3 Şubat 2018 Cumartesi

DENİZLİ İLBADE MEZARLIĞI

İlbade Mezarlığı, Denizli İli, Merkezefendi İlçesi, İlbadı Mahallesinde, Mülkiyeti Denizli Belediyesi’ne ait 109 pafta, 616 ada, 1 parsel ile 153 pafta, 557 ada, 37 parselde yer almaktadır. Mezarlık, Orta Çağ’da Denizli’nin yerleşim yeri olan Kale’nin (Kaleiçi) 30-40 yıl önce batı yönündeki en uç noktası durumundayken; bugün şehir içinde kalmış ve İlbadı Mahallesi yolu ve eski Sarayköy yolu üzerinde bulunmaktadır. Geniş bir yamaç ve tepe üzerine kurulmuş ve fazla yüksek tutulmayan duvarlarla kuşatılan kuzey-güney uzanan geniş bir alana yayılmış olan mezarlık, İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 23.01.1991 tarih ve 1757 sayılı kararı ile tescillenmiştir. 14. yy. seyyahlarından İbn-i Batuta’nın eserinde bahsedilen yer olması, Denizli İli ile Ege Bölgesi’nin en eski (Türk-İslam Mezarlarını barındırmaktadır.) ve en büyük mezarlığı durumundadır. İçinde barındırdığı kültür varlıklarından dolayı Denizli’nin tarihi ve Kültürel benliği niteliğinde olması büyük bir önem arz etmektedir. Mezarlığa, bugün dört ayrı kapıdan giriş gerçekleşmektedir. Bunlar Ahi Sinan Kapısı, Fatma Yıldız Hanım Kapısı, Bakırlı Kapısı, Mehmet Gazi Kapısıdır. Mezarlıkta, 2007 yılından itibaren İl Kültür Turizm Müdürlüğü’ne bağlı Müze Müdürlüğü başkanlığında , Prof. Dr. Kadir PEKTAŞ danışmanlığında kurtarma kazısı ve temizlik çalışmaları devam etmekte olup, şu anda da kazı, konservasyon ve restorasyon çalışmaları ile çevre düzenleme projesi çalışmaları ve envanter çalışmaları (8 bin civarında mezar taşının kaydı yapılmıştır.) sürdürülmektedir. Yapılan kazı çalışmalarında; form vermeyen yeşil ve mavi sırlı seramik parçaları, kulplar, dip ve gövde kırıkları, sikkeler ok uçları, ahşap ve balmumundan yapılmış büyü malzemeleri, tahta kaşıklar, kabartmalı tasvirli buluntular gün yüzüne çıkartılmıştır. 2013 yılından bugüne mezarlık zaviyesinin, Hamitzade Efendi Mezarının, Eski Denizli Müftüsü Ahmet Hulisi Efendi’nin Mezarı ve Şeyh Şirvani Türbesinde konservasyon çalışmaları yapılmıştır. Mezarlık namazgahında restorasyon çalışmaları devam etmektedir. 2014 yılında da farklı büyüklükte sekiz ayrı noktada kazılar gerçekleştirilmiştir. Çalışmalarında; Selçuklu (Mehmet Gazi Türbesi, sandukalı mezar), Beylikler Döneminde (14. yy.da yapılmış mezarlar; bazen sanduka şeklinde karşımıza çıkarken mermerden yapılmış üzeri dilimli, kemerle son bulan kısa şahidelerin yanı sıra dikdörtgen prizma şeklinde, sivri kemer formunda, kıvrık dal, palmet ve rumi motiflerin ve altıgen, sekizgenlerin oluşturduğu geometrik motifler yoğun olarak da kullanılmıştır. Süsleme ve kitabeler kabartma tekniğiyle uygulanmıştır.) ve Osmanlı Dönemine ait(17.yy. lahit mezarlar; 18. yy. ait çeşitli mezar taşları: fesli, külahlı, sarıklı, boyunluklu, hotozlu, bitkisel motifler, cami kompozisyonları, selvi, kıvrık dallar, çiçek motiflerinden ve Arap harfleri işlenmiş olduğu, Roma ve Bizans Döneminden kalan mimari parçaların da devşirme malzeme olarak Osmanlı Döneminde kullanıldığı tespit edilmiştir.) ait çok sayıda farklı özellikte mezarlar ve mezar yapıları bulunmaktadır. Ayrıca Sahabe mezarı, (Mehmet Gazi Türbesi yönünde ilerleyen eski Sarayköy yolu, tarihi yol, bulunmakta bu yolun kenarında) aile mezarı ortaya çıkarılmıştır. Mezarlıkta; Mehmet Gazi, Derviş Ali Kahya ve Şeyh Mehmed Şirvani, Yediler Türbesi de mevcuttur.

 FATMA YILDIZ HANIM III: Haçlı Seferleri sırasında komutan olarak savaşmış ve şehit düşmüştür. Roma Döneminden kalma devşirme malzeme ile yapılan mezarı, Fatma Yıldız Hanım Kapısı’nın girişinde yer alır.

 MEHMET GAZİ TÜRBESİ Selçuklu uç beyi olan 1210 yılında Denizli’nin fethi sırasında şehit olmuş olan büyük bir tarihi şahsiyettir. Türbesi, mezarlığın batı tarafında, hakim bir tepe üzerinde yer almaktadır. Yapı, Anadolu Selçuklu Döneminde yapılmış olup, uzun dikdörtgen planlı tonoz örtülüdür ve Türbe içinde doğu duvarında sıva altında aynı dönemi veren bir kitabe yer almaktadır. Orijinalliğini korur durumdadır.

MEZARLIK ZAVİYESİ Zaviye, Arapça’da “Köşe” anlamına gelmektedir. İçinde tahrikat ehli şeyhlerin ve dervişlerin yaşadığı ve yolcuların misafir edildiği yerler olarak geçmekte ve zaman içinde tekke adıyla da anılmıştır. Mehmet Gazi Türbesi’nin alt tarafında bulunmaktadır. Kare planlı ve tek mekanlı olup, içerisinde dolap nişi ve ocak nişi yer almaktadır. Günümüze kadar kalabilen zaviyelerden bir örnektir.

 ŞEYH MEHMED ŞİRVANİ TÜRBESİ 18. yy. sonlarında doğan Şeyh Mehmed Şirvani hazretlerine ait olup, vefatından ardından İlbade Mezarlığına defnedilmiştir. Kare planlı kerpiç yapı, zamanla tahribat görmüş ve özgünlüğünü kaybetmiştir.

YEDİLER TÜRBESİ İnanç Beyliği Döneminde yaşamış, yönetici olduğu ve yedi önemli kişi oldukları düşünüldüklerinden Yediler Türbesi denilmiştir. Zaman içinde özgünlüğünü yitirmiştir. Dikdörtgen planlı beşik çatılıdır. Mezarlığın güneyinde yer alan türbe mezarlık alanının dışında kalmıştır.

 DERVİŞ ALİ KAHYA TÜRBESİ Denizli’nin geçmişinde önemli bir yere sahip olan bir şahsiyettir. Bir dergahı ve çok sayıda öğrenci yetiştirdiği bilinmektedir. Türbe kare planlı, kırma çatılı ve 19. yy. yapılarındandır.

MÜFTÜ AHMED HULUSİ EFENDİ Milli Mücadele Döneminin kahramanlarındandır. Denizli’yi düşman işgalinden kurtarmak için Bayramyeri Meydanı’nda halka hitap ederek halkı mücadeleye teşvik etmiştir. Mezarı, mermer malzemeden yapılmış ve Mehmed Gazi Türbesi’nin güneyinde yer almıştır.

TONOZLU MEZAR Türk mezar geleneğinde çok fazla karşımıza çıkmayan bir örnek olup, mezarın alt kısmında tonozla örülmüş mumyalık kısmı yer almaktadır. Mezar yapısının Anadol Selçuklu ya da Beylikler Döneminde yapıldığı düşünülmekte ayrıca kazı öncesinde tahribata uğradığı da gözlenmiştir. Ayrıca, Anadolu Selçuklu Döneminden itibaren kullanılmaya başlanılan mezarlıkta Cumhuriyet Döneminde de kullanımı sürmüştür. Günümüzde de halen mükerrer definler devam etmektedir. Tarihi ve kültürel benlik açısından büyük öneme haiz olan İlbade Mezarlığı, Denizli Büyükşehir Belediyesi, Pamukkale Üniversitesi ve Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı İl Kültür Turizm Müdürlüğü bünyesinde bulunan Denizli Müze Müdürlüğü’nün ortak çalışmaları ve dayanışmanlarıyla gelecek nesillere kültür akışını sağlamaya, geçmişe ışık tutmaya, aydınlık bir gelecek için yol gösterici özellik taşımaya devam edecektir. 

Denizli Tarihi Köprüleri

Denizli Tarihi Köprüleri   
     Mehmet KORKMAZ İl KÜLTÜR VE TURİZM MD.

                                 03.02.2016

BAYIRALAN ROMA KÖPRÜSÜ (Çal)

Bayıralan Köprüsü, Roma Dönemi’ne ait olup, Denizli’nin Çal ilçesine bağlı Bayıralan Mahallesi’nin kuzey doğusundaki Kemer Deresi üzerinde bulunmaktadır. Aradan geçen onca zamana rağmen varlığını korumayı başaran köprü, derenin en dar noktasında yapılmış olup, tek kemerli ve taş örgülüdür. 15x30 cm ve 10x20 cm ebatlarındaki taşların sıkıştırılmasıyla yapılan tarihi köprü, 2 metre genişliğinde ve uçtan uca 15 metre uzunluğundadır. Köprünün ayakları her iki tarafta yer alan iki ayrı ana kaya üzerine oturmaktadır. Köprünün üzerinde bulunduğu vadinin derinliği yer yer 20 metreyi bulmaktadır. Sert kaya kütlelerinin üzerinde konumlandırılan köprü farklı dönemlerde onarım geçirse de büyük ölçüde orijinalliğini korumuştur. Köprü, yakın geçmişte kemerin en açık noktasına yerleştirilen bir hatılla desteklenmiştir. Genel olarak iyi durumda olan Roma Köprüsü günümüzde kullanılmamaktadır.

DAYILAR TOZLUKARA KÖPRÜSÜ (Çal)

Dayılar Köprüsü Çal ilçesine bağlı Dayılar ile Şapçılar mahalleleri arasındaki yol üzerinde bulunmaktadır. Dayılar Köprüsü’nün diğer adı Tozlukara Köprüsü’dür. Roma Dönemi’ne ait olan köprünün uzunluğu 55,50 metre, genişliği 3,40 metre, kemer açıklıkları ise 5,50 metredir. Devşirme malzemeden yapılmış olan köprünün yuvarlak kemerli iki adet gözü bulunmaktadır. Büyük Menderes Nehri üzerinde yer alan Dayılar Köprüsü; Apameia, Eumenia, Launda, Mossyna, Hierapolis ve Laodikeia ticaret yolları üzerindeki köprülerden birisidir. Büyük ölçüde sağlam durumda olan Dayılar Köprüsü, günümüzde tarım arazilerine ulaşım amacıyla kullanılmaktadır.

HANÇALAR KÖPRÜSÜ (Çal)

Denizli, Çal İlçesi, Hancalar (Kasabası) Mahallesi ile Bekilli yolu üzerinde bulunmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu Döneminde, Çal yakınlarında tarihi bir Pazar (Kayı) kuruluyordu. Köprünün ticaret merkezine giden yol güzergahında kurulması ve ticari amaçlı kervanların geçiş yapmasından dolayı büyük önem taşımaktadır. Köprünün doğu-batı yönünde döşeme uzunluğu 65 m, korkuluklarla beraber genişliği 4,20 m’dir. Köprünün yan kemerlerinin genişliği 6,75 m, yüksekliği 3,30 m, orta kemer genişliği 8 m olup yüksekliği 4,10 m’dir. İki kemer arasındaki ayakların genişliği 3,50 m’dir.Hancalar Köprüsü, üç kemerli, orta kemer yan kemerlerden yüksek ve geniş tutulmuş olup, bu haliyle Klasik Osmanlı Köprülerinin özelliğini göstermektedir. Köprünün ne zaman yapıldığı kesin olarak bilinmemektedir. Güney tarafındaki kemerleri taşıyan ayaklarda bulunan H.1302 ve 1934 tarihli kitabelerinden anlaşılacağı üzere onarım yapılmış, bu onarımlarda köprünün orijinal malzemesine (düzgün kesme taş) bağlı kalınmamış, moloz taş kullanılmıştır. Köprüyü taşıyan ayakların; suyun aşırı basıncını önlemek için güney tarafına (akıntı yönüne) üçgen formunda sel yaranlar yapılmasına rağmen kuzey tarafından yuvarlak formlu sel yaranlar yapılmıştır. Yuvarlak
kemerli , üç gözlü köprüye hafif bir meyille çıkılmaktadır.

AHMETLİ KÖPRÜSÜ (Sarayköy)

Sarayköy İlçesi, Ahmetli Köyü’nde yer alan Ahmetli Köprüsü;  dört kemerli olarak yapılmıştır. Köprünün uzunluğu 55 m, genişliği 4,75 m, kemer açıklığı yaklaşık 5,5 - 5,7 m.dir. Kemerli gözlerden kuzey taraftaki iki gözü, I. Dünya Savaşı sonunda Batı Anadolu’yu işgal eden Yunanlıların, Denizli’ye geçmelerini önlemek amacıyla yıktırılmıştır. Daha sonra Cumhuriyet Dönemi’nde, köprünün yıkılan iki gözünün,   kuzeye doğru, diğer orijinal ayakların üzerinde betonarme olarak üst bölümü yapılarak yakın zamana kadar hizmet vermesi sağlanmıştır.  Malzeme olarak traverten kullanılmış olup, Roma Dönemi’ne aittir.

BEDİRBEY KÖPRÜSÜ (Acıpayam)
Acıpayam İlçesi, Bedirbey Köyü’nün 300 m. güneyinde, Dalaman Çayı (İndos Nehri) üzerinde kurulmuştur. Themisonion-Kibyra Antik yolu güzergâhında yer almaktadır. Blok taşlardan inşa edilen köprü beş gözlü olup, kuzey tarafındaki iki yuvarlak kemer sağlamdır. Üç gözün sadece üç kemer ayakları mevcuttur. Kemer genişliği 3.50 m.dir. Köprü döşemesiyle beraber 40 m. uzunluğundadır. Bu gün nehir kuzey taraftaki ikinci kemer gözünden akmaktadır.  Köprünün kemerlerinden ve blok taş malzemenin kullanılışından anlaşıldığı gibi, Roma Döneminde yapılmış olup, Selçuklular Döneminde kullanıldığı, Osmanlı Döneminde moloz taş malzemeyle tamir edilerek işlevini sürdürdüğü gözlenmektedir. Cumhuriyet Döneminde nehrin 50 m. kuzeyinde tahta köprü yapılarak geçiş sağlanmış, 250 m. kuzeyden yeni yol açılarak güzergâhı değiştirilmiştir.



ZEYVE KÖPRÜSÜ (Çal)

Zeyve köprüsü, Akkent (Kasabası) Mahallesi–Bekilli ilçesi stabilize yol güzergahında doğu batı yönünde akmakta olan menderes nehri üzerinde kuzey güney istikametinde bulunmaktadır. 3 gözlü yuvarlak kemerli taş örgülü köprünün genişliği 3,6 metre döşeme uzunluğu ise 35 metredir. Yöresel taş malzemenin kullanıldığı köprünün iki kenarında biriket malzeme ile yapılmış korkuluklar bulunmuştur. Köprünün yakalarında yer alan sel yaran kısımları zamanla tahrip olarak ortadan kalkmıştır. Roma Dönemine tarihlendirilen köprü günümüzde tarla ve bahçelere ulaşım yolu olarak kullanılmaktadır.


AK KÖPRÜ (Çivril)

Denizli İli, Çivril İlçesi, Karayahşiler Köyü sınırları içinde, Büyük Menderes üzerinde bulunan Ak Köprü, doğu-batı doğrultusunda olup, dört kemerlidir. Köprü yuvarlak kemerli olması sebebiyle Ahmetli ve Hançalar Köprüsü ile mimari benzerlik gösterir. 1976 yılında köylüler tarafından onarılmıştır. Ak Köprü, Antik Dönemde Peltai-Apameia yol güzergâhındadır. Köprü orijinalinde kesme taşla kaplı olup, doğu tarafındaki kemer diğerlerinden daha geniş tutulmuştur. Doğudan itibaren ilk kemer genişliği 4.50 m, ikinci kemer 5.50 m genişliğinde, üçüncü kemer ise 3.50 m genişliğindedir. Köprü döşemesiyle birlikte 50 m uzunluğundadır. Üçüncü kemerin batı tarafındaki yarısı ile, batı tarafındaki dördüncü kemer 1976 yılındaki onarım esnasında betonarme olarak yapılmıştır. Kemerlerin etrafı silmeyle çevrelenmiş durumdadır. Büyük Menderes Nehri’nin akışının köprüye zarar vermemesi için kemer ayaklarının güney tarafına sel yaranlar yapılarak kesme taşla kaplanmıştır.Köprünün kuzey tarafındaki kemer alınlığında dairesel bir niş açılarak etrafı silmeyle çevrelenmiş olup, ortasında da silindirik gövdeli süsleme elemanı bulunmaktadır.Köprünün çevresinde bulunan Osmanlıca yazılı mermer onarım kitabesinde Miladi 1807 tarihi okunmaktadır. Bundan da 19.yy başlarında, Osmanlı Dönemi’nde de tamir ettirilerek kullanıldığı anlaşılmaktadır.

ESKİ KALE KÖPRÜSÜ (Kale)

Kale İlçesi, Tabae Antik Kenti (Eski Kale) içinde bulunmaktadır. Kale Ovası ile Antik Tabae Kenti (Eski Kale) arasındaki ulaşımı sağlayan tek köprüdür. Tarihi; Roma Dönemine kadar dayanan köprü 1958 ile 1960 yılları arasında Eski Kale’nin terk edilişine kadar devamlı kullanılmıştır. Kemer içi kesme taş, üst kısmı kesme ve moloz taşla yapılmıştır. Tek gözlüdür. Köprü genişliği 7.90 cm’dir. Köprüde zaman içinde meydana gelen yıpranmalar mevcuttur.Günümüzde de ören yerine bu köprüden geçilerek ulaşılır. 


HACIEYÜPLÜ TAŞ KÖPRÜ (Merkezefendi)

Merkezefendi İlçesi, , Hacıeyüplü Mahallesi, İnceali Mevkii’nde eski Denizli-Sarayköy yolu üzerinde bulunmaktadır. Tek kemerli köprünün genişliği 1.56 m, zeminden kemer başlangıcının yüksekliği ise 1.10 m’dir. Kemer üzerindeki taş blok döşemenin uzunluğu 6.30 m.’dir. Köprünün ve devam eden yolun iki tarafında yer alan blok taşlardan bunların kenar korkuluğu olarak kullanıldığı anlaşılmaktadır. Yol güneydoğu-kuzeybatı istikametinde olup, köprünün tonozlu kemeri ise güney-kuzey yönündedir. Köprü kesme blok taşlardan yapılmıştır.


AKHAN KÖPRÜSÜ (Pamukkale)

Tarihi Selçuklu Kervansaraylarından olan Akhan’ın doğusunda, Denizli-Ankara karayolu üzerindeki köprünün kuzey tarafındadır. Köprü Denizli-Ankara karayolu üzerindeki yeni yol ve yeni köprünün yapılmasından dolayı kullanılmamaktadır. Düzgün diktörtgen kesme taşlardan yapılan köprünün üç gözü bulunmaktadır. Köprünün ayak kısımları orijinal olmasına rağmen üstü betonla kaplanmıştır. Değişik dönemlerde tamirat görmüş olan köprü 13. yy ortasında (1251-1252) inşa edilen Akhan ile birlikte inşa edilmiş olmalıdır. Ancak antik dönemde de Laodikeia’ya giden yol güzergahında yer almaktadır. Köprünün mimari çağı Selçuklu ve Osmanlı Dönemidir. Köprüde temizlik çalışması yapılarak ayakların ve kemerlerin ortaya çıkarılması gerekmektedir.

ÇİFTLİK KÖPRÜSÜ (Tavas)

Solmaz Çayı üzerindedir. Taş örgülü ve yuvarlak kemerli olup Çiftlik Mahallesi’nin hemen güney doğusundadır. Köprünün döşeme uzunluğu yaklaşık 17.30 m. Döşeme genişliği 4.10 m’dir. İki kemerli köprünün üzeri taş döşemeli olup sonradan asfaltla kaplanmıştır.


ÇITAK KÖPRÜSÜ (Çivril)

Denizli İli, Çivril İlçesi, Çıtak Kasabası’na 2 km uzaklıkta olan, Büyük Menderes akarsuyu üzerinde bulunan köprü beş gözlüdür. Yapımında moloz taş ve devşirme taş kullanılmıştır. Çeşitli onarımlar geçirmiştir.Günümüzde köprünün bir bölümü yıkılmış haldedir.


TİMİRTAŞ KÖPRÜSÜ (Sarayköy)

Sarayköy İlçesi, Tekke Köyü’nün 2-3 km. kuzeyinde, Ortaçağ yerleşiminin olduğu Asarlık Tepesi’nin 1 km. kuzeyinde, Kabaağaç Köyü yakınlarında, Menderes Nehri üzerinde kurulan köprü kuzeydoğu-batı istikametinde olup, bugün harabe halinde kalıntıları bulunmaktadır.
            Köprü; Ortaçağ’da Denizli üzerinden Antiocheia, Nysa (Sultanhisar), Tralleis (Aydın), Magnesia-Ephesos (Selçuk)’tan İzmir ve Kuşadası’na ulaşan ticaret yolu güzergâhında yapılması ve bu çevrede Germiyan ve İnanç (Denizli) Beylerinin girdiği Alâeddin Pazarı’nın bulunması bakımından kervanlar için ticari amaçlı yapılmış olmalıdır.
            Horasan harcı ve moloz taş duvar örgüsüyle yapılan köprünün ayak kısımlarında blok taşlar görülmektedir. Ortaçağ yapılarında olduğu gibi döneminde moloz taş örgülü duvarın kesme taşla kaplandığı sanılmaktadır. Köprünün nehir üzerine gelen kemerli bölüm tamamen yıkılmıştır. Nehrin kuzeydoğu tarafında bir ayağı mevcut olup, güneybatı tarafında ise kareye yakın bir yapıyla suyun geçiş noktası daraltılarak tek kemerli bir alana dönüştürülmüş olmalıdır.14 y.y. birinci yarısında İlhanlı Komutanlarından Emir Timurtaş tarafından yaptırıldığı düşünülmektedir. 


EBECİK KÖPRÜSÜ (Tavas)

Ebecik (Köyü) Mahallesi’nin 1200 m kuzeydoğusunda Gölyeri Mevkii’ndedir. Kesme taştan yapılmış tek kemerli köprü Ebecik- Altınova (Tilkilli) dan Bozdoğana giden antik yol üzeridedir. Köprünün iki tarafında taş döşemesini görmek mümkündür. Kuru dere üzerinde bulunan kesme taştan yapılmış köprü yuvarlak kemerli olup 3 m. uzunluğunda 3.10 m. genişliğindedir. Antik yol üzerine kurulan köprü Roma Dönemi’ne tarihlendirilmektedir.

DEREÇİFTLİK KÖPRÜSÜ (Honaz)

Honaz İlçesi, Dereçiftlik (Köyü) Mahallesi’nden Kızılyer (Kasabası) Mahallesi’ne giden taş örgülü tek kemerli köprü, Karaçay’dan başlayarak, Dereçiftlik Mahallesi’nin güney tarafından geçen dere üzerine kurulmuştur. Köprünün bulunduğu güzergah, Antik Dönem’deki tarihi yol üzerindedir. Tek kemerli köprünün kemer ayakları ile iki tarafındaki kemer kavisi düzgün kesme blok taşlarla yapılmış ancak kemerin üst bölümünün yıkılması sonucu sonradan moloz taş örgü kullanılmıştır. Köprü Roma Dönemi’nde inşa edilmiştir.


CİNDERE KÖPRÜSÜ (Güney)

Denizli ili, Güney İlçesi, Cindere Köyü sınırları içindeki köprü Menderes Nehri üzerindeki önemli köprülerden biri olup; Doğu Roma hatta Roma Dönemlerinden beri kullanım görmüştür. 4 küçük, 2 büyük kemer ile Menderes Vadisini birbirine bağlayan köprünün ^kemeri ayakta, diğer orta geçişi sağlayan kemerleri yıkılmış ve kemerleri birbirine bağlayan ayaklar nehrin içinde açıkça izlenebilmektedir.




KANLIKEMER KÖPRÜSÜ (Tavas)

Solmaz Çayı üzerinde bulunan Kanlıkemer Köprüsü’nün döşeme uzunluğu 36 m genişliği ise 3.80 cm’dir. Beş gözlü köprünün yuvarlak kemerlerinin her birinin genişliği 2.70 cm’dir. Köprü kemerlerinin 3 gözü görülmekte olup iki gözü ise toprak dolgu ile kapanmıştır. Moloz taş örgülü köprünün üzeri ve selyaran kısımları sonradan betonla onarılmıştır.

Kara Arslan Köprüsü

1940 yılında tek kemerli olarak inşaa edilen Kara Arslan Köprüsü, Altındere Vadisinin hemen girişinde yer alır. Gebe Deresi olarak da bilinen derenin iki yamacını birbirine bağlayan bu köprü, son yıllarda hasar görmüş olsa da Babadağın yaylalarına gitmek isteyen kişilerin ve doğa severlerin sıkça kullandığı bir köprüdür.

Uzunalan Köprüsü

Kara Arslan köprüsüne 15 dk lık yürüyüş mesafesinde bulunan Uzunalan Köprüsü, köprü üzerinde yer alan kitabeye göre 1958 yılında Habibo Mustafa tarafından yapılmıştır. Dere zeminden 6 metre yükseklikte bulunan Uzunalan Köprüsü 2 metre genişliğindedir. Köprü, Altındere de bulunan diğer köprüler gibi tek kemerli olarak inşaa edilmiştir.

Taşavlu Köprüsü

Altındere Vadisinde yer alan patika yollardan gidilerek ulaşılan köprülerden sonuncusu ise Taşavlu Köprüsü’dür. Vadi girişine yaklaşık iki saatlik yürüme mesafesinde bulunan bu köprü ilk iki köprüden daha yüksek ve geniştir. Altındere Vadisinden Babadağ’a doğru uzanan bu patika yolda kapı görevi gören bu köprüden sonra Altındereli Mahalle sakinlerinin yaylak olarak kullandıkları alana ulaşılmaktadır.

Yerel Mimari Yapılar

İlimizde, Selçuklu ve Beylikler dönemine ait birkaç yapı ayakta kalabilmiştir. Bunlardan; 13.yy. Selçuklu döneminde inşa edilen, Çardak Han ve Akhan Kervansarayları, mimari özellikleri bakımından diğer Selçuklu Hanlarına benzerler. Gene bu döneme tarihleyebileceğimiz Çal-Mahmutgazi Köyü'nde Mahmutgazi Türbesi ile 15.yy. Osmanlı türbe mimarı karakteri arz eden Baklan bucağı Hüsamettin Dede türbesini sayabiliriz. Zamanın tahribine uğrayan köprülerden tespit edebildiğimiz iki köprü bulunmaktadır. 

Büyük Menderes nehri üzerine inşa edilen ve Osmanlı dönemine ait, Denizli-Çivril yolundaki Çıtak köprüsü, Çal ilçesi yakınındaki köprü kayda değer mimari özellik gösterirler. Camilerden; Çivril-Emirhisar kasabası yakınındaki mimari özelliklerden dolayı13.yy.a tarihleyebileceğimiz Dedeköy camii ile 18.yy. ve 19.yy. Osmanlı mimarisinde moda haline gelen ve yapı özellikleri bakımından 13.yy. Selçuklu ağaç direkli camilerini hatırlatan Avrupa etkili resimlerle süslüdür. Acıpayam'da Yazır, Çivril'de Savran (Serbanşah), Baklan'da da Boğaziçi camileri vardır.

Hamam olarak; 14.yy. Beylikler döneminde inşa edildiği anlaşılan ve il merkezi Uçancıbaşı mahallesinde bulunan, Uçancıbaşı hamamı, Türk hamam mimarisi plan şemasıdır. Yukarıda sözünü ettiğimiz yapılarda malzeme olarak erken döneme ait olanlarda tuğla-moloz ve kesme taşlarla birlikte yer yer devşirme malzeme de kullanılmıştır, köy yerleşim yerlerinde ise ucuz malzeme olan kerpiç ve taşın bir arada kullanıldığı görülmektedir. İlin özel bir mimari özelliği bulunmamaktadır. Ege Bölgesi yöresinde görülen yapılardaki mimari özellikler görülmektedir.

                                   Germiyan oğulları Hamamı

23 Ekim 2017 Pazartesi

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE TERMAL SAĞLIK TURİZMİ ŞEHRİ; DENİZLİ

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE TERMAL SAĞLIK TURİZMİ ŞEHRİ; DENİZLİ
    
SAĞLIK VADİSİ:
          
Denizli Çürüksu (Lykos) Ovası için denilebilir ki Yaratanın en cömert davrandığı bölgelerden biridir. Bu nedenle ovadaki ilk yerleşim izleri günümüzden 500.000 yıl öncesine kadar dayanmaktadır ve günümüze kadar kesintisiz devam etmiştir. Bunun üç ana nedeni vardır; termal su, coğrafi konum ve iklimin uygunluğudur.

            Bu bereketli topraklara iki önemli ırmak hayat vermektedir. Büyük Menderes ve Çürüksü (Lykos) Irmakları. Küçük, fakat verimli ovaya adını veren, Lykos (Çürüksu)  Nehri; Honaz (Kadmos) Dağı eteklerinden doğarak Lykos (Çürüksu) Ovası’nın ortasından geçip, Sarayköy yakınında Büyük Menderes Nehri’ne karışmaktadır.

            Çürüksu (Lykos) Vadisi Afyon’dan başlayan ve Aydın’a kadar uzanan fay hattına bağlı olan termal su kaynaklarına sahiptir. Bu nedenle Çökelez Dağı ve Honaz Dağı eteklerinden Kaklık çevresine kadar olan alanlarda çok zengin ve kaliteli traverten ocakları yer alır. Termal su vadide insanlar tarafından binlerce yıldır tedavi amaçlı kullanılmış ve görkemli hamamlar yapılmıştır.
ANTİK DÖNEMLERDE TIP:

Bölgemizin Hellenistik öncesi en önemli yerleşimi, Herodot ve Xenephon’da da adı geçen Kolossai antik kentidir. Hellenistik Dönem yerleşmelerini ise Ova ortasında yer alan Laodikeia, Attouda (Sarayköy-Hisarköy), Trapezopolis (Babadağ-Bekirler köyü), Karura (Sarayköy-Tekkeköy), Büyük Menderes Nehri’nin batı yanında Tripolis (Yenicekent), Laodikeia’nın kuzeyinde ise Hierapolis (Pamukkale) olarak sıralayabiliriz.

            Polemon Hanedanlığının başlangıcından çok önce, bir öğrenim merkezi olan Laodikeia’da septik (kuşkucu) filozoflar, Antiokhos ve Theiodos yetişmiştir. Tıp öğreniminin de çok önemli olduğu Laodikeia’da, Strabon’un zamanında Zeuxis tarafından büyük bir grup Herophileian (antik dünyanın en ünlü hekimi) tıp okulu kurulmuştur (Strabon XII, 8.20). şüphesiz bu tıp okulunda hem su terapisine bağlı tedavi, hem de diğer tedaviler yapılıyordu.

 ANTİK DÖNEMLERDE TIP OKULLARIMIZ:

Antik dönemde Denizli çevresinde yer alan; Hierapolis, Laodikeia, Attouda, Karura, Herakleia Salbace ve Eumeneia kentlerinde tıp, bir bilim dalı olarak kabul edilmiştir.

            Antik kaynaklardan Strabon (XII/8.20) M.S.9 yılında Lycos (Çürüksu) Vadisi’ne gelmiş olup, Laodikeia, Attouda ve Karura arasında büyük saygı gören Men Karou tapınağı ve tapınak yanında yer alan önemli bir tıp okulunun varlığından söz etmiştir. Strabon’a göre (XII/8.20), bu tıp okulu Herophileion adı altında Zeuksis tarafından kurulmuş ve onun zamanında bu okulun yöneticisi Aleksandros Philalethes’tir. Yine Strabon (XII/8.20) bu okulun tıp alanında öneminin Hikesios’un kurmuş olduğu Erasistrateion (Ünlü hekim ve anatomi uzmanı Teos’lu-Sığacık’lı Eristratos) kadar önemli olduğunu bildirmiştir. Bu bilgiler özellikle Lycos Vadisi’nin antik dünyada çok önemli bir tıp okuluna sahip olduğunu göstermektedir. Bölgenin en önemli antik kenti olan Laodikeia’da (Merkez Goncalı-Eskihisar köyleri) bir tıp fakültesi yer almaktaydı ve yukarıda sözü edilen kentlerin tıp doktorları bu fakültede eğitilmekteydi.
DÜNYANIN ÜNLÜ TIP HEKİMLERİ MERKEZİ:

            Herakleia Salbace antik kenti güç tanrısı Herakles adına kurulmuş olmasına rağmen, kentin baş tanrısı Asklepios ve karısı Hygeia’dır. Bu da antik kentin tıp alanında ne kadar ileriye gittiğini ve antik dönemde burada yetişen doktorların tüm dünyada ün saldıklarını göstermektedir.

Ayrıca Herakleia Salbace antik kentinde kabartmalar ve heykeller üzerinde sağlık tanrısı Asklepios ve karısı Hygeia sıkça betimlenmiştir. Bunlarla ilgili olarak antik kentte bir tıp okulu vardı ve burada antik dünyanın en meşhur hekimleri yetiştiriliyordu. Bunlarla ilgili bilgiler yapılacak kazılar sonucu daha da kesinleşecektir.


    TELKİN VE TERAPİDEN, TEŞHİŞ VE TANIYA

            Antik dönemde bölgede şüphesiz önemli bir tıp merkezi Eumeneia (Çivril-Işıklı kasabası) kentinde yer almaktaydı. Kent yakınında yer alan Attanassos Hieronu etrafına kurulmuş önemli bir tıp okulu yer almaktaydı. Antik dönemde Eumeneia kentinde açıkça tıp bir bilim olarak kabul edilmiştir. Attanassos Hieronunda hastalar telkin ve terapi yoluyla tedavi edilirlerken, bu tıp okulunda teşhis-tanı ve tedavi yoluyla hizmet veriliyordu. Yine Eumeneia antik kentinde elde edilen yazıtlar burada yetişen tıp doktorlarının önemli hizmetler verdiğini göstermektedir.


    ROMANIN EN ÜNLÜ TEDAVİ MERKEZİ:

            Hierapolis termal yerleşmesinin arkeoloji literatüründe Holy City (Kutsal Kent) olarak adlandırılması, kentte bilinen tapınak, yapı ve sıcak su kaynaklarının varlığından kaynaklanmaktadır.

Roma döneminde kent, kaplıcaları sayesinde önemli bir tıbbi merkez haline gelmiş ve şifa bulmak niyetiyle Anadolu’nun bir çok yerinden gelen hastalar burada yaşamlarının sonuna kadar kalmışlardır. Roma Nekropolü, çoklukla bu hastaların mezarlarından oluşmakta ve kültürel çeşitlilik içermektedir. Hierapolis’teki Nimfeum (Antik Çeşme) ve Roma Hamamları, kentin bu özelliği nedeniyle inşa edilmiş ve bu yapılar, günümüze kadar gelmiştir.

    TERMAL SAĞLIK VE TEDAVİ MERKEZİ:

            Büyük Menderes Irmağı yanında kurulmuş olan Tripolis antik kentinin kuruluş amaçlarından biri de günümüzde Yenicekent Kaplıcaları olarak bilinen termal su kaynaklarından tedavi amaçlı yararlanılmasıdır. Yine Sarayköy-Tekke Kaplıcaları olarak bilinen bölgede antik dönemde Karura adında bir kent kurulmuştur. Bu kentin kaplıcalarının sağlık ve tedavi amaçlı olarak kullanıldığı antik kaynaklardan bilinmektedir. Binlerce yıldır bölgemizde bilime dayalı tıp ve termal suya bağlı tedavi uygulanmaktadır.
            
    GÜNÜMÜZÜN SU VE SAĞLIK KENTİ:

            Günümüzde termal kaynaklara bağlı sağlık turizmi dünyada önemli bir yer tutmaktadır. Türkiye jeotermal kaynaklar açısından dünyada ilk yedi ülke arasında yer alırken, Avrupa’da birinci, kaplıca uygulamaları konusunda ise üçüncü sırada yer almaktadır.

DÜNYANIN EN ZENGİN TERMAL SU KAYNAKLARI:

            İlimiz termal su kaynakları bakımından dünyanın en zengin alanları içinde gösterilmektedir. Diğer turizm türleri ile entegre olabilecek ve destinasyon oluşturabilecek kapasiteye sahip olan öncelikli geliştirilecek bölgeler içinde yer alan ilimizde, termal marka kent oluşturulmak üzere; Çardak Beylerli, Buldan Yenicekent-Bölmekaya, Sarayköy İlçesinde Tekkeköy, İnsuyu, Babacık ve Kızıldere Bölgesi, Akköy İlçesi Gölemezli Bölgesi Kültür ve Turizm Bakanlığınca 2006/11354 sayılı karar ile 16 Aralık 2006 tarihinde Termal Turizm Merkezi ilan edilmiştir.


- SARAYKÖY TERMAL TURİZM MERKEZİ:

İlçe, Menderes Ovası’nda kurulu olup, Denizli- Aydın- İzmir Karayolu üzerinde bulunmaktadır. Denizli il merkezine 22 km, Ege Denizi’ne 220 km mesafededir. İlçede önemli jeotermal tesisler bulunmaktadır. Bunların başında Karataş Köyü yakınındaki Hamamaltı Mevkiindeki jeotermal alandır. Tırkaz- Tekke köylerinde 4 (dört) adet tesis bulunmaktadır. suyun sıcaklığı 80oC de olup, Romatizma, Deri, Kadın Hastalıkları, İdrar Yolu rahatsızlıklarına iyi gelir.
  

ADI
TEL
  FAKS
HİZMETLER
ODA/YATAK
BABACIK KAPLICASI
Kabaağaç- Tekkeköy-
SARAYKÖY

426 12 12

Kapalı Havuz, Çamur Banyosu, Yosun Banyosu, Mutfak,
Odalarda Banyo, Tuvalet, Klima,
8 / 16
ÇAVUŞOĞLU AİLE
BANYOLARI
Tekkeköy -SARAYKÖY

426 10 16
426 10 17
Kapalı Yüzme Havuzu, Sauna,
Mutfak, Odalarda Banyo, TV,
Klima,
40 / 90
İNALTI TERMAL
OTEL
(Sağlık Bak. Belgeli)
Tekkeköy - SARAYKÖY

426 10 08

426 10 10
Yüzme Havuzu, Sauna, Jakuzi,
Termal Havuzlar, Sıra Banyoları,
Odalarda Havuz, TV, Buzdolabı,
Mutfak, Klima 
70 / 120
UMUT TERMAL OTEL
(Sağlık Bak. Belgeli)
Tırkaz Köyü -
SARAYKÖY

426 11 01
426 10 14

426 11 60
3 Adet Termal Havuz,Türk Hamamı, Çamur Banyosu, Yosun Banyosu, Sauna, Jakuzi,
150 Kişilik Restaurant,

98 / 232



- AKKÖY - GÖLEMEZLİ TERMAL TURİZM MERKEZİ:

Akköy- Gölemezli Termal Turizm Merkezi alanı Pamukkale Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırlarına bitişik olarak, bu bölgenin kuzey batısında yer almakta, Akköy İlçesine bağlı Gölemezli Beldesi, Çeşmebaşı ve Kavakbaşı Köyleri yerleşim alanlarını da içine alacak şekilde yine Akköy İlçesine bağlı Belenardıç Köyünün yerleşim alanı dışında güneydoğu bölgesi ile Denizli merkez İlçeye bağlı Haytabey ve Eymir Köylerinin yerleşim alanaltı dışındaki güney-batı bölgelerini kapsamaktadır.

            İlçede jeotermale dayalı seracılık yapılmaktadır. Jeotermal MTA kaynak 4 (dört) adettir. Kaynaklar nitelik bakımından birbirinden farklıdır. Birisi çamur hamamı olarak kullanılır. Sıcaklıkları 35-60 0C arasındadır. Kaynak sularının bileşiminde karbondioksit, sülfat, sodyum ve kalsiyum bulunmaktadır.
              Gölemezli Çamur Kaplıcaları: Merkez ilçeye bağlı Gölemezli Kasabasındaki su Deri, Sedef, Mantar, Egzama, Hemoroit, Kireçlenme, Romatizma gibi hastalıklara iyi gelir.


ADI
TEL
  FAKS
HİZMETLER
ODA/YATAK
ŞANLIALP ÇAMUR
KAPLICALARI
AKKÖY-GÖLEMEZLİ
463 40 24
463 40 68
463 40 67
Yüzme Havuzu, Açık - Kapalı
Çamur Banyoları, Çay Bahçesinde
TV, Sauna 
36 / 72

- BULDAN - TRİPOLİS TERMAL TURİZM MERKEZİ:

İlçe Pamukkale Tepeköy, Gölemezli ve Akköy yolu üzerinden 20 km Menderes Nehri vadisinde Tripolis Antik Kenti yakınında yer almaktadır.

Çizmeli (Yenice) Kaplıcaları: Buldan ilçesine 16 Km uzaklıkta,  Suyun sıcaklığı 56oC de olup, Romatizma, Kalp-Damar Sertliği, Hemoroit, Karaciğer Yetmezliği, Deri, Mide, Böbrek  ve Kadın Hastalıklarına iyi gelir.

ADI
TEL
  FAKS
HİZMETLER
ODA/YATAK
KAMARA PANSİYON
YENİCEKENT - BULDAN

434 60 97
434 65 11
   -------
Kapalı Havuz, Odalarda Havuz, Odalarda Tuvalet, Banyo
11 / 25

Buldan Maden Suyu: Buldan ilçesine 2 Km uzaklıktaki maden suyu kaynakları iki ayrı çeşmeden akmaktadır. Sindirim sistemi ve Karaciğer işlevleri üzerine olumlu etkisi vardır. Sofra suyu niteliğindedir

- ÇARDAK - BEYLERLİ TERMAL TURİZM MERKEZİ:

Beylerli Belediyesine ait kaplıca termal tesisinin Beylerli şehir merkezine mesafesi 3 km, ilçe merkezine 20 km, il merkezine 78 km olup yolu asfalt kaplama yoldur.

ADI
TEL
  FAKS
HİZMETLER
ODA/YATAK
BEYLERLİ KAPLICALARI
Çaltı Yolu Üzeri No:39
BEYLERLİ-ÇARDAK

853 70 80
   --------
Kapalı Havuz, Mutfak, Odalarda TV, Banyo, Tuvalet
18 / 18


Pamukkale Termal Suları: Denizliye 18 km uzaklıkta (Hierapolis Antik Kenti) Pamukkale de 35oC deki su; Doktor muayenesini takiben hastanın durumuna uygun olarak kalp-damar sertliği, tansiyon, romatizma, raşitizm, felç, deri, göz, sinir sistemi ve Damar Hastalıkları, Damar İltihabı ve Reyno Hastalığının rahatsızlıklarının tedavisinde önerilmektedir. Ayrıca ılık olarak içildiğinde mide spazmında, idrar söktürmede ve iltihaplarında, böbrek ve kum taşlarının tedavisinde  tavsiye edilmektedir.
Pamukkale’den yayılan termal kaynaklarda şifa bulun

Travertenleri yaratan sular, termal turizmde Pamukkale’nin önemli ve benzersiz bir yer edinmesini sağlamıştır.

Pamukkale’nin bulunduğu coğrafya, Çürüksu (Lykos) Vadisi termal su kaynakları ile özel bir yapıya sahiptir. İnsanlar binlerce yıldır termal suyu tedavi amaçlı olarak kullanmış, buralarda işlevsel ve gösterişli hamamlar yapmışlardır.

Hierapolis’in termal sularından kaynaklanan ünü, Roma Dönemi’nde Anadolu’ya yayılmış, hastalar şifa bulmak için buraya gelmişlerdir. Kaplıcaları ile tıbbi merkez konumuna gelen kentte, hastalar tedavi amaçlı geçici ya da kalıcı olarak konaklamışlardır. Roma nekropolünde kent dışından gelen ve ömürlerinin sonuna kadar kalan hastaların mezarları bulunmaktadır. Termal kaynakların bulunduğu yerlerde Antik Dönem’de dini ayinler yapılmış, halkın katılımı ile şenlikler düzenlenmiş, devlet yöneticileri ve zenginler tedavi için burayı tercih etmişlerdir. Yapılan araştırmalar tedavilerin din adamları ve hekimlerce  yönetildiğini göstermektedir.

Termal amaçlı yapılıp, günümüze ulaşan tarihi yapılar arasında Antik Çeşme(Nimfeium) ve Roma Hamamları mimari yapıları ve ihtişamları ile dikkat çekicidir.

Günümüzde Hierapolis kentinin bulunduğu alanda, tarihi yapılarla kucaklaşan termal sularda yüzmenin keyfi ve mutluluğu bambaşkadır. Travertenleri yaratan karstik alanlardan çıkan sular; bünyesindeki kireç çözeltisi,  buharlaşma ve sudaki karbondioksitin ayrışması sonucu, çökelmiştir. Genellikle beyaz renkte ve pamuk yığınları andıran kalker tüfleri ise Pamukkale travertenlerini oluşturmaktadır.  Pamukkale termal suyunun tedavi edici özelliği, çok eski çağlardan beri anlaşılmış, yüzyıllar sonra şifa niteliği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. UNESCO Kültür Miras Listesi’nde yer alarak, özenle korunan Pamukkale, şifalı termal suları ile ziyaretçilerine pek çok alternatifli tedavi olanakları sunmaktadır.


PAMUKKALE TRAVERTENLERİ

Traverten sözcüğü, İtalya’da geniş traverten çökellerinin bulunduğu Tivoli’nin, Roma zamanındaki adı olan “Tivertino”dan gelmektedir. Traverten çok yönlü, çeşitli nedenlere ve ortamlara bağlı, kimyasal reaksiyon sonucu çökelme ile oluşan bir kayadır.

                  Termal su kaynaktan çıktıktan sonra, 320 m. uzunluğunda bir kanal ile traverten başına gelmekte ve buradan, 60-70 m.lik çökelmenin olduğu traverten katkatlarına dökülmekte ve ortalama 240-300 m. yol katetmektedir.Kaynaktan çıkan 35.6 °C sıcaklığında, içinde yüksek miktarda Kalsiyum Hidrokarbonat bulunan suyun havadaki oksijen ile olan teması sırasında Kalsiyum karbonat çökelmekte ve traverten oluşumuna sebep olmaktadır. Çökelti ilk etapta jel halindedir. Beyazlığın oluşumunda hava şartları, ısı kaybı, akışın yayılımı ve süresi etkilidir. Çökelme, termal sudaki karbondioksit, havadaki karbondioksit ile dengeye gelinceye kadar devam eder.

Reaksiyon Kimyasal olarak:
Ca (HCO3) + O2 --> CaCO+CO2+H2O

Travertenler kartlarda ve bröşürlerde göründüğü gibi her zaman su ile temas halinde değildir. Su dolu travertenler daha güzel ve hoş göründüğü için fotoğrafları genellikle su dolu iken çekilir ve her zaman su dolu sanılır.Travertenlere termal su kontrollü olarak belirli bir program dahilinde verilmektedir. Fazla miktarda ve uzun süre aynı yere akıtılan termal su yosunlaşmaya ve dolayısı ile beyaz traverten alanlarında hoş olmayan kirliliğe sebep olmaktadır.Hem bu kirliliğin önüne geçmek hem de başlangıçta jel halinde olan çökeltiyi sertleştirmek için traverten alanları belirli süreler kurutulmak zorundadır. Ana traverten alanlarına girmek travertenin ilk oluşumda yumuşak jel halinde olması ve yüründüğünde ezilme ve kırılma meydana gelmesi sebebiyle her ne kadar yasaksa da gelen turistlerin suyla temasını sağlamak amacıyla eski araç yolu üzerinde oluşturulan yapay havuzcukların olduğu bölüm ve Güney Kapısı tarafında sonradan oluşturulan 5000 m2'lik traverten alanı turistlerin kullanımına açıktır.


Karahayıt Kaplıcaları: Karahayıt Kasabasında, yılın her mevsiminde ana kaynağından çıkan kendine has kırmızı renkli şifalı termal suyun ve termal çamurun sıcaklığı 58ºC olup; Ege Üniversitesi hidroklimatoloji enstitüsünün vermiş olduğu rapora göre içerdiği zengin mineralleri ile eşsiz bir sağlık kaynağıdır. Karahayıt 'ta bulunan turistik tesislerde (Otel, Apart Otel ve Pansiyonlarda) Kırmızı Su ve Termal Çamur sayesinde pek çok hastalık ve sağlık probleminize şifa bulacaksınız.


Banyo uygulamaları şeklinde;
* Ortopedik ve nörolojik sekellerin rehabilitasyonunda tamamlayıcı tedavisinde,
* Romatizmal hastalıklar
* Siyatik, bel-boyun fıtığı, kireçlenme
* Dolaşım sistemi hastalıkları ve sedasyon (ruhi rahatlatma) özelliği
* Nörolojik rehabilitasyon gerektiren hastalıklar
* Ameliyat sonrası tutukluk ve sertliklerin giderilmesi
* Kadın hastalıkları
* Stres ve strese bağlı tüm hastalıkların rehabilitasyonu
* Uykusuzluk ve yorgunluklar
* Saç, tırnak ve derideki hücrelerin canlanması
* Cilt ve deri hastalıkları
* Kırıkların alçılarının alınmasını mütaakip gelişen kontraktürlerin giderilmesi
* Adele spazmlarının giderilmesi
* Gut hastalığı, Nevralji, nevrit, Artrozlar, Kolit hastalıklarının tedavisi.
İçme suyu uygulamaları şeklinde kullanılarak;
* Üst gastrointestinal sistemin fonksiyonel bozukluklarında,
* Mide ve yemek borusu rahatsızlıklarında
* Kemik erimesinde, ürolithiasisde ve kalsiyum ihtiyacının
tamamlayıcı tedavi unsuru olarak kullanılabileceği belirtilmiştir.

Çamur banyosu şeklinde kullanılarak;
suyun içinde bulunan çamurun cilde sürülmesinin :
* cildi yumuşatma,
* Gözenekleri açma,
* Selülit ve çatlak tedavisi ve toparlama etkisi
* Antiseptik tesiri ile akne ve sivilceleri yok etme
* Kırışıklıkları giderme, siğilleri absorte etme
özellikleri bulunmaktadır.
Ayrıca kırmızı su ve termal çamurun;

            Böbrek Taşı, Kalp, Damar Sertliği, Yüksek Tansiyon, Romatizma, Siyatik, Kireçlenme, Kadın ve Deri Hastalıkları, Bel ve Boyun Fıtığı, Sindirim, Mide, Bağırsak, Karaciğer, Safrayolları, Diabet, Egzama, vücut direncini arttırma, metobolizma bozuklukları tedavisinde de son derece şifalı olduğu kanıtlanmıştır.

            Pek çok turistik tesislerimizde, Kırmızı su ve termal çamurdan 24 saat boyunca yararlanabilir, doktor ve fizyoterapistler tarafından sürekli kontrol altında fizik tedavi, rehabilitasyon, romatizma tedavisi, masör ve masözlerimizle hastalığınıza şifa bulabilir, ruhunuzu yenileyecek, dinçleşecek, hayatın stresinden arınabilirsiniz.


MASAJ

            Kan dolaşımını hızlandırır, spazm çözerek gevşeme sağlar, ağrıları giderir. Sakinleştirici ve yatıştırıcı bir etkiye sahiptir. Zaman ve strese karşı cildin diriliği ve esnekliğini korumasına yardım eder.

ÇAMUR BANYOSU

            Çamur havuzunda termal sulardan elde edilen çamur, vücudun gerekli bölgelerine uygulanır. Eklem ağrılarını azaltır, romatizmal hastalıklarda, kireçlenme, selülit, çatlak tedavisinde etkilidir. Kırışıklıkları giderir, siğilleri absorte eder.


TAVSİYELER
- Uygulanabilecek kur süresi : 10-20 dakikalık banyo olmak üzere, 10-15 gün.
- Sıcak-soğuk–sıcak banyo uygulaması ile şok tedavi yapılabilir.
- Tüm uygulamalardan evvel doktor kontrolünden geçmeniz tavsiye edilir.
    KIRMIZI SUYUN KİMYASAL ÖZELLİKLERİ
İyonlar mg/lt Kaytonlar mg/lt
Kalsiyum 466.00 Bikarbonat 1339.569
Sodyum 114.950 Sülfat 830.000
Magnezyum 131.344 Klorür 130.000
Potasyum 32.833 Florür 2.280
Demir 4.485 Hidrofosfat 0.700
Alüminyum 0.850 Metabozik Asit 6.640
Alfa Aktivitesi 183.140 Metasilik Asit 12.600
Beta Aktivitesi 77.200 Isı 56 ° C



KARAHAYIT KASABASINDAKİ TURİZM İŞLETME BELGELİ OTELLER

ADI
TEL
FAKS
KAPASİTE
ODA/YATAK
COLOSSAE OTEL
5 Yıldız (İ.B.)
(Sağlık Bak. Belgeli)
Karahayıt Kasabası

271 43 74
271 41 56
271 41 57
271 41 58
271 41 59
271 42 50

200 Kişilik İç Restaurant, 600 Kişilik Dış Restaurant, 4 Bar,Restaurant,TV, Dükkan, Türk Hamamı,Sağlık Merkezi, 4 Bar, Sauna, 200 Kişilik
Toplantı Salonu, 80 Kişilik Komite
Salonu
231 / 502
MİHRİBAN POLAT OTEL 
5 Yıldız (İ.B.)
Karahayıt Kasabası
271 41 10
271 41 11
271 41 12
271 40 92
450 Kişilik Restaurant,145 Kişilik Top.Salonu, 160 Kişilik Çok Amaçlı Salon, Otoprak, Açık-KapalıTermal Havuz, Disko,105 Kişilik Amerikan Bar, Hamam,Sauna,Jakuzi,Aquapark, TV
252 / 506
RİCHMOND OTEL
4 Yıldız (İ.B.)
(Sağlık Bak. Belgeli)
Karahayıt Kasabası
271 42 94
(10 Hat)
271 40 78
271 41 34
550 Kişilik Restaurant, 600 Kişilik
Kongre Toplantı Salonu, Balo Düğün
Salonu, 150 Kişilik Bar, Açık ve KapalıTermal Havuz, Sauna, Jakuzi, JimnastikSalonu, Snack Bar
315 / 642
RİCHMOND
PAMUKKALE SPA
4 Yıldız (İ.B.)
Karahayıt Kasabası
271 46 11

271 46 08
Restaurant, Kahvaltı Salonu, Toplantı
Salonu, Açık Kapalı Termal Havuz,
Disko
164 / 320
PAM OTEL
4 Yıldız (İ.B.)
(Sağlık Bak. Belgeli)
Karahayıt Kasabası
271 41 40
271 42 19
271 40 97
271 41 29
600 Kişilik Restaurant, Disko, Yüzme ve Termal Havuz, Market, Bar, Havuz Bar,Hafif Yemek Barı, Toplantı Salonu
158 / 320
LYCUS RİVER OTEL
4 Yıldız (İ.B.)
(Sağlık Bak. Belgeli)
Karahayıt Kasabası
271 43 41
( 8 Hat )
271 43 51
271 44 45
140 Kişilik Restaurant, Sauna, Yüzme Havuzu, Çok Amaçlı Salon
125 / 261
HALICI OTEL
3 Yıldız (Y.B.)
Karahayıt Kasabası
271 44 74
271 44 75
271 44 62
300 Kişilik Restaurant, Çok Amaçlı Salon,Sauna, Türk Hamamı, Jimnastik Salonu,Masaj Odası, Yüzme Havuzu, BarÇalışma Salonu, Satış Ünitesi
125 / 250


KARAHAYIT KASABASINDAKİ BELEDİYE  BELGELİ  OTELLER

ADI
TEL
FAKS
KAPASİTE
ODA/YATAK
EGE OTEL
Karahayıt Kasabası
271 45 88
------
Sıcak ve Soğuk Yüzme Havuzu, Odalarda Klima,  TV, Termal Su
40 / 80
ELİTE OTEL
Karahayıt Kasabası
271 44 36
271 44 38
Odalarda Klima, Buzdolabı, TV,
Telefon, Kahvaltı Salonu, Termal
Havuz
24 / 48

HERAKLES OTEL
(Sağlık Bak. Belgeli)
Karahayıt Kasabası
271 44 25
271 44 26
271 44 27
271 42 54
240 Kişilik Kapalı Termal Havuz,
Canlı Müzik, Odalarda TV, Masaj,
Sauna, Jakuzi, Açık Havuz, Rest.
100 / 200


GRAND MARDEN OTEL
Karahayıt Kasabası
www.mardenhotel.com

271 44 41
271 41 45

271 43 63
600 Kişilik Restaurant, Disko, Yüzme ve Termal Havuz, Bar ve Hafif Yemek Barı, Tenis Kortu, 145 Kişilik Çok Amaçlı Salon, Sauna, Jakuzi, Fitness Center, Bayanlara Özel Havuz, Sauna
330 / 700
KURTUR OTEL
Karahayıt Kasabası
271 41 17
------
Odalarda Havuz, Tuvalet, Banyo,
Mutfak, Klima, Açık Havuz
40 / 80
OSKAR OTEL
Karahayıt Kasabası
271 44 76
271 45 43
Sauna,Türk Hamamı, Açık Yüzme
Havuzu, Kapalı Termal Havuz
45 / 90
REİS APART OTEL
Karahayıt Kasabası
 www.reisotel.com
271 41 70
271 44 49
271 41 71
Termal Su, Termal Havuz, Yüzme
Havuzu, Restaurant, Minibar, TV
74 / 162
TERMOTES OTEL
Karahayıt Kasabası

271 40 66
271 43 66
271 41 82
271 43 67
Odalarda Banyo, Mutfak, Klima,
TV, Buzdolabı, Açık Kapalı Havuz,200 Kişilik Restaurant, Bahçe
33 / 65

TOPALOĞLU OTEL
Karahayıt Kasabası
271 42 47
271 45 70
271 45 71
271 45 72
Restaurant, Odalarda TV, Banyo,
Tuvalet, Klima, AçıkKapalıTermal
Havuz 
44 / 80

ŞAMDAN OTEL
Karahayıt Kasabası
271 43 68
271 43 69

Odalarda TV, Banyo, Tuvalet, Bar
Klima, Telefon, Açık Kapalı Havuz Açık Kapalı Restaurant, Oyun Sal.
34 / 80
VİLLA LYCUS OTEL
Karahayıt Kasabası
271 45 05
271 44 45
Odalarda TV, Banyo, Tuvalet, Bar,Klima, Termal Su, Restaurant,
Yüzme Havuzu
60 / 120


KARAHAYIT KASABASINDAKİ PANSİYONLAR

ADI
TELEFON
ODA / YATAK
Aca Pansiyon
271 41 38
12 / 24
Acar 1 Pansiyon
271 42 51
12 / 24
Acar 2 Pansiyon
271 42 51
29 / 75
Akkaya Pansiyon
271 42 37
14 / 28
Albay Pansiyon
271 40 98 - 271 40 65
30 / 60
Albay Çınar Pansiyon
271 40 63
40 / 80
Azim Pansiyon
271 40 82
16 / 32
Batu Pansiyon
271 40 03 - 271 40 32
14 / 28
Beyaz Güvercin Pansiyon
271 40 96
4 / 8
Bilgiç Pansiyon
271 42 06
10 / 20
Çağdaş Çavuş Pansiyon
271 45 40
10 / 20
Çavdar Pansiyon
271 40 40
20 / 40
Çavuşoğlu Pansiyon
271 40 39
10 / 20
Çıbıkoğlu Pansiyon
271 40 19
20 / 44
Çiçek Pansiyon
271 40 12
26 / 70
Damla Pansiyon
271 43 52
8 / 20
Demir Pansiyon
271 40 06
20 / 40
Durak Pansiyon
271 41 65 - 66
19 / 40
Durmuş Pansiyon
271 40 94
14 / 28
Doğa Pansiyon
271 40 43
11 / 22
Efe 1 Pansiyon
271 40 48
14 / 40
Efe 2 Pansiyon
271 40 14
5 / 15
Emin Pansiyon
271 40 00 - 271 42 27
7 / 14
Erdal Pansiyon
271 44 66
7 / 14
Erol Pansiyon
271 43 91
11 / 30
Gözbeyoğlu Pansiyon
271 45 09
18 / 36
Gurbet Pansiyon
271 41 84
20 / 40
Gül 1 Pansiyon
271 42 21
12 / 24
Gül 2 Pansiyon
271 41 48
11 / 30
Güldeste Pansiyon
271 40 50
22 / 44
Güneş Pansiyon
271 40 56
20 / 40
Güney Pansiyon
271 42 92
18 / 36
Hatipoğlu Pansiyon
271 40 04
40 / 100
Haydarkurt Pansiyon
271 40 59 - 271 40 89
20 / 40
Hocaoğlu Pansiyon
271 40 41
14 / 28
Horata Pansiyon
271 42 36
6 / 12
Huzur Pansiyon
271 40 10
18 / 36
İpek Pansiyon
271 40 47
14 / 28
Kaan Pansiyon
271 41 69
36 / 72
Kale Pansiyon
271 44 22
16 / 32
Karahallı Pansiyon
271 43 19
33 / 66
Kardeşler Pansiyon
271 40 80
12 / 24
Kaya Pansiyon
271 40 07
54 / 128
Kiraz 1 Pansiyon
271 44 18
10 / 20
Kiraz 2 Pansiyon
271 42 46
10 / 20
Komfort Pansiyon
271 40 60
35 / 70
Kor Pansiyon
271 40 90
18 / 50
Korkmaz Pansiyon
271 40 23
12 / 24
Oğuz 1 Pansiyon
271 43 15 - 271 40 20
22 / 44
Oğuz 2 Pansiyon
271 40 61
10 / 20
Oğuz 3 Pansiyon
271 43 16
20 / 40
Osman Durmuş 1 Pansiyon
271 40 94
8 / 16
Osman Durmuş 2 Pansiyon
271 45 99
6 / 12
Osmanlı Pansiyon
271 42 12 - 271 44 42
50 / 100
Önder Pansiyon
271 42 30
20 / 40
Özkan Pansiyon
271 40 55
29 / 58
Özmevlana Pansiyon
271 40 75
16 / 32
Paşa Pansiyon
271 40 77
23 / 46
Sağıroğlu Pansiyon
271 42 02
12 / 24
Sağlık Pansiyon
271 41 60
7 / 14
Sapmaz Pansiyon
271 40 18 - 271 41 19
18 / 36
Selçuklu Pansiyon
271 41 89
20 / 40
Sinan Pansiyon
271 41 41
15 / 30
Sultan Pansiyon
271 41 44
35 / 70
Şen Pansiyon
271 42 18
12 / 24
Şifa Pansiyon
271 41 16
11 / 22
Tikveş Pansiyon
271 40 11
19 / 38
Turan 1 Pansiyon
271 40 88
30 / 60
Turan 2 Pansiyon
271 44 99
15 / 30
Uğur Pansiyon
271 40 21
8 / 16
Ulugut Pansiyon
271 41 67
30 / 60
Uzunoğlu Pansiyon
271 40 68 - 271 42 20
22 / 44
Ümit Pansiyon
271 40 13 - 271 40 30
21 / 42
Vural Pansiyon
271 40 15
68 / 136
Yağcıoğlu Pansiyon
271 41 62
12 / 24
Yavuz Pansiyon
271 40 31
10 / 20
Yeşildere Pansiyon
271 40 08
16 / 48
Yetimoğlu Pansiyon
271 40 02
27 / 54
Yetiş 1 Pansiyon
271 40 42
30 / 60
Yetiş 2 Pansiyon
271 40 83
30 / 90
Yıldırım Pansiyon
271 43 23
30 / 80
Yıldız Pansiyon
271 40 25
15 / 30
Zafer Pansiyon
271 40 22
13 / 26




KARAHAYIT KIRMIZI SU TRAVERTENLERİ

Kırmızısu, Pamukkale’nin 5 km. kuzeyinde Karahayıt kasabası içindedir. Kırmızısu travertenleri, 60º C sıcaklıkta çıkan termal su çevresinde, termal suyun içindeki maden oksitleri nedeniyle kırmızı, yeşil ve beyaz renkli traverten tabakaları şeklinde oluşmuştur. Travertenler yaklaşık 500m2’lik bir alandadır. Doğal güzelliği bakımından ilin görülmeye değer önemli turizm beldelerinden birisidir.



DAHA GENÇ, DAHA ZİNDE SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN

            Denizli’nin turizm vizyonunun içinde yer alan jeotermale dayalı sağlık turizmi sayesinde, Pamukkale- Karahayıt- Akköy- Yenicekent- Sarayköy arasında uzanan Türkiye’nin en güzel ve  sağlık turizmi açısından zengin potansiyele sahip termal bölgesindeki sıcaklığı 36 0C ile 125 0C arasında değişen sularımızda, kür parkı ve kür merkezi kullanımlarıyla insan sağlığı açısından önemli olup, turizm ve rekreasyona yönelik nitelikli ve uluslar arası standartlara sahip tesislerde konaklama, eğlence, dinlence ve spor olanaklarının sunulduğu 12 ay boyunca hizmet verilmektedir.

            İlimiz sınırları içinde yer alan termal sular, kalp, damar sertliği, tansiyon, romatizma, deri, göz, raşitizm, felç, sinir hastalıklarına, uyuz, kaşıntı gibi deri hastalıklarına iyi geldiği gibi ılık içildiğinde mide, damar iltihapları ve reyno hastalığının tedavisine de iyi geldiği bilinmektedir. Bilhassa çamur banyosuyla alınan tedavi ile cildin daha genç ve zinde hale gelmesi mümkün  olabilmektedir.
İLİMİZDE BULUNAN DİĞER TERMAL KAYNAKLAR İlimiz sınırları içinde yer alan ancak, termal kaynaklarında herhangi bir tesis bulunmayan, banyo, içme vb. olarak yerel halk tarafından kullanılan termal kaynaklar da bulunmaktadır. Bu termal su kaynakları aşağıda listelenmiştir. -Acısu Ilıcası: Çivril ilçesi Özdemirci Mahallesi, Acıgöl Mevkii’de -Bölmekaya Maden Suları: Buldan ilçesi, Bölmekaya Mahallesi, Hamam Deresi Boğazı Mevkii’nde -Çıban Pınarı (Debre Suyu) Merkezefendi ilçesi, Goncalı Mahallesi güneybatısında, İncipınar-Ören Mevkii’nde -Çizmeli Kaplıcası: Buldan ilçesi, Yenicekent Mahallesi, Cindere Yolu üzerinde -Demirtaş Ilıcası: Sarayköy ilçesi Tekkeköy Mahallesi, (Demirtaş Köprüsü altında) Demirtaş Mevkii’nde -Gözpınar Ilıcası: Pamukkale ilçesi, Yukarışamlı Mahallesi Döşemebaşı Mevkii’nde -Hamamcık Ilıcası: Pamukkale ilçesi, Pamukkale ile Yukarışamlı Mahallesi arasında Hamamcık Mevkii’nde -Haydarlı Düdeni (Kaklık Mağarası): Honaz ilçesi Kaklık Mahallesi, Haydarbükü Mevkii’nde -Karşıyaka Ilıcası: Buldan ilçesi, Yenicekent Mahallesi, Hamamönü-Ilıca-Öteyaka-Bük Mevkii’nde -Kavakbaşı Ilıcası: Pamukkale ilçesi, Kavakbaşı Mahallesi Kabir Altı Mevkii’nde -Kızıldere Kaplıcası: Sarayköy-Buharkent İlçeleri sınırında kaynak Denizli sınırları içinde, tesis Aydın sınırları içinde -Kızılharman Ilıcası: Pamukkale ilçesi Develi Mahallesi, Kızılharman-Hacı Mahmut Düdeni Mevkii’nde -Gerenci-Yılanlı Şifalı Suyu: Kale ilçesi, Narlı Mahallesi, Gerenci-Yılanlı Deresi içinde -Kuşkoru Şifalı Suyu: Sarayköy ilçesi, Hisarköy Mahallesi, Yeşilyurt Mevkii’nde -Sarılık Suyu: Çivril ilçesi, Yeşilyaka Mahallesi, Sarılık Mevkii’nde
SAĞLIKLI BİR YAŞAM İÇİN DENİZLİYİ SEÇİN
 Bölgemizde su, hayat ve sağlıktır ve biz buna binlerce yıldır tarihten günümüze sahibiz. “Daha İyi Bir Dünya İçin Yeni Yollar - Herkes İçin Sağlık” hedefini gerçekleştirebilmenin önemli öğelerinden olan ve ilimizin sahip olduğu zengin sağlık turizmi potansiyelinden yararlanmak için herkesi Denizli’ ye bekleriz.

https://denizli-turizmi.blogspot.com/2014/07/

https://denizli-turizmi.blogspot.com/2014/07/