmiştir. Bu nedenle, ilk etapta ana tur güzergahları ile çakışan ıpek Yolu
üzerinde değerlendirilmesi düşünülen, han ve kervansaraylara ilişkin ön etüdler
yapılmış ve 11 adet kervansaray belirlenmiştir. Belirlenen bu kervansaraylardan
2 tanesi ilimizde yer almaktadır.
Çardakhan
Kervansarayı
Denizli–Afyon
karayolu üzerindeki Çardak ilçe merkezinin içinde bulunan ve bu han, portali
üzerindeki yedi satır kitabesine göre, Alaeddin Keykubat zamanında, onun azadlı
kölesi ve emirlerinden Esededdin Ayaz bin Abdullah el şahabi tarafından
yaptırılmıştır. 1230 (H.627) yılı Ramazan ayında bitirilmiş ve kitabesine göre
“Ribat” olarak yapılmıştır. Doğu-batı doğrultusunda inşa edilen han, oldukça
geniş kare avlusu ve altı bölümlü, beş sahından oluşan holü ile sultan
hanlarının sadeleşmiş bir benzerini oluşturmaktadır.
Kapalı mekan
doğu-batı ekseninde dikdörtgen planlıdır. Derinlemesine dört sıra halinde ve
her bir sırada beşer paye kullanılması ile beş sahın oluşturulmuştur. Han Dinar
ilçesine bağlı olduğu dönemlerde “Hanabat” ismiyle anılmakta ve Kurtuluş Savaşı
sırasında da zahire ambarı olarak kullanıldığını kaynaklardan öğreniyoruz. Kültür
ve Turizm Bakanlığınca UNESCO Dünya Miras Listesi’ne aday gösterilerek
2000 yılında geçici listeye dahil edilmiştir.
Akhan
Kervansarayı
Denizli–Afyon
karayolunun 7. Km.sinde bulunan han, aynı adı taşıyan köyün hemen girişinde yer
alır. Anadolu Selçuklularının batıdaki son kervansaraylarından olan, ve iki
kitabesi bulunan Ak Han sultan hanları şemasına uymakla beraber, oldukça küçük
bir handır.
Han'ın iki
kitabesi bulunmaktadır. Kapalı olan kısmı 1253 (H.651) yılında, avlu 1254
(H.652) de tamamlanmıştır. Yaptıran Vali Seyfettin Karasungur bin Abdullah'tır.
Kitabede II. ızzettin Keykavus'un adı geçmektedir. Simetrik bir plan
göstermeyen kervansaray açık ve kapalı bölümlerden oluşmaktadır. Toplam
1100m2'lik bir alan üzerine oturmakta olup, kare bir avlu ve derinlemesine
dikdörtgen bir holden oluşmaktadır.Kapalı mekan derinlemesine iki sıra paye ile
üç sahına ayrılmıştır. Ortada bulunan sahın yan sahınlardan daha geniş ve
yüksek tutulmuştur. Üst kısım tonoz ile örtülmüştür. Sivri kemerli niş
biçiminde portali, basık kemerli giriş kapısı ile yarım metre dışa taşmıştır.
Üzerinde bulunan kitabesi ile oldukça sade bir görünüşe sahiptir. Kapalı mekanın
simetrik düzenlemesine karşın avluda asimetrik bir plan karşımıza çıkmaktadır.
Avlu girişinin sağ tarafındaki bölümde, iki katlı mekanlar, bir eyvan ve iki
kapalı birim yer almasına rağmen, diğer tarafta revaklar ve kapalı mekana
bitişik tonozlu iki mekan yer almaktadır. Han'ın avlu portali geometrik ve
plastik süslemeleri ile oldukça görkemlidir. Portalde görülen en önemli özellik
ise, Konya-Karatay Han ile rekabet edecek derecede figürlü süslemelere sahip
olmasıdır. Geyik, sfenks, kuş, kartal, aslan, ejder vb. hayvan figürleri,
gamalı hac motiflerinin aralarına yerleştirilmiş, oldukça grift bir süsleme
oluşturulmuştur. Mimari bakımdan önemli bir şaheser olan Ak Han'ın bazı
bölümlerinde ince işçilik istemeyen kesme taş kullanılırken, avlunun güney ve
batı cephesi orijinal düzgün mermer kaplamadır. Yapının içinde ve dışta
devşirme taş malzeme yoğun olarak göze çarpmaktadır. Kültür ve Turizm
Bakanlığınca UNESCO Dünya Miras Listesi’ne aday gösterilerek 2000 yılında
geçici listeye dahil edilmiştir.