KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI BEYCE SULTAN HÖYÜĞÜ KAZI ÇALIŞMALARI BİLİM DÜNYASINA IŞIK TUTUYOR..
Beycesultan Höyüğü inceleme ziyaretine Valimiz Şükrü Kocatepe’ye Çivril Kaymakamı Orhan Burhan ve İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Korkmaz da eşlik etti.13.08.2015
İnanç, kültür, termal, doğa ve mağara turizmi ile yerli yabancı birçok turisti kendisine çeken İlimizde kazı çalışmalarının devam ettiği Çivril İlçemizdeki Beycesultan Höyüğünde şuana kadar daha önce literatüre girmeyen yerleşim tespit edildi.
Çivril İlçemiz yakınlarında bulunan Beycesultan Höyüğünde Ege Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Eşref Abay Başkanlığında, Arkeolog Yrd. Doç. Fulya Dedeoğlu Konakçı ve Zoolog Yrd. Doç. Gülçin İlgezdi Berksan’dan oluşan kazı heyeti ekibi ile yürütülen kazı çalışmaları devam ediyor.
Valimiz Şükrü Kocatepe 13 Ağustos 2015 Perşembe günü kazı alanını ziyaret ederek kazı sorumlularından bilgi aldı. Beycesultan Höyüğü günümüzden geriye doğru 5000 yıllık bir tarihe ışık tutuyor.
Geriye doğru Selçuklu Döneminden başlayarak erken Tunç Dönemine kadar çeşitli medeniyetlere ait yerleşime sahne olan höyük kazılarında elde edilen eserler sergilenmek üzere Denizli Müze Müdürlüğüne teslim edilmektedir.
Ayrıca bu dönemlere ait yerleşimler hakkında fikir vermek üzere yerleşim alanı kesitlerinin üstünün çatı ile kaplanarak hafızası amaçlanmaktadır. Bu amaçla çatı inşaatı da Denizli Valiliği imkanları ve Kültür ve Turizm Bakanlığınca gönderilen ödeneklerle sürdürülmektedir.
Yukarı Menderes Havzası içinde bulunan Beycesultan Höyüğü, Ege Bölgesi'nin İç Batı Anadolu Bölümü’nde, Gördes-Uşak Yöresi'nin güney kesiminde yer almaktadır. Büyük Menderes Nehri'nin yukarı çığırında konumlanan höyük, jeomorfolojik ve hidrografik özellikleri bakımından havza karakterindedir. Büyük Menderes Nehri bölgenin en önemli su kaynağı niteliğinde ve ovayı son derece geniş bir alanda sulayarak verimli kılmaktadır. Nehir, bölgedeki yoğun iskânın temel sebebi olarak düşünülebilir. Büyük Menderes Nehri’ne bağlanan Küfü Çayı, Beycesultan Höyüğü’nün hemen kuzey ve doğu kesiminden akmaktadır.
Yerleşim bakımından Batı Anadolu’nun kıyı kesimi ve iç kesiminin yanı sıra Anadolu’nun orta ve güney kesimine açılan bölgeleri birbirine bağlayan doğal güzergâhlar üzerinde yer almasıyla son derece stratejik bir konuma sahiptir.
Yerleşim bakımından Batı Anadolu’nun kıyı kesimi ve iç kesiminin yanı sıra Anadolu’nun orta ve güney kesimine açılan bölgeleri birbirine bağlayan doğal güzergâhlar üzerinde yer almasıyla son derece stratejik bir konuma sahiptir.
Beycesultan Höyüğünün bulunduğu alanda yapılan çalışmalarda ana toprağa erişilmiş olup; Geç Kalkolitik Dönemden Geç Tunç Çağ sonuna kadar kesintisiz devam eden toplam 40 kültür tabakası tespit edilmiştir. Doğu Konide ise AA ve BB açmalarında “Yanık Saray” olarak adlandırılan ve Orta Tunç Çağa tarihlendirilen büyük yapının bir kısmı açığa çıkarılabilmiştir.
2003-2010 yılında Ege Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Eşref Abay başkanlığında Çivril, Baklan ve Çal ilçelerinde geniş çaplı yüzey araştırmaları gerçekleştirilmiş ve daha önce literatüre girmeyen yüzü aşkın yerleşim tespit edilmiştir. 2007 yılında ise T.C. Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izni ile Beycesultan Höyüğünde yaklaşık 50 yıl aradan sonra tekrar kazı çalışmaları başlatılmıştır.
2003-2010 yılında Ege Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Eşref Abay başkanlığında Çivril, Baklan ve Çal ilçelerinde geniş çaplı yüzey araştırmaları gerçekleştirilmiş ve daha önce literatüre girmeyen yüzü aşkın yerleşim tespit edilmiştir. 2007 yılında ise T.C. Kültür Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün izni ile Beycesultan Höyüğünde yaklaşık 50 yıl aradan sonra tekrar kazı çalışmaları başlatılmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder