30 Ağustos 2014 Cumartesi

ÇİVRİL SAVRAN-SERBANŞAH CAMİİ RESTORE EDİLDİ.





ÇİVRİL SAVRAN-SERBANŞAH CAMİİ RESTORE EDİLDİ.

Savran Köyü-Tarihi Serbanşah Caminin restorasyonu tamamlanarak ibadete açıldı.(4.10.2011)
Çivril İlçesi’ne 5 km uzaklıktadır. Hicri 1298, Miladi 1882 tarihinde yapılmıştır. Caminin giriş kapısı üzerinde bulunan kitabesi üzerinde Ömer Ağa adında bir zat tarafından yaptırıldığı ve kitabe de “ Didi tarih bir müferrah mabet oldu çehriya” yazısı bulunan İlçemize bağlı Savran Köyünde bulunan Tarihi Serbanşah Caminin restorasyonu tamamlanarak o4.10.2011 Cuma Günü,Cuma Namazından önce yapılan resmi törenle ibadete açıldı.
Açılış törenine İlçe Kaymakamımız Sayın Orhan Burhan,Belediye Başkanımız sayın İbrahim Hakkı Aslan,İL Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Korkmaz,Garnizon Komutanı sayın Yzbş.Aytaç Sipahi,İlçe Emniyet Müd.Ümit Bitirik,İlçemizin değerli daire amirleri,Komşu köylerin muhtarları,kadını ve erkeği ile köylü vatandaşlarımız ve basın mensupları katıldılar.
Saygı duruşu ve istiklal marşının söylenmesinin ardından köy imamı Hafız Mustafa Dülğer hocaefendinin okuduğu Kur'an-ı Kerim huşu içerisinde dinlendi.Köy muhtarı Deniz Yavuzu'un hoşgeldiniz konuşmasınından sonra ilçe Müftümüz Himmet Metin günün anlam ve önemi hakkındaki konuşmasını yaptı.

Aydın Vakıflar Bölge Müdürü sayın Ali Zengin beyin cami hakkında verdiği teknik bilgilerden sonra mikrofana gelen sayın Kaymakamımız Orhan Burhan da caminin restorasyonunda emeği geçenlere,tüm katılımcılara teşekkür etti.İlçe Müftümüzün yaptığı duanın ardından cami gezildi.İlçe Müftümüzün kıldırdığı namazın ardından ikramlar kabul edildi.
İlçemize kazandırılan böyle güzel bir caminin hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyor,emeği geçen herkese şükranlarımızı sunuyoruz.









BEYAĞAÇ KARTAL GÖLÜ EREN GÜNÜ ŞENLİKLERİ .


7 asırdır süren gelenek “Eren Günü” etkinlikleri…

Denizli’nin Beyağaç İlçesi, Sandıras Dağı, Çiçekbaba zirvesine yakın bölgedeki Kartal Gölü çevresinde yaklaşık 7 asırdır yöre halkı tarafından yapılan Yörük-Türkmen Kültürüne özgü “Eren Günü” etkinlikleri aylardan ağustos ve günlerden ayın son çarşambası yapılmaktadır. 
Çiçekbaba Dağı, Denizli ile Muğla arasında kalan ve eski adıyla Sandıraz olarak bilinen bir dağ sırasıdır. Güneyinde Köyceğiz, kuzeyinde Beyağaç yer alır. Dağın yamaçlarında Karagöl ve Topuklu Yaylası gibi doğa harikası yerler vardır. Eteklerinde bulunan karaçam ormanları dağın doruklarına doğru çıktıkça yerini anıt ağaçlara bırakır. Ülkemizin en yaşlı (yaklaşık 1200 yıllık) Karaçamları burada bulunmaktadır. Burası Orman Bakanlığı tarafından “Tabiatı Koruma Alanı” olarak belirlenmiştir. Çıplak ve kayalık dorukların başladığı yerde ise ünlü Kartal Gölü vardır. Buradan yarım saatlik bir yürüyüşle doruğun doğu yamacına tırmanıldığında, Eren Dede düzlüğüne gelinir. İşte törenler/ritüeller burada bulunan bir kült (tapınma, mezar veya adak) yerinin etrafında yapılır.
Kaynağı Orta Asya kurgan mezarları kültürüne dayanan ve bu kültürün devamı niteliğinde olan Eren Günü etkinliği, bir gün önce Kaltal Gölü bölgesine çıkılması ve burada kurulan çadırlarda konaklama ve çadır ziyaretleri yapıldıktan sonra ertesi sabah şafak vakti Eren Dede Türbesi ziyareti yapılır, dualar okunur, dilekler tutulur, türbe çevresinde turladıktan sonra kurban kesilip, pişirilip yenmesiyle etkinlik son bulur. Bu etkinliklerde farklı yerlerden gelenler ile kaynaşma sosyal açıdan önemlidir. Eren Günü 1994 yılından bu yana Beyağaç Belediyesi’nde festival olarak yürütülmektedir.
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüzce 21.08.2013 tarihinde Orta Asya kültürünün devamı niteliğinde olan “Eren Günü Etkinlikleri ve Festivali”nin, UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirası Listesi’ne girmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı’na teklifte bulunulmuştur.Kültür ve Turizm Bakanlığı Eğitim ve Araştırma Genel Müdürlüğünde çalışmalar devam ediyor.

DENİZLİ JEEP SAFARİ PARKURLARI


DENİZLİ'YE GELEN  DOĞA-TARİH TURİZMİNİ SEVEN TURİSTLERİN VAZGEÇİLMEZİ JEEP SAFARİ OLACAK..
Denizli Kültür ve Turizm Müdürlüğü olarak, yılda 3 milyona yakın yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği kentte, turizmi çeşitlendirmek ve gelen turistleri günü birlik turizmden kurtararak otellerinden çıkartmak için çalışma yapıyoruz. Denizli’nin UNESCO’nun dünya miras listesinde bulanan Hierapolis-Pamukkale’si ve 12 ay turizme hizmet sunabilen kültür-turizm değerleri ile birlikte eşsiz doğal güzelliklerine de sahip doğa turizmi kapsamında jeep safari parkurları da İlimiz turizmi için önemli bir potansiyeldir.





Denizli’de jeep safari yapılabilecek bölgelerden 250 kilometrelik alana sahip; Karahayıt- Çal ve Denizli arasındaki parkurda inceleme yaparak “Denizli’ye gelen turistlerin konaklaması, otellerinden dışarıya çıkması ve il genelinde turizmin çeşitlendirilmesi için çalışmalarımız devam ediyoruz. Antik kentlerle çevrili 1000'e yakın tescilli Kültür Varlıkları dünyanın tanıdığı ve bildiği Pamukkale ile birlikte kentimiz eşsiz doğal güzelliklere sahiptir.Bu kapsamda doğa turizmi kapsamında yapılabilecek jeep safari de ilimize gelen turistlerimizin vazgeçilmezlerinden biri olması için çalışıyoruz.
“Dünyada ve ülkemizde doğa turizmi hızla gelişiyor. Her yıl ilimize gelen yerli ve yabancı turist sayımız artıyor. Bu turistlerimizin otellerinden çıkmaları için jeep safari iyi bir fırsat. İlimiz turizm cenneti Pamukkale'ye gelen 2 milyon dan fazla turistin en az 100 bininin doğa turizmine katılmasını hedefliyoruz. İlimizin tarihi ve doğal güzelliklerinin tamamının görülmesinin sağlanacağı çok güzel jeep safari parkurları hazırladık. Karahayıt’tan başlayıp, Çal ilçesi bağlı mahalleri ve tekrar Karahayıtta son bulan yaklaşık 250 kilometrelik parkurumuzun incelemesini tamamladık”
Tarih, kültür ve doğa bir arada:


İncelemesi tamamlanan jeep safari parkuruna katılan grublarımız kırmızı suyu ile ünlü Karahayıttan başlıyarak önce çam ağaçları ile kaplı büyük ormanların içinden Haytabey mahallesine uğrayacak ve burada bulunan ‘Haytabey Şelalesi’ni ziyaret edecek. Daha sonra 2 bin yıllık kaya mezarlarının bulunduğu Eymir mahallesine gidecek olan safari gurubu, Akçapınar mahallesi üzerinden yetiştirdiği başta kekik ve tıbbı aromatik bitkilerle ünlü Gözler mahallesine ulaşacak. 
Dağmarmara mahallesi istikametine giden turist gurubu, ‘Thıounta’ kalıntılarına, oradan da Sazak mahallesine gelerek arkeolojik yerleşim alanı köprüsünü görecekler. Kabalar ve Develler arasındaki yol üzerinde bulunan tarihi su kuyularını gören safari ekibi buradan Ortaköy mahallesinde bulunan ve 1900 yıllarda yapıldığı belirlenen ‘Sait Aga Sarayı’nı ziyaret edecek. Daha sonra Bahadınlar mahallesine giden ekip, ‘Apollon Lermenos’ tapınağını ziyaret edecek, Adıgüzel Barajının eşsiz güzelliğini görecek.



 Çakırlar mahallesindeki taş evlerin görülmesinin ardından Kuyucak mahallesinde Büyük Menderes Havzası izlenecek. Akkent mahallesinde ‘Zeyve Köprüsü’nünün görülmesinin ardından safariye katılanlar, Alfaklar mahallesinde devam eden keçe üretimini izleyip, Hancar ve Süller mahallelerinde bulunan ‘Kayı Pazarı Minaresi, Kumral piknik alanı, Kısık Kanyonu ve yürüyüş yolunu gezecek. Çal ilçesinde yöresel tarım ürünlerinin satıldığı ‘Çal Bazarı’nı ziyaret edecek olan ekip, Güzelpınar mahallesinde bulunan ‘Ağlayankaya Şelalesi’ni de gördükten sonra Irlıganlı mahallesi üzerinden safarinin başladığı Karahayıt’a ulaşacak”
MEHMET KORKMAZ
DENİZLİ İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRÜ

16 Ağustos 2014 Cumartesi

TAVAS KIZILCABÖLÜK HERAKLEİA HİERON’U .



  

TAVAS KIZILCABÖLÜK HERAKLEİA HİERON’U:

Herakleia Salbace Antik Kentinin yaklaşık 4 km. doğusunda, bugünkü Tavas İlçesi, Kızılcabölük Mahallesi’nin 1 km. kuzeydoğusunda, Ören Sırtı ve Kocapınar Mevkiinde bulunan anıtsal yapıdır. Çevresinde antik yerleşim izleri bulunur. 
Antik coğrafyada belirtilen Karia ve Phrygia bölgelerini ayıran Salbacos (Babadağ) dağının güneye bakan eteğinde, ovaya doğru dik inen tepeler üzerinde bulunmaktadır. Yüzeyde Hieron’a ait arşitrav parçaları, friz parçaları, dikdörtgen prizma şeklinde, üzerleri mitolojik kabartmalarla işlenmiş büyük blok parçalar yer alır. Mitolojik Tasvirlerin Sergilendiği Kabartmalarda Artemis, Apollon, Heracles, Pan, Dionysos, Menad vb.. gibi tanrı ve tanrıçaların mitolojik betimlemelerini anlatmaktadır. Üçgen alınlıklarda 12 burcu temsil eden simgeler yer almaktadır.
Milattan sonra 1.yy Roma dönemine ait olan tapınağın doğu, batı ve güney kesimlerinde yer yer bazı yapılara ait temel izleri ile tuğla, çanak ve çömlek parçalarına rastlamak mümkündür.
Hierondaki kalıntılar Aphrodisias’lı ustalar tarafından yapılmıştır. Yörenin ileri gelen yöneticisine ait bir anıt mezardır. Hieron'un yer aldığı Höyüğün eteklerinde neolitik döneme ait el aletleri bugün Pamukkale Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir.
 Herakleia Hieron Tapınağı'nın yüzeyindeki kabartmaların tamamen Herakles ve diğer tanrılarla ilgili mitolojik sahnelerden meydana gelmesi, tapınağın Herakleia Salbake Antik Kenti'nin kurucusu Herakles'e ithafen yapıldığı ihtimalini bir hayli kuvvetlendirmektedir.

Antik Dönem'in fiziki ve ruhsal güç tanrısı olan Herakles'e adanmasından dolayı, tıpkı Herakleia Salbace Antik Kenti'nde olduğu gibi bu tapınağa da 'Herakleia' adı eklenmiş, bu isim yüzlerce yıl bölge halkı tarafından bu şekilde kullanılmıştır.
Bu alanda daha önce İl Kültür Turizm Müdürlüğü Müze Uzmanlarınca  1995-1996 yıllarında kazı ve temizlik çalışması yapılarak etrafı tel çit ile çevrilmiş ve güvenlik görevlisi görevlendirilerek, güvenlik tedbirleri alınmıştır.

Bu anıt mezarın tarihi ve anıtsal değeri dikkate alınarak restorasyonlarının yapılarak turizme kazandırılması amacıyla Valiliğimizce yapılan planlama çerçevesinde ve Aydın KVKBK’nun kararı doğrultusunda,Tavas Belediyesi işbirliği ile İl Kültür Turizm Müdürlüğü Müze uzmanlarınca burada 13.08.2014 tarihinde kazı ve temizlik çalışmaları başlatılmıştır.  Kazı çalışmaları tamamlandıktan sonra, PAÜ Arkeoloji Bölümü Başkanlığı işbirliği ile rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri hazırlanıp koruma bölge kurulunun uygun görüşü alınarak restorasyon çalışmaları gerçekleştirilecektir.

https://denizli-turizmi.blogspot.com/2014/07/

https://denizli-turizmi.blogspot.com/2014/07/