https://denizli-turizmi.business.site/posts/935421245034657041?hl=tr
https://www.facebook.com/denizlikultur/
ANTİK DÖNEMDE BAŞLAYAN SAĞLIK VADİSİ ÖZELLİĞİ
Denizli Çürüksu (Lykos) Ovası; termal su, coğrafi konum
ve iklim koşullarının uygunluğu şeklinde özetlenebilecek üç temel unsurun
birleşmesiyle antik dönemlerden bu yana sağlık vadisi özelliğini taşımaktadır.
Bu
bereketli topraklara Büyük Menderes ve Çürüksü (Lykos) ırmakları hayat vermektedir.
Küçük, fakat verimli ovaya adını veren, Lykos (Çürüksu) Nehri; Honaz (Kadmos)
Dağı eteklerinden doğarak Lykos
(Çürüksu) Ovası'nın ortasından geçip,
Sarayköy yakınında Büyük Menderes Nehri'ne karışmaktadır.
Çürüksu (Lykos) Vadisi, Afyon'dan başlayan ve
Aydın'a kadar uzanan fay hatları boyunca termal su kaynaklarına sahiptir.
Termal su, vadide insanlar tarafından binlerce yıldır tedavi amaçlı kullanılmış
ve anıtsal hamamlar yapılmıştır. Bu
nedenle Çökelez Dağı ve Honaz Dağı eteklerinden
Kaklık çevresine kadar olan alanlarda çok zengin ve kaliteli traverten ocakları
yer alır.
ANTİK
DÖNEMLERDE TIP
Antik dönemde Denizli çevresinde yer alan; Hierapolis, Laodikeia, Attouda, Karura, Herakleia Salbace ve Eumeneia kentlerinde tıp, bir bilim dalı olarak kabul edilmiştir.
Antik kaynaklara
göre, Laodikeia,
Attouda ve Karura
arasında büyük saygı gören Men Karou Tapınağı
ve tapınak yanında
yer alan önemli
bir tıp okulunun varlığından
söz edilir. Ayrıca
Herakleia Salbace Antik Kentinde bir tıp okulu vardı ve burada antik dünyanın en önemli hekimleri yetiştiriliyordu.
Sağlıkla
İlgili Binici Tanrı Heykeli
Laodikeia Sağlık Kabartması
Büyük Menderes Irmağı yanında kurulmuş olan Tripolis Antik Kenti’nin kuruluş amaçlarından biri de günümüzde Yenicekent Kaplıcaları olarak bilinen termal su kaynaklarından tedavi amaçlı yararlanılmasıdır.
Sarayköy-Tekke Kaplıcaları olarak bilinen bölgede antik dönemde Karura adında bir kent kurulmuştur. Bu kentin kaplıcalarının sağlık ve tedavi amaçlı olarak kullanıldığı antik kaynaklardan bilinmektedir. Binlerce yıldır bölgemizde bilime dayalı tıp ve termal suya bağlı tedavi uygulanmaktadır.
Hierapolis’in, arkeoloji literatüründe Holy City (Kutsal Kent) olarak adlandırılması, kentte bilinen tapınak, yapı ve sıcak su kaynaklarının varlığından kaynaklanmaktadır.Roma döneminde kent, kaplıcalarıyla önemli bir tıbbi merkez haline gelmiş ve şifa bulmak amacıyla diğer Roma kentlerinden gelen hastalar burada yaşamlarının sonuna kadar kalmışlardır. Antik şehrin nekropolü, çoklukla bu hastaların mezarlarından oluşmaktadır. mezarlar kültürel ve mimari çeşitlilik içermektedir. Hierapolis'teki Nimfeum (Antik Çeşme) ve Roma Hamamları, kentin bu özelliği nedeniyle inşa edilmiş ve bu yapılar, günümüze kadar varlığını korumuştur.
1.800 yıldır termal tedavinin uygulandığı 2014 yılındaki Termal Tedavi Merkezi ve Hamam Kompleksi Tarihi Yapının Restoresinden; Anadolu topraklarında ender bulunan ve günümüzde halen devam eden Karahayıt bölgemizin 4-5. yüzyıldan bu yana sağlık amaçlı kullanılan bir turizm merkezi olduğu, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü arkeologları tarafından yapılan çalışmalarda elde edilen bilgi ve belgelerle ortaya çıkmıştır. Dolayısiyle Karahayıt bölgesine insanların şifa bulmak amacıyla geldiği ve termal tedavinin bu bölgede 1.800 yıldır yapıldığı tespit edilmiştir.
TELKİN VE TERAPİDEN, TEŞHİŞ VE
TANIYA
Antik
dönemde bölgede şüphesiz önemli bir tıp merkezi Eumeneia (Çivril-Işıklı Mahallesi) kentinde yer alırken, Kent
yakınındaki Attanassos Hieronu yakınında kurulmuş önemli bir tıp okulu yer almaktaydı. Antik dönemde Eumeneia Kenti’nde tıp bir bilim olarak kabul edilmiştir. Attanassos
Hieronu’nda hastalar
telkin ve terapi
yoluyla tedavi
edilirlerken, bu tıp okulunda teşhis-tanı
ve tedavi yoluyla
hizmet veriliyordu.
ÜLKEMİZİN JEOTERMAL KAYNAK
POTANSİYELİ
•Günümüzde termal kaynaklara bağlı sağlık turizmi dünyada önemli bir yer tutmaktadır.
•Ülkemizde
debileri 2-500 lt/sn
arasında değişen 1600
dolayında termal kaynak bulunmaktadır.
•Kaynak
zenginliği açısından Dünyada
ilk 5 ülke
arasında Avrupa’da ise 1. sırada
yer almaktadır.
•Ayrıca
Avrupa’da kaplıca kullanımı bakımından İtalya(300) ve Almanya(260) ‘dan sonra
Türkiye 240 adet kaplıca ile 3.sırada
bulunuyor.
•Bu
Kaplıcalardan 73 adedi Turizm Merkezi, 5 adedi ise Kültür ve Turizm Koruma ve
Gelişim Bölgesi ilan edilmiştir.
GÜNÜMÜZÜN TERMAL SU VE SAĞLIK KENTİ
Denizli’nin turizm vizyonunun içinde
yer alan jeotermale dayalı sağlık turizmi sayesinde, Pamukkale- Karahayıt- Akköy Gölemezli- Buldan Yenicekent- Sarayköy arasında uzanan
Türkiye’nin en güzel ve sağlık turizmi açısından zengin potansiyele sahip
termal bölgesindeki sıcaklığı 36 0C
ile 240 0C
arasında değişen sularımızda, kür parkı ve kür merkezi kullanımlarıyla insan
sağlığı açısından önemli olup, turizm
ve rekreasyona yönelik nitelikli ve uluslararası standartlara sahip tesislerde
konaklama, eğlence, dinlence ve spor olanaklarının sunulduğu 12 ay boyunca
hizmet verilmektedir.İlimiz sınırları içinde yer alan
termal sular, kalp, damar sertliği, tansiyon, romatizma, deri, göz, raşitizm,
felç, sinir hastalıklarına, uyuz, kaşıntı gibi deri hastalıklarına iyi geldiği
gibi ılık içildiğinde mide, damar iltihapları ve reyno hastalığının tedavisine de iyi
geldiği bilinmektedir. Bilhassa çamur banyosuyla alınan tedavi ile cildin daha
genç ve zinde hale gelmesi mümkün olabilmektedir.
Denizli’de;
Turizm İşletme Belgeli 6.272 yataklı 26 tesis, Belediye Belgeli 6.879 yataklı
78 tesis ve 5.157 yataklı 129 pansiyon ile turizme hizmet sunan toplam 18.308
yataklı 233 tesis bulunmaktadır.Bu
toplam 18.308 yatak kapasitesinden termal turizme hizmet veren; Karahayıt’ta 3.500 yataklı 7 (yedi),
Sarayköy’de 300 yataklı 2 (iki) adet olmak üzere toplam 9 (dokuz) adet Sağlık
Bakanlığı’ndan ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan belgeli termal konaklama
tesisi bulunmaktadır.
DÜNYANIN
EN ZENGİN TERMAL SU KAYNAKLARI
Kültür ve Turizm Bakanlığımızca,
Termal Turizm Master Planı çerçevesinde, Termal Turizm Kentleri Projesi
çalışmaları başlatılmış, bu kapsamda ülkemizde 4 (dört) ayrı öncelikli
geliştirilecek bölge belirlenmiş, bunlardan biri olan Güney Ege Bölgesi içerisinde
4 (dört) il ele alınmıştır. Bu bölgede yer alan illerden biri de Denizli’dir.Termal su kaynakları bakımından zengin olan diğer turizm türleri ile entegre olabilecek ve destinasyon oluşturabilecek
öncelikli geliştirilecek bölgeler içinde yer alan Denizli’de, termal marka kent oluşturulmak üzere; Çardak, Akköy Buldan ve Sarayköy Bölgesinde Kültür ve Turizm Bakanlığınca 2006/11354 sayılı
karar
ile
16 Aralık
2006 tarihinde Termal Turizm Merkezi ilan edilmiştir. Ancak planlamada yaşanan sorun nedeniyle,25 Şubat 2008 gün ve 13317 sayılı
Bakanlar Kurulu kararıyla Akköy-Gölemezli,
Sarayköy ve Buldan-Tripolis
Termal Turizm
Merkezleri birleştirilerek;
Denizli Termal
Kültür ve Turizm
Koruma ve Gelişim
Bölgesi adı ile tek merkezde
toplanmıştır. Ağustos
2015 tarihi itibariyle
Planlama çalışmaları
tamamlanmış olup turizm
yatırımcılarına tahsisi
yapılacaktır.
Bu bölgede ve Karahayıt Bölgesinde
turizm
yatırımı yapanlar 5. Bölge Teşviklerinden yararlanabileceklerdir.Turizm cenneti Pamukkale'ye bir km mesafede bulunan Karahayıt Mahallesi’nde, yılın her mevsiminde ana kaynağından çıkan kendine has kırmızı renkli şifalı termal suyun ve termal çamurun sıcaklığı 58ºC olup; zengin mineralleri ile eşsiz bir sağlık kaynağıdır. Denizli ili Pamukkale ilçesi sınırları içerisinde bulunan, doğa harikası beyaz travertenleri, şifalı termal suları ve arkeolojik değerleri ile Kültürel ve doğal miras olarak dünyada eşi benzeri bulunmayan Pamukkale Örenyeri 1988 yılında, UNESCO tarafından Dünya Miras Listesi’ne almıştır.
PAMUKKALE
TERMAL SAĞLIK KENTİ
“Kentsel Dönüşüm Projesi” kapsamında Karahayıt’ın “Pamukkale Termal Sağlık Kenti” adıyla yeni bir konseptte destinasyon olması için yeni yapılanma, dönüşüm ve çevre düzenleme çalışmaları ile tanıtım ve pazarlama çalışmaları hızla devam etmektedir.
Bu kapsamda Karahayıt kentsel dönüşüm çalışmaları ve kent ormanı düzenlemeleri yapılmaktadır. Bölgedeki yol ve ulaşım sistemi yenilenerek, ulaşım düzenli ve konforlu hale getirilmiştir. Arkeolojik
ve doğal değerler,
yapılan çalışmalarla
ortaya çıkarılmakta
ve ziyaretçilere görsel
olarak sunulmaktadır.
Yine bu proje kapsamında
Karahayıt ve çevresi
jeotermal sıcak su kaynaklarının
sürdürülebilir kullanımı
için bölgedeki
termal suyun tek elden merkezi
sistem dağıtımının
sağlanması çalışmaları
tamamlanmış olup, önümüzdeki
günlerde uygulamaya
başlanılacaktır. Karahayıt’ta 1.500 yatak
kapasiteli 6 adet Turizm Belgeli termal tesisin inşaatı devam etmektedir.Ayrıca
bölgeye yapılacak yatırımların en önemlisi sayılan, zengin
jeotermal kaynaklarını tedavi amaçlı kullanarak hizmet verecek Türkiye’nin ilk Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’nin inşaat çalışmalarına Pamukkale Üniversitesi tarafından önümüzdeki günlerde başlanması beklenmektedir. Karahayıt’ta kentsel dönüşüm projelerinin tamamlanmasının ardından bölgenin çehresi değişecektir. Hastane, klinik, kür merkezleri, otelleri, eğlence merkezleri, spor ve yeşil alanlarıyla insanların gezerek tedavisini yaptırabileceği, tedavisini yaptırırken keyifle zaman geçirebileceği sosyal bir alan oluşturulacak ve böylece turistler hem kültür turizmi için hem de termal-sağlık turizmi için İlimize geleceklerdir. Dolayısıyla
Pamukkale günü birlik
turizmden kurtularak
bölgede ortalama
konaklama süresi
turist başına
7-14-21 güne çıkabilecektir. Denizli’de bulunan jeotermal kaynak potansiyeli ile beraber doğal, kültürel, tarihi değerlerinin ve sosyo-ekonomik kaynakların sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde,koruma-kullanma dengesi gözetilerek,
turizme yönlendirilmesiyle, termal turizm ve termal turizmle bütünleşecek alternatif turizm türlerine yönelik yeni yatırımlar oluşacak, termal
turizmin dört mevsim
turizm yapma, yüksek
istihdam oluşturma,
tesislerde yüksek
doluluk oranını
yakalayabilme vb. avantajları ile beraber
alternatif turizm
çeşitleriyle de turizm çeşitlendirilerek,
Denizli’nin turizm
sektöründen aldığı
payın arttırılması
kaçınılmaz olacaktır.
05.11.2015 MEHMET KORKMAZ İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRÜ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder