DENİZLİ'NİN ANTİK DÖNEMDE BAŞLAYAN SAĞLIK VADİSİ ÖZELLİĞİ.
Denizli’de termal
turizmin kaynağı olan termal suların varlığı ve önemi ilk yerleşim dönemlerine kadar uzanmaktadır.
Denizli Çürüksu
(Lykos) Ovası; termal su, coğrafi konum ve iklim koşullarının uygunluğu şeklinde özetlenebilecek üç temel unsurun birleşmesiyle antik dönemlerden bu
yana sağlık vadisi özelliğini taşımaktadır.
Bu bereketli
topraklara Büyük Menderes ve Çürüksü (Lykos) ırmakları hayat vermektedir.
Küçük, fakat verimli ovaya adını veren, Lykos (Çürüksu) Nehri; Honaz (Kadmos)
Dağı eteklerinden doğarak Lykos (Çürüksu) Ovası'nın ortasından geçip, Sarayköy yakınında Büyük Menderes Nehri'ne karışmaktadır.
Çürüksu (Lykos) Vadisi, Afyon'dan başlayan ve Aydın'a kadar uzanan fay hatları boyunca termal su
kaynaklarına sahiptir. Termal su, vadide insanlar tarafından binlerce yıldır tedavi amaçlı kullanılmış ve anıtsal hamamlar yapılmıştır. Bu nedenle
Çökelez Dağı ve Honaz Dağı eteklerinden
Kaklık çevresine kadar
olan alanlarda çok zengin ve kaliteli traverten ocakları yer alır.
ANTİK DÖNEMLERDE TIP
Antik dönemde Denizli çevresinde yer alan; Hierapolis,
Laodikeia, Attouda, Karura, Herakleia Salbace ve Eumeneia kentlerinde tıp, bir
bilim dalı olarak kabul edilmiştir.
Laodikeia Sağlık Kabartması
Antik kaynaklara göre, Laodikeia, Attouda ve Karura
arasında büyük saygı gören Men Karou Tapınağı ve tapınak yanında yer alan önemli bir tıp okulunun
varlığından söz edilir.
Ayrıca Herakleia Salbace Antik Kentinde bir tıp okulu
vardı ve burada antik dünyanın en önemli hekimleri yetiştiriliyordu.
Büyük Menderes Irmağı yanında kurulmuş olan Tripolis Antik Kenti’nin kuruluş amaçlarından biri de günümüzde Yenicekent Kaplıcaları olarak bilinen termal su
kaynaklarından tedavi amaçlı yararlanılmasıdır.
Sarayköy-Tekke
Kaplıcaları olarak bilinen bölgede antik dönemde Karura adında bir kent kurulmuştur. Bu kentin kaplıcalarının sağlık ve tedavi amaçlı olarak kullanıldığı antik kaynaklardan
bilinmektedir.
karura antik termal bölge
Binlerce yıldır bölgemizde bilime dayalı tıp ve termal suya bağlı tedavi uygulanmaktadır.
ROMANIN EN ÜNLÜ
TEDAVİ MERKEZİ
Hierapolis termal yerleşmesinin arkeoloji literatüründe Holy City
(Kutsal Kent) olarak adlandırılması, kentte bilinen tapınak, yapı ve sıcak su
kaynaklarının varlığından kaynaklanmaktadır.
Sağlıkla İlgili Binici Tanrı Heykeli
Roma döneminde kent, kaplıcalarıyla önemli bir tıbbi merkez haline gelmiş ve şifa bulmak amacıyla diğer Roma kentlerinden gelen hastalar burada yaşamlarının sonuna kadar kalmışlardır.
Antik şehrin nekropolü, çoklukla bu hastaların mezarlarından oluşmaktadır. mezarlar kültürel ve mimari çeşitlilik içermektedir. Hierapolis'teki
Nimfeum (Antik Çeşme) ve Roma Hamamları, kentin bu özelliği nedeniyle inşa edilmiş ve bu yapılar, günümüze kadar varlığını korumuştur.
1.800 yıldır termal tedavinin uygulandığı Termal Tedavi Merkezi ve Hamam Kompleksi...
2013
Yılında yapılan kazı çalışmaları neticesinde; Karahayıt’a insanların şifa bulmak amacıyla geldiği ve termal tedavinin
bu bölgede 1.800 yıldır yapıldığı tespit edilmiştir.
TELKİN VE TERAPİDEN, TEŞHİŞ VE TANIYA
Antik dönemde bölgede şüphesiz önemli bir tıp merkezi Eumeneia (Çivril-Işıklı Mahallesi) kentinde yer almaktaydı. Kent yakınında yer alan Attanassos
Hieronu yakınında kurulmuş önemli bir tıp okulu yer almaktaydı. Antik dönemde Eumeneia Kenti’nde tıp bir bilim olarak kabul
edilmiştir. Attanassos
Hieronu’nda hastalar telkin ve terapi yoluyla tedavi edilirlerken, bu tıp
okulunda teşhis-tanı ve tedavi
yoluyla hizmet veriliyordu.
Günümüzde termal kaynaklara bağlı sağlık turizmi dünyada önemli bir yer
tutmaktadır. Türkiye, jeotermal
kaynaklarını kaplıca uygulamalarında kullanımı açısından Dünyada ilk beş ülke arasında yer almaktadır. Avrupa’da
kaynak potansiyeli açısından birinci, kaplıca uygulamaları konusunda ise üçüncü
sıradadır.
Denizli’nin turizm vizyonunun içinde yer alan
jeotermale dayalı sağlık turizmi sayesinde,
Pamukkale- Karahayıt- Akköy Gölemezli- Buldan Yenicekent- Sarayköy arasında uzanan Türkiye’nin en
güzel ve sağlık turizmi açısından zengin potansiyele sahip
termal bölgesindeki sıcaklığı
36 0C ile 240 0C arasında değişen sularımızda, kür parkı ve kür merkezi kullanımlarıyla insan sağlığı
açısından önemli olup, turizm ve
rekreasyona yönelik nitelikli ve uluslar arası standartlara sahip
tesislerde konaklama, eğlence,
dinlence ve spor olanaklarının sunulduğu 12 ay boyunca hizmet verilmektedir.
İlimiz sınırları içinde yer alan termal sular, kalp, damar sertliği, tansiyon, romatizma, deri, göz, raşitizm, felç, sinir hastalıklarına, uyuz, kaşıntı gibi deri hastalıklarına iyi geldiği gibi ılık içildiğinde mide, damar iltihapları ve reyno hastalığının tedavisine de iyi geldiği bilinmektedir. Bilhassa çamur banyosuyla alınan tedavi ile cildin daha genç ve zinde hale gelmesi mümkün olabilmektedir.
Denizli’de; Turizm İşletme Belgeli 6.272 yataklı 26 tesis, Belediye Belgeli 6.879 yataklı 78 tesis ve 5.157 yataklı 129 pansiyon ile turizme hizmet sunan toplam 18.308 yataklı 233 tesis bulunmaktadır.
Bu toplam 18.308 yatak kapasitesinden
termal turizme hizmet veren; Karahayıt’ta 3.500 yataklı 7 (yedi), Sarayköy’de
300 yataklı 2 (iki) adet olmak üzere toplam 9 (dokuz) adet Sağlık Bakanlığı’ndan
ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan belgeli termal konaklama tesisi bulunmaktadır.
DÜNYANIN EN ZENGİN TERMAL SU
KAYNAKLARI
Kültür ve Turizm Bakanlığımızca, Termal Turizm
Master Planı çerçevesinde, Termal Turizm Kentleri Projesi çalışmaları başlatılmış,
bu kapsamda ülkemizde 4 (dört) ayrı öncelikli geliştirilecek bölge belirlenmiş, bunlardan biri olan Güney Ege Bölgesi içerisinde 4 (dört) il ele alınmıştır. Bu bölgede yer alan illerden biri de Denizli’dir
Termal su kaynakları
bakımından zengin olan diğer turizm türleri ile entegre olabilecek ve destinasyon oluşturabilecek öncelikli geliştirilecek bölgeler içinde yer alan Denizli’de, termal marka kent oluşturulmak üzere; Çardak, Akköy Buldan
ve Sarayköy Bölgesinde Kültür ve Turizm Bakanlığınca 2006/11354 sayılı karar ile 16 Aralık 2006 tarihinde Termal Turizm Merkezi ilan edilmiştir. Ancak planlamada
yaşanan sorun
nedeniyle,
25 Şubat 2008 gün ve 13317 sayılı Bakanlar Kurulu
kararıyla Akköy-Gölemezli, Sarayköy ve Buldan-Tripolis Termal Turizm Merkezleri
birleştirilerek;
Denizli Termal Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi adı ile tek merkezde toplanmıştır. Ağustos 2015
tarihi itibariyle Planlama çalışmaları tamamlanmış olup turizm yatırımcılarına tahsisi yapılacaktır. Bu bölgede ve Karahayıt
Bölgesin de turizm yatırımı yapanlar 5. Bölge Teşviklerinden yararlanabileceklerdir.
PAMUKKALE TERMAL SAĞLIK KENTİ
Denizli ili Pamukkale ilçesi sınırları içerisinde bulunan, doğa harikası beyaz
travertenleri, şifalı termal suları ve arkeolojik değerleri ile Kültürel ve doğal miras olarak dünyada eşi benzeri bulunmayan Pamukkale Örenyeri 1988 yılında, UNESCO tarafından
Dünya Miras Listesi’ne almıştır.
Turizm cenneti Pamukkaleye bir km mesafede bulunan Karahayıt Mahallesi’nde, yılın her mevsiminde ana kaynağından çıkan kendine has kırmızı renkli şifalı termal suyun ve termal çamurun sıcaklığı 58ºC olup; zengin mineralleri ile eşsiz bir sağlık kaynağıdır.
“Kentsel Dönüşüm Projesi” kapsamında Karahayıt’ın “Pamukkale Termal Sağlık Kenti” adıyla yeni bir
konseptte destinasyon olması için yeni yapılanma, dönüşüm ve çevre düzenleme çalışmaları ile tanıtım ve pazarlama çalışmaları hızla devam
etmektedir.
Bu kapsamda Karahayıt kentsel dönüşüm çalışmaları ve kent ormanı düzenlemeleri yapılmaktadır. Bölgedeki yol ve
ulaşım sistemi
yenilenerek, ulaşım düzenli ve konforlu hale getirilmiştir. Arkeolojik ve doğal değerler, yapılan çalışmalarla ortaya çıkarılmakta ve
ziyaretçilere görsel olarak sunulmaktadır. Yine bu proje kapsamında Karahayıt ve çevresi
jeotermal sıcak su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı için bölgedeki termal
suyun tek elden merkezi sistem dağıtımının sağlanması çalışmaları tamamlanmış olup, önümüzdeki günlerde
uygulamaya başlanılacaktır.
Karahayıt’ta 1.500 yatak kapasiteli 6
adet Turizm Belgeli termal tesisin inşaatı devam etmektedir.
Ayrıca bölgeye yapılacak yatırımların en önemlisi sayılan, Zengin jeotermal
kaynaklarını tedavi amaçlı kullanarak hizmet verecek Türkiye’nin ilk Fizik
Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’nin inşaat çalışmalarına
Pamukkale Üniversitesi tarafından önümüzdeki günlerde başlanması beklenmektedir.
Bölgede yatırımlarını tamamlayan termal tesisler, hasta kabulüne başlamışlardır.
Karahayıt’ta kentsel dönüşüm projelerinin tamamlanmasının ardından bölgenin çehresi değişecektir.
Hastane, klinik, kür merkezleri, otelleri, eğlence
merkezleri, spor ve yeşil alanlarıyla insanların gezerek tedavisini yaptırabileceği, tedavisini
yaptırırken keyifle zaman geçirebileceği sosyal bir alan oluşturulacak ve böylece turistler hem kültür turizmi için hem de termal-sağlık turizmi için İlimize geleceklerdir. Dolayısıyla Pamukkale günü birlik turizmden kurtularak bölgede ortalama
konaklama süresi turist başına 7-14-21 güne çıkabilecektir.
Denizli’de bulunan jeotermal kaynak potansiyeli ile beraber doğal, kültürel, tarihi değerlerinin ve
sosyo-ekonomik kaynakların sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde, koruma-kullanma dengesi gözetilerek,
turizme yönlendirilmesiyle, termal turizm ve termal turizmle bütünleşecek alternatif
turizm türlerine yönelik yeni yatırımlar oluşacak, termal turizmin dört mevsim turizm yapma, yüksek istihdam
oluşturma,
tesislerde yüksek doluluk oranını yakalayabilme vb. avantajları ile beraber
alternatif turizm çeşitleriyle de turizm çeşitlendirilerek, Denizli’nin turizm sektöründen aldığı payın arttırılması kaçınılmaz olacaktır.
Bölgemizde su hayat ve sağlıktır. Biz buna binlerce yıldır tarihten günümüze sahibiz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder