DENİZLİ’ DEKİ KUVA-YI MİLLİYE VE MİLLİ MÜCADELE ANITLARI VE
ÖNDERLER
17.09.2014 Prof. Dr. Ercan Haytaoğlu
A-
DENİZLİ
SANCAĞI:
B-
ANITLAR
:
1-MÜFTÜ AHMET HULUSİ ANITI :
1986 yılında
Denizli Belediyesi tarafından yaptırılmıştır.
2- İNCİLİPINAR VALİ RECEP YAZICIOĞLU PARKINDA DENİZLİ
BELEDİYESİ TARAFINDAN 2007 YILINDA YAPILAN ANITLAR
İncilipınar Vali
Recep Yazıcıoğlu Parkında Bulunan Milli Mücadele Şehitliği Anıtı
İncilipınar
Vali Recep Yazıcıoğlu Parkında Bulunan Şehitlerimizin İsimlerinin Yazılı Olduğu
Anıt
Müftü Ahmet Hulusi Efendi Anıtı
Fahri
Akçakocaakça Anıtı
C-
MİLLİ
MÜCADELE ÖNDERLERİ :
1-
MÜFTÜ AHMET
HULUSİ EFENDİ:
13
Eylül 1861-22 Kasım 1931 tarihleri arasında yaşadı. Tahsilini Denizli, Kayalık
Mahallesi’nde bulunan “ Müftüler Medresesi”’nde yaptı. Babası Denizli Müftüsü
olan Osman Efendiden icazet (Onay,Diploma) aldı. Denizli’de medreselerde eğitim
ve öğretimle meşgul oldu ve Sahan Müderrisliği’ne kadar yükseldi. 1918 yılına
kadar Müftü Müsevvidliği (Taslak) yapan ve aynı yılda vefat eden kardeşi Osman
Efendi’nin yerine Denizli Müftülüğü’ne tayin edildi.
Ege
Bölgesinde, Kuva-yı Milliye ve Milli Mücadele hareketlerinin mihrakını teşkil
eden Müftü Ahmet Hulusi Efendi, Yunan işgal ve istilasına karşı, 15 Mayıs 1919
tarihinde Denizli, Bayramyeri’nde ilk protesto mitingi yaparak “ Düşmana karşı
koymak farz-ı ayındır.” diye fetva vermiştir.
Müftü
Ahmet Hulusi Efendi, Kuva-yı Milliye Reisliği ile ilk mücadeleyi başlatmış, çok
yararlı memleket müdafaası hizmetlerinde bulunmuş, kurtuluş savaşına birfiil
iştirak etmiş, düzenli ordunun kurulmasını sağlamıştır. Kurtuluş Savaşı’ndan
sonra gelişen siyasi olaylara karışmamış, ömrünü ibadetle geçirmiştir.
21
Kasım 1931 tarihinde vefat eden, Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendinin Mezarı
İlbadı Mahallesindeki eski büyük mezarlığın kuzeyinde Mehmet Gazi Türbesi
altında bulunmaktadır.
2- FAHRİ AKÇAKOCA AKÇA
Denizli Merkez Hallaçlar Köyünde doğdu. Babası Mehmet Bey
köyün eşraflarından “Çopuroğlu” lakabı ile tanınan varlıklı bir aileye
mensuptur. Ailenin büyük oğlu olan Fahri Bey, ilk ve orta okulu Denizli’de
okudu.
Babası Denizli’de
ticaretle uğraştığı için kendisinin yüksek tahsil yapmasına karşıydı. Okumayı
çok sevdiği için babasını dinlemeyip
Edirne Yüksek Öğretmen Okulu’na gitti. Bu sebeple babasıyla öğrenim hayatı
boyunca dargın kaldığından tahsiline annesi yardımcı oldu. Öğretmenlik
yapamadan 1. Dünya Savaşında Topçu Yedek Subay olarak alındı.
Güneydoğuda Fransızlarla
yapılan savaşlara katıldı. Birliği ile esir düşüp Mısır’da esir kampına
gönderildi. Esir Kampından serbest bırakılınca Denizli’ye döndü. Cesaret ve
fedakarlığından dolayı Üsteğmen Rütbesi ile ödüllendirildi. Bu sıralarda
İzmir’in işgal edilmesiyle birlikte Milli Kurtuluş Savaşı’na katıldı. Garp
Cephesinde yurt savunmasında bulundu.
Sakarya Savaşında yaptığı
hizmetlerden dolayı “Akçakoca” adı verildi. Bundan sonra da Fahri Akçakoca Akça
olarak anıldı.
Evlenip Denizliye tayin
çıkarttı. Bir müddet Halkevi Başkanlığı görevinde bulundu. Çocuk Esirgeme
Kurumunda çalıştı. Fotoğraf Atölyesi, tiyatro ve sinemanın şehre gelmesinde önayak oldu. İl Daimi
Encümenliği, İl Genel Meclisi üyeliği, Belediye Meclisi üyeliği görevlerinde
bulunarak kendisini sosyal hizmetlere adamış iken 1939-1943 döneminde 6. Dönem
Denizli Milletvekilliği görevine seçildi. Siyasi hayatında bir müddet CHP İl
Yönetim Kurulu üyeliği görevinde bulunan Akçakoca’nın mezarı İlbadı
Mezarlığında bulunmaktadır.
ACIPAYAM VE SERİNHİSAR İLÇESİ
:
1-
MÜFTÜ HASAN
EFENDİ ( HASAN HİLMİ TOKCAN ) 1866-1943:
Serinhisar İlçesine bağlı Yüreğil
Köyü’nde doğdu. Babası köyün eşraflarından, Hacı Emin Zadelerden Hüseyin
Efendidir.
39
yaşında iken 31 Aralık 1905 yılında Acıpayam Müftülüğü’ne atandı. Asaleti 8
Nisan 1907 tarihinde tasdik edildi. 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir’in işgali
üzerine harekete geçilerek Acıpayam Müdafaai Hukuk ve Reddi İlhak Cemiyetini
kurdu. Gönüllü askerlerden oluşturduğu Acıpayam müfrezesinin başına geçerek 23
Temmuz 1919 tarihinde Köşk Cephesine gitti. Acıpayam Müftüsü iken , I.Dönem
Denizli Milletvekili seçilmiştir.
Müftü
Hasan Efendi’nin 1932 doğumlu torunu Meryem Daşdelen Yüreğil Köyü’nde ikamet
etmektedir.
Müftü
Hasan Efendi’ye ait mühür torununda bulunmaktadır.
Müftü
Hasan Efendi’nin Mührü
Mühürden
detay
Müftü
Hasan Efendi’nin Yüreğil Köyü’nde bulunan evinde şuanda oturulmamakta olup
harabe halindedir. Ev orijinalinde düz damlı olup, daha sonra kiremit çatıya
dönüştürülmüştür. Ev, avlu içinde, iki katlı, zeminden üst kata yarım dönerli
ahşap merdivenle çıkılan, orta sofalı,
sofaya açılan karşılıklı iki odadan oluşmaktadır. Doğu tarafındaki iki odaya
birer mutfak açılmakta olup, mutfakların dolapları oymalıdır. Orijinal oda
kapıları oymalı olup, orijinal pencere kafesleri ise sonradan yapılan kiler
kısmına takılmıştır.
Hasan
Hilmi Tokcan’ın Evi.
Evin kapısından görünüm
Evin mutfak dolaplarından görünüm
Hacıeminoğullarından
Hüseyin oğlu Müftü Hasan Efendi 1280 yılında doğmuş, 1361 yılında vefat
etmiştir. Mezarı Yüreğil Köyünde bulunmaktadır. Mezarının mermer sanduka yapılması
gerekmektedir.
Müftü Hasan Efendinin mezarı
Mezar Taşından Görünüm.
2- KIZILHİSARLI HASAN EFENDİ ( Hasan BİLGİ) 1878-1942:
Veli Efendiler
Sülalesinden gelen Hasan Efendi Kuva-yi Milliye Hareketinin kurucu ve
yöneticilerindendir.
Hasan
Efendinin 1935 doğumlu kızı Münire Derici halen hayatta olup, Hasan Efendinin
evi yıkılmış yerinde kızı Münire hanımın evi bulunmaktadır.
Kızılhisarlı
Hasan Efendi 1942 yılında vefat etmiştir. Mezarı Serinhisar mezarlığında
bulunmaktadır. Mezarının mermer sanduka yapılarak düzenlenmesi gerekmektedir.
Kızılhisarlı Hasan Efendinin Mezarı
3-
AHMET ŞÜKRÜ
EYMİRLİOĞLU 1870-1949:
Acıpayam İlçe
merkezinde Eymirli Osman Efendi’nin oğludur.
15
Mayıs 1919 tarihinde İzmir’in işgali üzerine fiilen başlayan İstiklal
Mücadelesine, Acıpayam Müftüsü Hasan Hilmi Tokcan Başkanlığı’nda kurulan
“Acıpayam Müdafaai Hukuk ve Reddi İlhak Cemiyeti’nin” kurucu ve idarecileri
arasına katıldı. Türk İstiklal Savaşı’nın sonuna kadar cephelerde gönüllü asker
temini, gıda, eşya, erzak toplanması gibi işler yaptı.
Muhtemelen
1910 yılından, 1926 yılına kadar aralıklı olarak 14 sene Acıpayam Belediye
Başkanlığı görevinde bulunduktan sonra bu görevinden ayrılan Ahmet Şükrü Efendi
bizzat savaşlara iştirak etmemiş halk arasında iyilik ve yardım severliği ile
tanınmıştır.
Ahmet
Şükrü Eymirlioğlu’nun evi Acıpayam, Aşağı Mahalle, Aşağı Cami Caddesi, tapunun
27-28 pafta, 33 parsel numarasında bulunur. Ev İki katlıdır. Temelde taş, üst
kısmı kerpiç malzemeyle inşa edilmiş olup, üzeri Marsilya kiremidiyle kaplı
kırma çatıyla örtülüdür. Açık sofalı Türk Evi plan tipindeki evin zemin katı
kiler, üst katı ise konut olarak kullanılmaktadır. Üst kat odalarının kapıları,
tavanları, dolapları ahşap oyma tekniğindeki bitkisel ve geometrik süslemelerle
dekore edilmiştir. Konut, 1830 yıllarında inşa edilmiş olup, 19. Yy.
sonlarındaki depremde zarar gördüğünden bu tarihlerde yenilenmiştir. Günümüzde
ise konut Ahmet Şükrü Eymirlioğlu’nun oğlu Osman Zabit Eymirlioğlu
mirasçılarına aittir.
Ahmet Şükrü Eymirlioğlu Evi; Aydın Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 25.06.2008 tarih ve 1628 sayılı kararıyla koruma altına alınmıştır.
Ahmet Şükrü Eymirlioğlu Evi; Aydın Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 25.06.2008 tarih ve 1628 sayılı kararıyla koruma altına alınmıştır.
Ahmet Şükrü Eymirlioğlu Evi Evin tavan
süslemelerinden görünüm
Ahmet Şükrü Eymirlioğlu Şubat 1949
yılında vefat etmiştir. Kabri Acıpayam Mezarlığı’ndadır.
4-
GİRENİZ BÖLGESİ
ŞEHİTLİĞİ ANITI:
Acıpayam İlçesi,
Kelekçi Kasabası meydanında bulunur. 27.08.2006 tarihinde Girenizliler Derneği
tarafından yaptırılmıştır.
BULDAN İLÇESİ
1- BELEDİYE BAŞKANI PAŞALI OĞLU AHMET AĞA (
TÜRKMENOĞLU) 1872-1944:
Ahmet
Türkmenoğlu 1872 yılında doğmuştur.
22
Mart 1919 tarihinde İzmir’de toplanan Müdafaa-i Hukuk ve Reddi İlhak
Cemiyeti’nin kongresine Buldan temsilcisi olarak katılmıştır.
1916
yılında seçildiği Buldan Belediye Başkanlığı görevinde iki dönem çalışarak 4
Eylül 1922 yani Buldan’ın kurtuluş gününe kadar görevine devam etmiştir.
Paşalıoğlu Ahmet Ağa Yunan işgali altındaki Buldanlıları katliamdan, şehri
yakılmaktan kurtarmışAhmet
Türkmenoğlu 08.07.1944 yılında vefat etmiştir. Cenazesi Buldan Asri
Mezarlığı’na defnedilmiştir.
2- MÜDERRİS SALİH EFENDİ (ALGAN) 1861-1946 :
Buldan,
Araplı Medresesi Müderrislerinden Şeyh Mehmet Efendi’nin oğludur.
İzmir’in
işgali ile başlayan Türk İstiklal Savaşı’nda kurulan “Buldan Kuva-yı Milliye”
teşkilatının kurucu ve yöneticileri arasında yer aldı ve cephe gerisinde
hizmetlerde bulundu. I. Nazilli Kongresine Buldan temsilcisi olarak katıldı.
Salih
Algan 1946 yılında vefat etmiştir. Kabri Buldan Mezarlığında bulunmaktadır.
3- BULDAN ÇARŞI CAMİİ :
19.08.1922
yılında Yunan Burhaniye bozgunundan sonra Buldan’daki Yunan Alay Komutanı bütün
erkekleri Çarşı Camii’ne üç gün hapsetti.
3 Eylülü 4 Eylüle bağlayan gecede Buldan bir
ana baba günüydü. On beş yaşından büyük erkekleri Çarşı Camii’ne
hapsettiler.
Buldan Çarşı Camii
4- DÖRT EYLÜL İLKÖĞRETİM OKULU:
Belediye’nin
24.05.1955 sayılı kararıyla 16.07.1956 tarihinde Dört Eylül Mahallesi
kurulmuştur. 1927 yılında yaptırılan okulda bu mahalle içinde bulunmaktadır.
ÇAL
İLÇESİ
1-
BAŞAĞAZADE
BELEVLİ YUSUF BEY ( YUSUF BAŞKAYA ) 1879-1945:
Çal
İlçesine bağlı Belevi Kasabası’nda 1879 yılında doğdu. Başağa Zade Mustafa
Bey’in oğludur.
22
Mart 1919 tarihinde toplanan Müdafaa-i Hukuk ve Reddi İlhak Cemiyeti’nin
kongresine Denizli temsilcisi olarak katıldı. İzmir’in Yunan işgaline uğraması
ile Müftü Ahmet Hulusi Başkanlığı’nda kurulan Denizli Müdafaa-i Hukuk ve Reddi
İlhak Cemiyeti’nin kurucuları arasında yer aldı. 12 Temmuz 1919 tarihinde
kurulan Denizli Heyeti Milliyesi’nde yönetici olarak görev aldı. 23 Nisan 1920
tarihinde toplanan T.B.M.M.’ne Denizli Mebusu olarak katılıp milletvekili
olarak görev yaptı.
Yusuf
Başkaya’nın doğduğu ve yaşadığı ev ve yaşadığı ev Belevi Kasabası’nda
bulunmaktadır. Sonraki yıllarda onarım görmüş olup, mülkiyeti Yusuf Başkaya’nın
Emireri olan Hüseyin Durmaz’ın oğlu 1309 doğumlu Bekir Durmaz’a aittir.Yusuf
Başkaya’nın doğduğu e
Yusuf
Başkaya’nın yaşadığı ev
Yusuf Başkaya’nın yaşadığı evin yapım
tarihinin bulunduğu cephesinden görünüm
Yusuf
Başkaya, Denizli Milletvekili iken rahatsızlanarak 22.06.1945 tarihinde vefat
etmiştir. Cenazesi törenle İlbadı Büyük Mezarlığı’na defnedilmiştir.
2-
DERVİŞ AĞA OĞLU
NECİP BEY (? - 1928):
Necip
Bey Rüştiye okulu mezunudur. Başlangıçta çete reisi ve mağrur bir kişi olan
Necip Bey, Fahrettin Altay’ın yakın arkadaşıdır. Zenginliği konusunda çeşitli
rivayetler vardır. Türk Kurtuluş Savaşına Çal Müftüsü Ahmet İzzet Çalgüner’in Kuva-yı
Milliye teşkilatının kurulması konusunda ilk katılanlar arasındadır. Daha sonra
Çal ve köylerinde pek çok faaliyetlerde bulundu.
15.07.1919
tarihinde Müftü Ahmet İzzet Efendi Başkanlığında kurulan Çal Heyeti Milliye’ sinin
kurucuları arasında yer aldı. Çal’da oluşturulan 100 atlı gönüllü kuvvetin
başına geçip, Köşk Cephesine yerleşti. 1920 tarihinde Müftü Ahmet İzzet’ten
sonra Çal Müdafaa-i Hukuk ve Reddi İlhak Cemiyeti ve Çal Kuva-yı Milliyesi
Başkanlığı’na seçildi. 03.01.1920 tarihinde Çal Heyeti Milliye’ si adına Müftü
Zade Emin Efendiyi mebus seçerek Ankara Heyeti Milliye’ sine bildirdi.
Cumhuriyet kurulduktan sonra da Çal Belediye Başkanlığı görevinde bulunmuştur.
Denizli
İli, Çal İlçesi merkezinde yer alan Necip Ağa Evi 20. Yy. başlarında Necip Ağa
tarafından inşa ettirilmiştir. Şuanda mülkiyeti Ahmet Cahit Çökelez’e aittir.
Ev
iki katlıdır. Üzeri kiremit çatıyla örtülüdür. Dış cepheleri sıvalı ve taş
malzeme ile inşa edilmiştir. Evin içinden üst kata çıkan geniş ahşap
merdivenleri bulunmaktadır. Yapının pencereleri ahşap kafes ve panjurlarla
korunmuştur. Evin üçgen alınlıklı, alçı, lotus-palmet süslemeli cumbası,
yapının dış görünümünü zenginleştirmektedir. Bugün içinde oturulmayan bina; iç
sofalı plan tipinde olup, Çal Yöresi Türk Konut Mimarisini en güzel yansıtan
evlerdendir.
Necip
Ağa Evi; Aydın Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 28.06.2006
tarih ve 263 sayılı kararı ile koruma altına alınmıştır. Necip Ağa; 1928 yılında da vefat etmiştir.
Necip Ağa’nın Mezarı
3-
SELCENLİ HÜSEYİN
EFE 1889-1966:
Çal
İlçesi’ne bağlı Selcen Kasabası’nda doğdu. Balkan Savaşları’nın başlaması ile
askere alınan Hüseyin Efe Balkan Muharebelerine bizzat katılmış, koşulu
toplarda görev yapmıştır. Çanakkale katılan Hüseyin Efe daha sonra Yunanlıların
İzmir’i işgali ile başlayan Kuva-yı Milliye hareketinde Demirci Mehmet Efe’nin
yanında yer almıştır.
Köşk
ve Umurlu Cephelerinde, Aydın Savaşı’nda ve İtalyanlarla Antalya cephesinde
savaştı. Çal Müdafaa-i Hukuk ve Redd-i İlhak Cemiyeti’nin kurucuları arsında
yer aldı. Cumhuriyetin ilanından sonra Konya isyanının bastırılmasında görev
yaptı ve kendisine başarılarından dolayı 1940 yılında Üst teğmen rütbesi
TBMM’nce verildi.
Selcenli
Hüseyin Efe 22.09.1966 yılında vefat etmiştir. Mezarı Selcen Köyü Mezarlığında
bulunmaktadır.
Selcenli Hüseyin Efe’nin mezarı.
4- MÜFTÜ AHMET İZZET EFENDİ ( AHMET İZZET ÇALGÜNER )1875-1952:
Çal İlçesi’ne bağlı Süller
Kasabası’nda doğdu. Küçük yaştan itibaren ilim tahsiline başladı. Önce Süller’ de,
sonra Denizli’de tahsiline devam etti. İşgal yıllarında Çal Müftüsü olarak
Çarşı Camii’nde ve Hükümet meydanında dini nutuklar söyledi. Çal Kuva-yı
Milliye Reisi olarak hizmete başlayıp, Denizli Müftüsü Ahmet Hulusi Efendi ve
Demirci Mehmet Efe ile birlikte hareket ederek Yunanlılara çok büyük kayıplar
verdirdi. Çal Müftüsü Ahmet İzzet Efendi, düzenli orduya geçiş ve T.B.M.M
hükümetinin kurulmasından sonra, Çal Kuva-yı Milliye Reisliğinden ayrılarak,
kurtuluş savaşından sonra ömrünü büyük bir tevazu ve feragat hissi içinde
yaşayarak geçirdi.
Çal
Müftüsü Ahmet İzzet Çalgüner’in evi Süller Kasabası’nda bulunmaktadır. Evin
yapım tarihi kesin olarak bilinmemektedir. Konut kırma taş ve çamurla örülmüş
duvarları, ahşap dam örtülü çatısı ve ahşap işçiliği ile yöresel ev mimarisini
yansıtmaktadır. Alt kat ve üst kat sofanın tavan göbeği zengin ahşap işçiliğine
sahiptir. Süller Evi; İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
Kurulu’nun 26.04.1995 tarih ve 4795 sayılı kararıyla koruma altına
alınmıştır.
06.06.1952
tarihinde vefat eden Müftü Ahmet İzzet Çalgüner’in kabri Süller Kasabası’nda
bulunan Yukarı Çarşı Camii’nin bahçesindeki aile mezarlığında bulunmaktadır.
Ahmet İzzet Çalgüner’in mezarı
Ahmet İzzet Çalgüner’in mezarının
bahçesinde bulunduğu Yukarı Camii’ye Ahmet İzzet Efendi’nin adı verilmiştir.
5-
ORTAKÖYLÜ EMİN
BEY ( MEHMET EMİN AKÇAÖZ ) 1877-1939:
Çal İlçesi’ne bağlı Ortaköy
Kasabası’nda 1877 yılında doğdu. Babası Hasan Efendi, aydın ileri görüşlü bir Müftü
idi.
15 Temmuz 1919 tarihinde
kurulan Çal Müdafaa-i Hukuk ve Reddi İlhak Cemiyeti’nin kurucuları arasında yer
aldı. 1920 tarihinde İstanbul’da 4. Devre Meclisi Osmani’ye Denizli Livası’nı
temsilen Aydın Mebusu olarak seçildi. 1925 tarihinde Denizli Barosu’na
kaydolarak, Çal İlçesi’nde Hazine Avukatlığı’na başlamış, daha sonra da serbest
avukatlık yapmıştır. Hayatının son yıllarında bir iki sene kadar Ortaköy
Kasabası’nda Cami imamlığı görevinde bulunmuştur.
Emin Akçaöz’ün evi Ortaköy
Kasabası, Kalaycılar caddesinde bulunmaktadır. Ev onarım görmüş olup, şuanda
mülkiyeti Halime Demirciler’e aittir.
Emin
Akçaöz’ün Evi
Ortaköylü Emin Akçaöz
20.02.1939 yılında vefat etmiştir. Cenazesi Ortaköy Kasabası mezarlığında
bulunmaktadır. Gerçek mezarı biriketle çevrili olup, yanına mermer sandukayla
mezar yapılmıştır. Kabrin bulunduğu mezarlık şuanda koruluk haline getirilmiş
fakat Emin Efendi’nin mezarına dokunulmamıştır.
Emin
Akçaöz’ün yeni mezar taşı Emin
Akçaöz’ün eski mezar taşları.
6-
ORTAKÖYLÜ ŞAKİR
AĞA (İKİZ):
Ortaköylü Şakir Ağa Kuva-yı
Milliye hareketine katılanlar arasında yer alır.
Şakir Ağa 1348 yılında vefat
etmiştir. Kabri Ortaköy Mezarlığındadır. Mermer mezar taşının bir yüzünde
Osmanlıca diğer yüzünde Türkçe harflerle yazılmıştır.
Şakir
Ağanın Mezarı
7-TOKATLI OSMAN EFE :
Kuva-yı Milliye’ ye katılanlar arasında yer almıştır.
8-
DEĞİRMENDERESİ
KÖPRÜSÜ:
Çal İlçesi, Yukarıseyit
sınırları içinde bulunan Menderes Nehri üzerindeki Değirmenderesi Köprüsü,
Yunanlıların Menderes Nehri’nin güney tarafına geçmemeleri için Milis Kuvvetler
tarafından yıkılmıştır.
ÇİVRİL İLÇESİ
Yazıcılar
(Hattatlar) Sülalesine ait 2 katlı kerpiç yapı olan bu binada Çivril’in işgali
sırasında yunan askerleri kalmıştı
Baltaoğlu Konağı
İğdir Köyümüzdeki bu bina tescilli bir yapı olup Çivril’ in işgali sırasında Yunan
askerleri karargah olarak kullanmışlardır. Binanı restorasyonu için çalışmalar
sürmektedir.
Ak Köprü
Karayahşiler Köyü sınırları içerisindeki bu köprü kültür varlığı tescilli bir
yapı olup Türk Askerleri Milli Mücadele Döneminde kullanmıştır.
Çivril Merkez Çarşı
Camii Çivril’in Yunanlılar tarafından işgali sırasında Halkın bir birlik
oluşturmak amacıyla toplandığı o döneme tanıklık etmiş camilerimizden
birisidir.
Sofi Camii
Çivril’in Yunanlılar tarafından işgali sırasında Halkın bir birlik oluşturmak
amacıyla toplandığı o döneme tanıklık etmiş camilerimizden birisidir.
Serbanşah Camii , Savran Köyü halkının Yunanlılara karşı birlik oluşturmak amacıyla toplandığı yer olan Çivril Savranşah Camii’nin restorasyonunun yapılması
Eski Hali
Üç Şehitler Mezarlığı Çivril’in İşgali
sırasında Yunan Askerleriyle çatışmada şehit düşen askerlerimize ait mezarlık.
Yeni Hali
Çivril’ in İşgali sırasında şehit düşen askerlerimizin
mezarları buraya taşınmıştır.(Mezarlığın yeri üstteki mezarlığın bulunduğu
alandır.)
Yunan
Askerlerince katledilen Develi Hacı Mehmet ile oğulları Osman ve Hüseyin’in
mezarı.
Işıklı Sarıbaba Tepesi’nin doğu yamaçlarında yer alan sönmüş kireç ocağı, Türk ve Yunan askerlerinin çarpıştığı alan.
Alatepe eteklerindeki şehit düşen bir başka askerimizin İç Pınar Vadisi’ndeki mezarı.
Çivril Müdafaai Hukuk Cemiyeti Başkan Yardımcısı Müderris Hasan Efendinin Mezarı.
Çivril İlçe Merkezi Mezarlığında 11 yıl 3 ay cephede kalan İzmir’in Kurtuluşunda buraya ilk girenlerden olan,Çivril’in işgalinde memleketi olan Çivril’e gelip birliğine Bilgi toplayan
Karabekiroğlu Eyüp (SAYHAN) ün mezarı.
SARAYKÖY İLÇESİ
1- AHMET
ŞÜKRÜ YAVUZYILMAZ (MÜFTÜ AHMET ŞÜKRÜ EFENDİ) 1865-1935:
Sarayköy İlçesi eşraflarından Hacı
Salih Efendinin oğludur. Medrese tahsili gören Ahmet Şükrü Efendi Arapça bilir
ve 7 çocukludur. Sarayköy Belediye Başkanlığı ve Müftülüğü görevlerinde bulunmuştur.
1905-1907
yılları arasında bir dönem Sarayköy Belediye Başkanlığı görevinde bulunan Ahmet
Şükrü Efendi , TBMM vatanın kaderini eline alınca, Mustafa Kemal Paşa’nın
ısrarı ile Aydın’dan 23.04.1920-18.08.1923 yıllarında ilk mecliste Milletvekili
seçildi ve bu görevinden 22.11.1920 tarihinde istifaen ayrıldı. Daha sonra
Sarayköy Müftüsü olarak döndü.
Sarayköy
Müftüsü Ahmet Şükrü Efendi 14.11.1935 yılında vefat etmiştir. Kabri Sarayköy
Mezarlığı’ndadır.
2- EMİN ASLAN BEY (EMİN TOKATLI) 1893-1966:
Tokat ilinden
gelerek Sarayköy İlçesi’ne yerleşen “Tokatlıoğlu Emin Bey’in” oğlu olarak
Sarayköy İlçesi’nde doğdu. İlk tahsilini Sarayköy’de, orta tahsilini
İstanbul’da yaptı. “Aslan” adı İstanbul’da Türk Ocağı tarafından takıldı.
Fransa’ya Tarım Fakültesine tahsile gönderildi ve Yüksek Ziraat Mühendisi
olarak döndü. Tarım ve Mücadele Müdürlüklerinde çalıştı.
Emin
aslan Bey; 1966 yılında vefat etmiştir Kabri Sarayköy Mezarlığı’ndadır.
3- ŞEYH TAHİR EFENDİ (TAHİR GÜRLER) 1859-1934:
1859'da Sarayköy'de doğan Şeyh Tahir
Efendi, fazla bir tahsili olmamakla beraber tarikat ehli bir şahıs olarak
kültürlü bir insandı. Uzun boylu ve iri yapılıydı. Millî Mücadeleye katılan
ilklerdendir. Bir dönem Sarayköy Heyet-i Milliye’ si başkanlığını da yürütmüştür.
Yunanlıların İzmir'i işgali ve Aydın'a yaklaşmaları üzerine Sarayköy'de
oluşturulan cephenin kurulmasında aktif vazife üstlenmiştir.
Millî Mücadelede ismini daha ziyade
Denizli Olayı olarak adlandırılan hadisede kurtarıcı rolü ile tanınmıştır.
Denizli'de meydana gelen bir ihtilafı araştırmak için şehre gönderilen Demirci
Mehmed Efe'nin kızanlarından Sökeli Ali Efe ve adamlarının burada öldürülmesi
üzerine, Demirci Mehmed Efe'nin şehre gelerek 8 Temmuz 1920'de meydana gelen ve
eşraftan 68 kişinin katledilmesi ile neticelenen Denizli Olayı'nda şehri
yanmaktan kurtarmıştır. 68 kişinin boğazlanarak öldürülmesiyle öfkesi geçmeyen
Mehmed Efe kızanlarına petrol dökerek şehri yakma emri vermiştir. Olayı duyan
Şeyh Tahir Efendi doğruca Demirci Mehmed Efe'nin yanına gidererek "Seni
din namına Allah’ın emrini yerine getirmeye davet ediyorum. Yaptığın Cenab-ı
Hakk'ın rızasına aykırıdır. Fazla oluyorsun" diyerek Efe ve adamlarını
sakinleştirmeye çalıştı. Efe çok kızgın olduğu için "Şeyh Efendi, ben yeminimi
yerine getirmek isterim. Şehri yakmaya Denizlilileri cezalandırmaya yemin
etmiştim" diyerek itiraz etmek istemişse de Tahir efendi "şeriatta
zorluk yoktur, her şeyin kolayı bulunur. Denizli'nin Mezarlığı da şehir
sayılır. Oranın sakinleri şehirde bulunanlardan çoktur. Burasını ateşlediğiniz
takdirde yemininiz yerine getirilmiş olur" karşılığı ile buna da bir çare
bulmuştur. Böylece Demirci Mehmed Efe şehir yerine mezarlığı yakmaya rıza
göstermiş ve Tahir Efendi'nin gayretleri ile şehir yanmaktan kurtarılmıştır.
Şeyh Tahir Efendi'nin Demirci Mehmed Efe
üzerinde eskiye dayanan bir hatırı vardır. Demirci Efe Sarayköy'e geldiği
dönemlerde Şeyh Tahir Efendi'nin evinde yatar kalkar ve kendisine hürmet
beslerdi. Denizli'yi yanmaktan kurtaran işte bu hürmet duygusudur. Şeyh Tahir
Efendi 1934 yılında vefat etmiştir. Kabri Sarayköy Aile Mezarlığındadır.
4- KAPANİZADE MEHMET RIFAT BEY ( MEHMET RIFAT KAPANCIOĞLU)
1891-1965:
Sarayköy
İlçesi eşraflarından Rıza beyin oğlu ve Hulusi Kapancıoğlu’nun kardeşidir.
Kurtuluş savaşında maddi ve manevi
olarak yardım ettiği gibi, Sarayköy Heyeti Milliyesi’nin kurucu ve yöneticileri
arasında yer almıştır. Denizli Heyeti Milliyesi’nde de Milli Polis hizmetinde
görev almıştır. Kapani Zade Rıfat Bey 10.11.1965
yılında vefat etmiştir.
Kapani Zade Rıfat Bey’in evi
Sarayköy İlçesi, Bala Mahallesi, Park Caddesi, 13 pafta, 175 ada, 8 parsel
üzerindedir. Orta sofalı plan tipi uygulanan konut; zemin kat, üst kat ve
cihannüma olmak üzere üç kattan oluşmaktadır. Bahçe içerisinde yer alan yapının
zemin katında kesme taş, üst katlarında kerpiç malzeme kullanılmıştır. Girişi
doğu tarafında bulunan konutun her cephesinde sıkça açılan pencerelerle
hareketlilik kazandırılmıştır. Odalar sofanın iki tarafına sıralanmış olarak
yer almaktadır. Yapının dış cephesindeki pencerelerde Osmanlı Mimari tarzı, iç
mekanlarındaki oda kapılarında ise Neoklasik mimari üslup kullanılmıştır.
Kapancıoğlu Evi’nin bugünkü
sahipleri; Ali Rıza Kapancıoğlu ve Ömer Tavaslı’dır.
5- MOLLA
BEKİR 1884-1920:
1884'te
Duacılı köyünde doğan Molla Bekir, kısa süre medrese tahsili gördüğü için bu
lakapla anılan dürüst, cesur ve alçak gönüllü bir insandı. 170 cm boylarında hafif
şişmanca ve sakin yaratılışlı bir kimseydi. Sarayköy'ün Millî Mücadeleye
katılmasında ilk görev alanlardan biri olup, müdafaa karşıtlarının etkili
olduğu bir dönemde Sarayköy' deki silahların önce Babadağ (Kadıköy) daha sonra
da Tavas'a gönderilmek istenmesi üzerine, silahları götüren müfrezenin önünü
keserek silah ve cephaneye el koymuş ve yanındaki kızanlarına dağıtmıştır. Daha
sonra kızanları ile beraber Sarayköy'e gelerek Binbaşı İsmail Hakkı Bey
komutasında oluşturulan Sarayköy müfrezesine katıldı. Bu müfreze ile beraber
Menderes cephesinin oluşmasında üstün hizmetler verdi. Aynı dönemde Dalama'da
bulunan Yörük Ali Efe'ye ilhak ederek hizmetine girdi. Gösterdiği yararlılıktan
dolayı Yörük Ali Efe'nin yanında iyi bir mertebe tutan Molla Bekir Efe, onun
mutemetliğini yaptı. Sarayköy Heyet-i Milliyesi ile Yörük Ali Efe arasındaki
irtibatı o yürüttü. Heyet-i Milliye, halktan topladığı paraları onun vasıtası
ile Yörük Ali efe'ye ulaştırıyordu. Yunanlıların Nazilli'yi işgali üzerine bu
müfreze ile beraber Nazilli ve Aydın'ın kurtuluşunda yararlılık gösterdi.
Yörük
Ali Efe ile Demirci Mehmed Efe arasında rekabet ve husumet bulunduğu bir
dönemde Demirci Mehmed Efe'nin Goncalı'daki karargâhına çağrılmış ve burada
silahı elinden alınarak, önce Denizli' deki hapishanede tutulmuş daha sonrada
buradan alınarak yolda öldürülmüştür. Öldürülüşü hakkında çeşitli hikâyeler bulunmaktadır.
Celal Bayar
hatıralarında Duacılı Molla Bekir Efe'nin öldürülüşü hakkında şunları kaydeder:
"Bekir Emmiyi cephede tanımıştım. Az
medrese tahsili görmüş, okuyup yazması kıt fakat cesur bir köylüydü. Kısa bir
zamanda Yörük Ali Efe çetesinde önemli bir mevki almıştı. Maalesef bir süre
sonra zeybekler arasındaki rekabet yüzünden öldürülmüştür.” Molla Bekir 25.07.1920 yılında vefat etmiştir.
Mezarı Duacılı Köyü’ndedir.
6- MUĞLALI
OSMANOĞLU TEĞMEN MEHMET ZEKAİ :
1922 yılında
İstiklal Harbi’nde şehit düşmüştür (1922).
Mezarı Duacılı
Köy Camii’nin bahçesindedir. Köy halkının söylediğine göre yakın zamana kadar
Muğla’dan bazı akrabalarının ziyaret için geldiklerini fakat son yıllarda ise
gelen olmadığını söylemişlerdir.
7- MÜNİR ALP (1885-1969):
1885'te
Sarayköy'de doğan Münir Alp, kasabanın önde gelen ailelerindendir. Denizli'nin
tanınmış avukatlarından olan Hulusi Oral'ın kızı ile evlenmiş, 1948-1950
yılları arasında Sarayköy'de Belediye Başkanlığı yapmış ve daha sonra uzun süre
Türk Hava Kurumu'nun Sarayköy Şube Başkanlığı görevini yürütmüştür.
17
Mayıs 1919'da kurulan Sarayköy Heyet-i Milliyesi'nde görev alarak bölgenin
Millî Mücadeleye katılmasında görev almıştır.
8- ÖMER LÜTFİ (TOKADİZADE) TOKAT BEY
(1891-1922):
Sarayköy
eşrafından olup Emin Aslan Tokat Bey'in kardeşidir. I. Dünya Savaşı döneminde Çanakkale Savaşı’na
yedek subay olarak katıldı ve muharebeler esnasında İngilizlere esir düştü. 30
Ekim 1918 Mondros Mütarekesi sonrasında serbest bırakılarak memleketine döndü.
Yunan işgali tehlikesi karşısında suskun kalamayarak diğer vatanperverler gibi
Millî Mücadeleye katıldı. Sığma köyünde kurulan 100 mevcutlu Müzaheret
Bölüğü'ne komutan olarak atandı. Bölüğü ile beraber Dumlupınar muharebelerine
katıldı ve yaşanan çarpışmalar esnasında şehit düştü.
9- HÜSEYİN
DEMİRKALE (1898-2001):
Aslen
Aydınlı bir aileye mensup olup dedesi bu civarda "Sinanoğlu" diye
nam salan bir çete reisidir. Babası Hüseyin Efendi Sarayköy'e yerleşmiştir.
Kısa süre okula giden Hüseyin Demirkale, I. Dünya
Savaşı Çanakkale muharebelerine katılmıştır. Sarayköy'de Millî Mücadeleye ilk
katılanlardandır. Daha sonra Demirci Mehmed Efe'nin hizmetine girmiş, onun
fedailiğini yapmıştır. Buldan'da Kuva-yı Milliye karşıtı faaliyetleri yerinde
incelemek üzere Demirci Efe tarafından buraya gönderilmiş, bir dönem Mustafa
Kemal Paşa tarafından bölgeye gönderilen Refet (Bele) Bey ve Ali Fuat Paşa gibi
komutanlara rehberlik yapmış, daha sonra İstiklal harbine katılarak Sakarya ve
Büyük Taarruz savaşlarında görev almıştır. Bu savaşlara katılmasından dolayı
kırmızı şeritli İstiklal Madalyası ile ödüllendirilmiştir.
10- HULUSİ
KAPANCIOĞLU (KAPANİZADE HULUSİ BEY) 1891-
1965:
Sarayköy
eşrafından Kapancızadelerden Rıza Bey'in oğlu olan Hulusi Bey, uzun boylu,
çakır gözlü, halk tarafından sevilen, dürüst bir kişiliğe sahip hayırsever bir
insandı. Denizli ve yöresinde Millî Mücadeleye katılan ilk kişilerden olup
Denizli Heyet-i Milliyesi içinde yer almış ve cepheye yardım ile görevli
bulunan 3 ncü Şubede başkan yardımcılığı görevinde bulunmuştur. Bu görevi
sırasında bizzat cephe ye giderek askerlerin sevk ve idareleri ile meşgul
olmuştur.
Millî
Mücadele'den sonra Sarayköy Belediye Başkanlığı (l922-1924) görevine getirildi.
Bir dönem de 1946-1948 yılları arasında Belediye Başkanlığı yapan Hulusi Bey
çeşitli dönemlerde de İl Genel Meclisi üyeliğinde bulundu.
11- H. HİLMİ KARACA 1894-1977:
Sarayköy
eşrafından Hacı Geraliler sülalesinden Salih Bey'in oğlu olan Hilmi Bey,
İzmir'in işgalini müteakip Sarayköy'de teşekkül eden Heyet-i Milliye'ye ilk
gönüllü yazılanlardandır. Daha sonra Denizli Heyeti Milliyesi'nin asker toplama
işlerinde 3 ncü Şubede yazıcılık görevinde bulundu. Bu görevde iken askere
kayıt işlerinin yanı sıra silahların toplanması, askerlerin cepheye
gönderilmesi işleriyle de meşgul oldu.
1944-1946
yılları arasında bir dönem Sarayköy Belediye Başkanlığı görevinde de bulundu.
Daha sonra çiftçilikle uğraştı. Halk tarafından sevilen ve sayılan bir kişiydi.
12- FATMA KARADENİZ (SIĞMALI GALEK FATMA)
1868- 1964:
Sığmalı
Galek-Kara Fatma lakabı ile tanınan Fatma Hanım, 13 yaşlarında iken Hacı
İsmailoğlu'nun Hac yolculuğu sırasında hizmetinde çalıştırmak için
Arabistan'dan getirilmiş ve Sığma kasabasına yerleştirilmişti. Daha sonra
kasaba halkından Mehmed Efendi ile evlenen (1877) Fatma Hanım eşinin ölümü ile
1932'de yeniden evlendi. Esmer, 1.70 boylarında güleç yüzlü yerine göre sakin
ve öfkeli olabilen bir kişiliğe sahipti. Etrafında cesur bir kadın olarak
tanınırdı.
Millî
Mücadelede adını 25 Temmuz 1919'da Sarayköy'e gelerek halka nasihat vermek
isteyen İngiliz heyetini kasabadan kovan mücahit kadınlar arasına yazdırarak
tanındı. Aynı dönemde İstiklal Harbinde birçok örneğine rastladığımız Türk
kadındın da olduğu gibi deve sırtında cephe ye erzak ve cephane taşıdı. Kadın
başına köyleri dolaşarak halktan topladığı semer, çuval, saman, arpa, nal v.b.
malzemeyi cephede savaşan gönüllü ve askerlerimize ulaştırdı.
Savaştan
sonra Sığma köyünde bahçecilik, köy düğünlerinde aşçılık ve develeri ile
nakliyecilik yaparak hayatını kazanan Fatma Karadeniz, erkeksi tavırları ve
sert mizacıyla halkın sevdiği bir kişi oldu. Yöre halkı kendisini "Kara
Abla" olarak adlandırdı. 1964'te Sığma köyünde vefat etti.
13-
ADÖV AYŞE (1898-1954):
Rumi
1898'te Sarayköy'de doğdu. Millî Mücadelede yararlılık gösteren Türk kadınından
sadece birisidir. Ege bölgesinde Yunan işgalinin yayıldığı bir dönemde, işgale
direnmemeyi ve Rumlarla iyi geçinmeyi öğüt vermek üzere Sarayköy'e gelen
(Temmuz 1919) İngiliz Nasihat Heyeti'ne sert çıkışı ile ün kazanmıştır. İstasyonda
gerçekleşen görüşmeler esnasında kadınlar arasından çıkan Adöv Ayşe heyetin
üzerine yürüyerek şunları söylemiştir.
"Efendiler
sizde insaf yok mu, nedir bu yaptığınız? Bu ümmet-i Muhammed'e acımıyor
musunuz? Bu kudurmuşları bizim üzerimize neden gönderiyorsunuz? Gelecekleri
varsa görecekleri vardır ...”
6
Mayıs 1954'te Sarayköy'de vefat etti. Kabri Sarayköy mezarlığında
bulunmaktadır.
14-
İBRAHİM ORHAN (BEYLERBEYİ KÖYÜNDEN) 1897-1972:
Beylerbeyi
köyünde doğan İbrahim Bey, Müminoğulları sülalesindendir. Herhangi bir tahsili
olmayıp okuryazar da değildir. Köyünde kendi halinde çiftçilik yaparken
Yunanlıların İzmir'i işgal ettikleri haberi üzerine kasabaya gelerek o günlerde
kurulan Sarayköy müfrezesine gönüllü yazılmıştır. Daha sonra Yörük Ali Efe'nin
hizmetine girmiş ve üstün hizmetlerinden dolayı efenin baş kızanlarından
olmuştur. Ali Efe onun iyi nişancı olduğunu görerek kendisini Yunanlıların
geçişlerini engelleyecek köprü, istasyon ve geçitlerin tutulmasıyla
görevlendirmiştir.
Bir
dönem de köylüsü Ali Özkaya ile beraber Aydın, Umurlu, Köşk, Nazilli ve Buldan
yörelerinde halkın içine katılarak istihbarat edinme görevinde bulundular. Bu
görevi esnasında bazen çobanlık yaptılar, bazen rençper oldular, topladıkları
bilgileri düzenli olarak askeri birliklere ulaştırdılar. Buldan'ın Yunanlılar
tarafından işgal edilmesi sonrası uzun süre Buldan dağlarında kalarak gözetleme
görevinde bulundu. Savaş sonrası köyüne dönerek çiftçilik yaptı. Halkın sevdiği
ve saydığı bir kişilik olarak uzun süre köy ihtiyar heyeti üyeliğine seçildi.
Geçirdiği bir rahatsızlık neticesi 21 Mart 1972'de köyünde vefat etti. Mezarı
Beylerbeyi köyündedir.
15-
ALİ ÖZKAYA (BEYLERBEYİ KÖYÜNDEN) 1898-1977:
Babası
Beylerbeyi Köyünden Çulcular sülalesinden Çolak Halil'dir. Ali Özkaya 1898'de
Beylerbeyi'nde doğdu. Köyünde çiftçilik yaparken ülkesinin Yunanlılar
tarafından işgal edildiğini duyunca Sarayköy müfrezesine gönüllü olarak
yazıldı. Arkadaşı İbrahim Orhan ile beraber Yörük Ali Efe'nin hizmetine girdi.
İkisi birlikte bölgede istihbarat vazifesi yaptılar. Topladıkları bilgileri
askeri komutanlara ilettiler.
Bir
dönem bölgeden ayrılarak Maraş ve Antep savunmalarına katıldı. Bisan ovasında
Fransızlarla çarpışırken esir düştü. İngilizlerin elinde bulunan Kıbrıs adasına
götürülerek 19 ay kadar esaret hayatı yaşadı. Daha sonra serbest bırakılarak
köyüne döndü. Kırmızı şeritli İstiklal Madalyası sahibi olan Ali Bey, hayır ve
hasenat sahibi bir kişi olarak hayatını köyünde çiftçilik yaparak tamamladı.
Kabri Beylerbeyi Köyü'ndedir.
16-
MEHMED İHSAN TOKAT 1881-1977:
Sarayköy'e Tokat'tan yerleşen
Tokatlıoğulları sülalesindendir. Emin Aslan Bey'in ağabeyidir. Yunanlıların
İzmir'i işgali haberi üzerine kardeşi ile beraber Millî Mücadeleye katılarak,
Sarayköy Heyet-i Milliyesi'nde görev aldı. Heyet-i Milliye'de görevli olduğu
esnada aynı zamanda Sarayköy Belediye Başkanlığı görevine getirildi. Bu görevi
1920-1927 yılları arasında başarıyla yaptı.
18
Mayıs 1977'de Sarayköy' de vefat etti kabri şehir mezarlığında bulunmaktadır.
17- HALİL
YAVUZYILMAZ (HACI SALİHZADE HALİL) 1870-1967:
Halil
Yavuzyılmaz 1870'de Sarayköy'de doğdu. Babası Hacı Salih Efendi'dir. Millî
Mücadelede üstün yararlılıkları görülen Sarayköy Müftüsü Ahmed Şükrü Efendi'nin
kardeşidir. İlk ve orta öğrenimini Sarayköy'de tamamladı. Bunun yanı sıra
dedesi ve Babası Hacı Salih Efendi' den de dersler alarak dini eğitim gördü.
Halk arasında saygın bir kişi olan Halil Bey, ticaret ve tarımla uğraştı. Maddî
durumu gayet iyi sayılırdı.
Mütareke
döneminde Belediye Reisi (1919-1921) olarak görev yaptı. 22 Mart 1919'da
toplanan Büyük İzmir Kongresi'ne Sarayköy delegesi olarak katıldı. İşgal
sonrasında Sarayköy Heyet-i Milliyesi kurucu üyeleri arasında yer aldı.
Halk
arasında kültürlü bir kişi olarak tanınan Halil Bey, evli ve 6 çocuk babasıydı.
18 Nisan 1967'de Sarayköy' de vefat etti. Kabri Sarayköy mezarlığında
bulunmaktadır. Mezar taşında "Deme hayat ne um urum, insan bir mum,
İbretle bak mazine, biter er geç her hazine, Eder bizleri ihya, üç ihlâs bir
fatiha" ibaresi yazılıdır.
18- İSMAİL
YAVUZYILMAZ (MÜDERRİS HACI HALİLZADE İSMAİL EFENDİ) 1872-1954:
Sarayköy'
de doğdu. Babası Hacı Salihler sülalesinden Sarayköy müderrislerinden Halil
Efendi'dir. Müftü Ahmed Şükrü Efendi ve Belediye Reisi Halil Beylerin
akrabasıdır. İlkokulu Sarayköy'de okudu. Aynı zamanda babasından dini eğitim
aldı. Rüştiye tahsilini Denizli'de tamamladı. Kültürlü, sevilen bir kişi olan
İsmail Efendi, bir ara Sarayköy'de sorgu hâkimliği görevinde bulundu.
Mütareke
döneminde Millî Mücadele'ye katıldı. 22 Mart 1919'da toplanan İzmir Kongresi'ne
Sarayköy delegesi olarak katıldı. İzmir'in işgali sonrasında Sarayköy'de
oluşturulan Heyet-i Milliye de aktif görev alarak bölge direniş hareketinin
kurulmasında rol oynadı. Teşkilatçı bir yapısı olan İsmail Efendi, Mütareke
evvelinde de Donanma Cemiyeti'nin Sarayköy şubesi kuruculuğunda bulunmuştu.
Uzun
boylu, güler yüzlü, sevilen sayılan bir kişiliğe sahip olan İsmail Efendi Millî
Mücadele sonrasında Maliye teşkilatında Varidat (Gelirler) memuru olarak
çalıştı. Buradan emekli olduktan sonra bir müddet ziraatla uğraştı. Evli ve 5
çocuk babası olan İsmail Efendi, 10 Ekim 1954'te Sarayköy'de vefat etti. Kabri
Sarayköy'de bulunmaktadır.
SARAYKÖY EFE
HEYKELİ :
Sarayköy
Belediyesince 1958 yılında 24 Mayıs 1919 günü Sarayköy vatansever ve Efelerinin
toplanıp, yurttan düşmanı çıkarıncaya kadar canları pahasına çarpışmaya ant
içtikleri günün anısına bu heykel yaptırılmıştır.
TAVAS İLÇESİ :
1-
MÜFTÜ CENNET
ZADE TAHİR EFENDi 1878-1922:
Konya’dan göç
ederek Kızılcabölük’e yerleşen Cennet Zade Hacı Ali Efendi’nin oğludur.
15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir’in işgalinden önce
22.03.1919 tarihinde İzmir’de toplanan Müdafaai Hukuk ve Reddi İlhak
Cemiyetinin kongresine Tavas İlçesi temsilcisi olarak katıldı.
1878 doğumlu
Tahir Efendi 1922 yılında vefat etmiştir. Kabri Kızılcabölük Mezarlığındadır.
2-
KÖPEKÇİ NURİ EFE
1877-1951:
Tavas İlçesi’nin
Samanlık Mahallesi sakinlerinden, İmam Parsalı Hocanın oğludur. Nuri Efe
İzmir’in Yunanlılar tarafından işgali üzerine mahiyetindeki kızanlarının içinde
bulunduğu Tavas Müfrezesini komuta ederek, Tavas Müdafai Hukuk ve Reddi İlhak
Cemiyetinin kurucuları arasında yer aldı. Köpekleri çok sevmesinden dolayı “
Köpekçi” lakabı verilmiştir. Köpekçi Nuri Efe’ye ait kıyafetler şuanda Tavas
Halk Eğitim Müdürlüğü’nde bulunmaktadır.
Köpekçi
Nuri Efe’nin Evi günümüzde halen ayakta olmuş olup, restorasyon geçirmiştir.
Mülkiyeti başka bir şahsa geçmiştir. Ev Tavas İlçesi, Samanlık Mahallesi,
Katırcılar Sokak, 2727E-d pafta, 43 ada, 8 nolu parselde yer almaktadır.
H.
1326 tarihinde yapılmış olan ev üç katlı olup,
girişi doğu tarafındadır. Orta katın ve üst katın doğu tarafında cumbası
mevcuttur. Evin güney cephesindeki Osmanlıca yazılı kitabesinde H.1326 tarihi
okunmaktadır.
Köpekçi Nuri Efe
Evi
Köpekçi
Nuri Efe’nin evinin duvarındaki Osmanlıca Kitabe
1877 yılında doğan Köpekçi Nuri Efe,
20.04.1951 yılında vefat etmiştir. Kabri Tavas Mezarlığındadır.
Köpekçi Nuri
Efe’nin mezarı mermer sanduka içine alınmış, iki parça halinde olan eski mezar
taşı yan tarafına konulmuştur.
Köpekçi Nuri Efe’nin iki parça halindeki
eski mezar taşı
3-
HOCA İMAM YUSUF
EFENDİ ( Yusuf ULU) :
Yusuf Efendi,
Tavas Kuva-yı Milliye Teşkilatı’nın
Kurucu ve Yöneticileri arasında yer aldı. Gönüllü yazdığı çetelerle beraber bir
Müfreze oluşturarak Köşk cephesine katıldı.
1292 yılında doğan Hoca Yusuf
Efendi 1952 yılında vefat etmiştir. Kabri Tavas mezarlığında
bulunmaktadır.
4-
GANDAK SÜLEYMAN
EFE ( Süleyman TAŞÖZ) :
Gandak
Süleyman Efe, Tavas Kuva-yı Milliye Teşkilatı’nın Kurucu ve Yöneticileri
arasında yer aldı.
17.04.1959
yılında vefat eden Gandak Süleyman Efe’nin mezarı Tavas Mezarlığında
bulunmaktadır. Mezarı mermer sanduka içine alınarak, bakımı yapılması
gerekmektedir.
Milli
Mücadele’de bir kadın olarak önemli katkıları olmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder