14 Kasım 2014 Cuma

PAMUKKALE’ NİN DÜNÜ BU GÜNÜ...


PAMUKKALE’ NİN DÜNÜ BU GÜNÜ

Tarihçe

Denizli, tarihsel, arkeolojik ve doğal değerleriyle Türkiye’nin en önemli bölgelerinden birinde yer almaktadır. Antik dönemde Lycos (Çürüksü) Vadisi, küçük fakat verimli bir ovaya sahiptir. Lycos vadisi, İç ve Güney Anadolu’yu Batı Anadolu’ya bağlayan önemli yolların kavşak noktasında yer alması nedeniyle, her dönemde ve günümüzde bu stratejik konumundan doğan önemini korumuştur. Antik coğrafya içerisinde Lycos Vadisi, Lydia, Karia ve Phrygia bölgelerinin kesişme noktasında yer alır. Bu önemli konum nedeniyle bölge tarihi, Kalkolitik Çağ’dan (MÖ 5500-3000) itibaren başlamıştır.

Hierapolis Kenti’nin, Pergamon Kralı Eumenes tarafından İÖ II. yüzyılda kurulmuş olduğu ve Bergama’nın efsanevi kurucusu Telephos’un karısı Hiera’dan dolayı Hierapolis adını aldığı bilinmektedir. İÖ 133 yıllarında Hierapolis, Bergama Kralı III. Attalos’un mirası ile Roma İmparatorluğu’na bırakılmış ve bir Asya kenti olmuştur.

            İS 17 ve 60 yıllarında görülen büyük depreme kadar Helenistik bir kentleşme özelliği gösteren kent, bu depremlerden gördüğü büyük zarar sonrası, yeniden yapılanma sürecine girmiş ve İS II ve III.  yüzyıllarda Helenistik niteliğini kaybederek, tipik bir Roma kenti olmuştur. Hierapolis termal yerleşmesinin arkeoloji literatüründe Holy City (Kutsal Kent) olarak adlandırılması, kentte bilinen tapınak, yapı ve sıcak su kaynaklarının varlığından kaynaklanmaktadır.    

            Roma Dönemi’nde kent, kaplıcaları sayesinde önemli bir tıbbi merkez haline gelmiş ve şifa bulmak niyetiyle Anadolu’nun birçok yerinden gelen hastalar burada yaşamlarının sonuna kadar kalmışlardır. Roma Nekropolü, çoklukla bu hastaların mezarlarından oluşmakta ve kültürel çeşitlilik içermektedir. Hierapolis’teki Nimfeum (Antik Çeşme) ve Roma hamamları, kentin bu özelliği nedeniyle inşa edilmiş ve bu yapılar, günümüze kadar gelmiştir.  
    
            Kentin Hıristiyanlar için bir hac merkezi olması, İS 80 yıllarında Hz. İsa’nın havarilerinden olan St. Philip’in burada öldürülmesi nedeniyledir. Kent, İS 4. yüzyılda Bizanslıların eline geçince, St. Philip adına Martrium olarak adlandırılan sekizgen bir kilise inşa edilmiştir. Bu nedenle onuru artan kent, Metropolis unvanını almıştır.     
 
12. yüzyıl sonlarına doğru Türklerin eline geçen kent, daha sonra Bizanslılar tarafından geri alınmıştır. 14. yüzyılda ise bölge tamamen Türk hâkimiyetine geçmiştir. Bu dönemden sonra kentin iskan gördüğüne ilişkin bir bilgi yoktur. Hierapolis Kenti termal tesislerine ait ilk bilgiler 18. ve 19. yüzyılda yaşamış araştırmacılar tarafından günümüze ulaştırılmıştır.
            Hierapolis Antik Kenti, bir şehrin termal suya dayalı olarak nasıl kurulup geliştiğinin ilginç bir göstergesidir. Pamukkale adını ise bu termal suyun yüzyıllarca yamaçlardan serbestçe akmasıyla oluşturduğu beyaz travertenlerden almıştır.
            Pamukkale termal suyunun tedavi edici özelliği, çok eski çağlardan beri anlaşılmış, yüzyıllar sonra şifa niteliği bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Kaynaklar etrafında dini ayinler yapılmış, şenlikler düzenlenmiş, büyük devlet adamları ve imparatorlar tedavi için Hierapolis’e gelmişlerdir. Tedavilerin din adamları tarafından yönetilmiş olduğu anlaşılmaktadır.

Pamukkale’de Sürdürülebilir Turizm

Pamukkale, özgün doğal yapısı ve barındırdığı tarihi değerleriyle önemli bir turistik merkezdir. Travertenlerden ve antik Hierapolis Kenti’nden oluşan bu alan, Denizli Kenti’nin kuzey batısında yer almaktadır. Denizli-Ankara Karayolu’na 16 km lik asfalt bir yol ile bağlıdır. Pamukkale, 1950’ li yılların sonlarında travertenlerin arasından bir yol geçirilmesiyle turizme açılmış, 1964 yılında Koru Motel açılmış ve 1968 yılında ilaveler eklenmiştir, Beltes Motel Belediye tarafından 1967 yılında, Mistur Motel 1970 yılında, Tusan Motel 1973 yılında ve Özel İdare Oteli de 1979 yılında yapılarak turizme hizmet vermeye başlamışlardır. 1976 yılında da Hediyelik Eşya dükkanları yapılmıştır.
            Pamukkale Hiearapolis Antik Kenti Gayr-ı Menkul Eski Eser ve Anıtlar Yüksek Kurulunun 13.12.1980 tarih ve A-2587 sayılı kararı ile 1.Derece Arkeolojik ve Doğal Sit Alanı olarak tescil edilmiş, 1/5000 ölçekli haritada sit sınırları onaylanmıştır.
            UNESCO Dünya Miras Sözleşmesine 1983 yılında taraf olan ülkemiz, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü’nün sorumluluğu altında yürüttüğü çalışmalar sonucunda bugüne kadar Dünya Miras Listesine sekiz yeri kayıt ettirmiştir. Bu yerlerden biri de 9.12.1988 tarih ve 485 sıra numaralı Pamukkale Ören yeridir. Hierapolis I. Derece Arkeolojik ve Doğal Sit Alanı, gerek tarihi ve gerekse doğal özellikleriyle zengin bir kültür mirasına sahiptir. Uygarlığın beşiği olarak çok zengin bir kültürel ve tarihi mirasa sahip olan ülkemizin bu zenginliği, eşsiz doğal güzelliklerle de desteklenmektedir.
            Sit Bölgesi içinde bilinçsizce yapılan Beltes, Mistur, Koru Motel, Pamukkale Motel, dükkanlar ve Jandarma Karakolu önceleri turizme hizmet amacı doğrultusunda yapılmalarına rağmen sonradan bu olumsuz ve plansız yapılaşmaların görüntü kirliliğine ve tahribata yol açtığı geçte olsa anlaşılmıştır.
            Bu sorunlara çözüm getirebilmek amacıyla ilk ciddi çaba Orman Genel Müdürlüğünün “Pamukkale Milli Parkı” olmuştur. Bu plana göre mevcut tesisler ve asfalt yol kaldırılarak yerine peyzaj düzenlemesi yapılması öngörülen plan bazı nedenlerden dolayı uygulanamamıştır.
            Bu arada Pamukkale’ ye sahip çıkabilmek ve kurtarmak amacıyla Kültür, Turizm, Çevre, Orman, Maliye Bakanlıkları ve bazı derneklerin bu konuda çaba harcadıkları görülse de yeterli olmamıştır.


Pamukkale’de turizm gelişimi 1960’lı yıllarda başlamış, çevre kirliliğinin ve tahribatların en aza indirgenmesi, Koruma–Kullanma dengesinin sağlanabilmesi ve bölge turizminin geliştirilmesi amacıyla 1991 yılında Pamukkale Koruma Amaçlı İmar Planı uygulanmaya başlamıştır.  01.01.1989 tarihinden itibaren Pamukkale Ören Yerine girişler ücrete tabi tutulmuştur.
Özel Çevre Koruma Alanı
2872 Sayılı Çevre Kanununun 9. maddesi “Bakanlar Kurulu, ülke ve dünya ölçeğinde ekolojik önemi olan çevre kirlenmeleri ve bozulmalarına duyarlı alanları, tabii güzelliklerin ileriki nesillere ulaşmasını emniyet altına almak üzere gerekli düzenlemelerin yapılabilmesi amacıyla Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak tespit ve ilan etmeye, bu alanlarda uygulanacak koruma ve kullanma esasları ile plan ve projelerin hangi bakanlıkça hazırlanıp yürütüleceğini belirlemeye yetkilidir”  hükmünü getirmekte ve bu uygulamanın gerçekleşmesi için bir teşkilat kurulmasını emretmektedir.
Bu doğrultuda 19.10.1989 tarihinde 383 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Özel Çevre Koruma Kurumu kurulmuştur. Bu kanun hükmünde kararnamenin amacı, 2872 sayılı Çevre Kanununun 9. maddesine göre Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edilen ve edilecek alanların sahip olduğu çevre değerlerini korumak ve mevcut çevre sorunlarını gidermek için tüm tedbirleri almak, bu alanların koruma ve kullanma esaslarını belirlemek, imar planlarını yapmak, mevcut her ölçekteki plan kararlarını revize etmek ve re’sen onaylamaktır.
Bu amaç doğrultusunda Pamukkale, 22.10.1990 tarihli Bakanlar Kurulu Kararnamesi’ne göre 6.656 hektarlık alan, Özel Çevre Koruma Bölgesi olarak ilan edilmiştir. Toplam alanı 44 km2 olan Pamukkale Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırları içinde Develi, Karahayıt, Pamukkale, Yeniköy ve Akköy olmak üzere toplam 5 yerleşim yeri bulunmaktadır. Ö.Ç.K sınırları içerisinde yer alan 1. Derece Arkeolojik ve Doğal Sit Alanı Pamukkale Ören Yeri’nin büyüklüğü 1.100 hektardır.
Pamukkale, Dünya Kültür ve Doğal Mirası olmaya aday gösterilmesiyle birlikte, uluslar arası toplumun da dikkatini üzerine çekmiştir. Bu durum aynı zamanda ulusal ve uluslar arası lider kuruluşların, Pamukkale sit alanını ve olağan üstü evrensel değerlerini tanıması ve kabul etmesi anlamına gelir.

                        
Pamukkale Koruma Amaçlı İmar Planı Çalışmaları
            1989 yılı sonlarında Kültür Bakanlığı ile Denizli Valiliği Pamukkale Koruma Amaçlı İmar Planını yaptırmaya başlayarak ilk somut adımları atmaya başlamışlardır. 
            Kültür Bakanlığınca 1991 Temmuz ayında düzenlenen Uluslararası çalışma grupları toplantısında konu detaylı olarak gündeme getirilmiş ve 4 temel konuda karar alınmıştır.
            1 – Hierapolis Antik Kentinde arkeolojik alan düzenlemesi yapılmalıdır.
            2 – Doğal sit (travertenler ve termal su kaynakları) düzenlemesi yapılmalıdır.
            3 – Doğal ve arkeolojik sit alanı ile yakın çevresi arasında bir ulaşım-dolaşım ilişkisi kurulmalıdır.
            4 – Doğal ve arkeolojik sit alanı içerisinde kalan her türlü turistik tesisler, yerleşmeler, piknik alanları ve asfalt yollar kaldırılacaktır.
            Bu toplantının sonuç bildirgesinde bu temel kararlar doğrultusunda ayrıntılı uygulama, stratejik plan ve projelerin yapılması ve uygulamanın başlaması için “Pamukkale Koruma Geliştirme Birliği” kurulması kararlaştırılmışsa da bu birlik kurulmamıştır. Birlik yerine ilgili resmi dairelerin temsilcilerinden oluşan “Pamukkale Danışma Yönlendirme Kurulu” oluşturulmuştur.
Bu kurul tarafından planlamaların bir kısmı olan yakın çevre ulaşımı, kuzey-güney giriş kapıları yapımı, kontrol noktaları oluşturma, traverten teraslarını beyazlatma ve çoğaltma planlaması ve uygulaması, bazı arkeolojik onarımlar gerçekleştirilmiştir.
sağlamış, uygulama süreci takip edilmiştir.
‘‘Pamukkale (Hierapolis) Arkeolojik ve Doğal Sit Alanı Koruma Amaçlı İmar Planı” ile ilgili çalışmalar 1991 tarihinde tamamlanmış İzmir II No’lu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 2 Ekim 1991 gün ve 2172 sayılı kararı ile onaylanmıştır. Pamukkale’ye karakterini veren travertenlerin korunması ve geliştirilmesi, termal kaynağın en iyi şekilde değerlendirilerek kullanılması, antik kent dokusunun korunması, alanın kullanım olanaklarının belirlenmesi ve düzenlenmesi hedeflenmiştir. Pamukkale Ören Yeri 1.251.721 m2 lik bir alanı kaplamaktadır.
             
            Kolay kazanca yönelik, kısa vadeli ve stratejik planlara dayanmayan, yalnız Turizm potansiyeline ve turist sayısını arttırmaya yönelik uygulamalar, Kavimler Kapısı Anadolu’nun tarihi, Arkeolojik ve doğal zenginliğinin giderek yok olmasına neden olacaktır. Koruma ve restorasyon adı altında yapılan kimi yanlış uygulamalardan kaçınmak amacıyla, mevcut değerleri koruyacak stratejik planlara ihtiyaç duyulmuştur.
            Kültür ve doğa varlıklarının korunması, turizm değerlerinin en yüksek seviyeye çıkarılarak sosyal ve ekonomik kalkınmaya ve ödemeler dengesine yönelik yarar sağlanması  amaçlanmalıdır. Bu anlamda yapılacak olan tüm faaliyetler ve projeler değer taşımaktadır.
            Ülkemizde koruma ve kullanma dengesinin en gerçekçi yaklaşımları koruma planları ile sağlanabilir. Bunun yanı sıra, planların uzun vadede uygulama süreçlerinin ve yönetim politikalarının doğru benimsenmesi, sit alanlarının sağlıklı gelişmesi anlamına gelir.
            Sürdürülebilir kalkınma modelinin yaratılmasına çalışılan Pamukkale/Hierapolis antik kenti sit alanında bu bağlamda ilk adımlar koruma imar planı ile atılmıştır. Bunun devamında, alanın yönetim stratejilerinin oluşturulmasına gereksinim duyulmaktadır.

Çeşitli koruma ve kullanma sorunları olan Pamukkale’nin bir planlama ve uygulama bütünlüğü içinde ele alınması için 1991 yılında Kültür Bakanlığı ve Denizli Valiliği’nin koordinatörlüğünde ve yapım süresinin ilgili kuruluşlarca izlendiği ve denetlendiği Pamukkale Koruma Amaçlı İmar Planı hazırlanmıştır.

Pamukkale Koruma ve Geliştirme İmar Planının temel hedefleri:

Örenyerindeki sonradan yapılan yapıların sit alanı dışına taşınması (yıkılması),
Antik yapıların onarılması,
Kazı çalışmalarına program dâhilinde devam edilmesi,
Termal suyun düzenli kullanımının sağlanarak mevcut traverten alanlarının korunarak çoğaltılması,
Travertenleri gezmek ve su motifini kullanmak için özel alanlar oluşturulması,
Alan dışı ve alan içi yeni ulaşım ve gezi güzergâhı belirlenmesi,
Ören yeri’nin kuzeyinde ve güneyinde birer ziyaretçi karşılama merkezi oluşturulması ve gerekli hizmetlerin bu alanda verilmesi.        
Koruma Amaçlı İmar Planı’nın amacı, Pamukkale nin tarihi ve doğal dokusuna zara vermeden gelecek kuşaklara ulaştırmak ve sit sınırları içinde kalan alanın doğal ve kültürel değerlendirilmesi ve olası kullanımlara açılmasına yönelik proje ve modellerin oluşturulmasıdır.
TRAVERTENLER

Kültür Bakanlığı’nca travertenlere insanların girişi 15 Mayıs 1997 tarihinde yasaklanmıştır. Pamukkale Ören Yeri’ndeki mevcut 350 hektar traverten alanından sadece Ören yeri Güney Kapısı tarafındaki  “Domuz Çukuru” diye tabir edilen sahada ve eski araç yolu olan Pamukkale Mahallesi’ni bağlantı sağlayan alanda yalnızca ayakkabısız olarak turistlerin dolaşmaları ve traverten çanaklarına temas etmeleri serbesttir.
Traverten çok yönlü, çeşitli nedenlere ve ortamlara bağlı, kimyasal reaksiyon sonucu çökelme ile oluşan bir kayadır. Pamukkale termal kaynağını meydana getiren jeolojik olaylar geniş bir bölgeyi etkilemiştir. Bu bölgede sıcaklıkları 35-100 C0arasında değişen 17 sıcak su alanı bulunmaktadır. Pamukkale termal kaynağı, bölgesel potansiyel içindeki bir ünitedir. Kaynak, antik dönemlerden beri kullanılmaktadır.
Termal su kaynaktan çıktıktan sonra, 240-320 m uzunluğunda bir kanal ile traverten başına gelmekte ve buradan, 60-70 m.lik kısmi çökelmenin olduğu traverten katlarına dökülmektedir.
Kaynaktan çıkan 35.60 C0 sıcaklığında, içinde yüksek miktarda Kalsiyum Hidrokarbonat bulunan suyun havadaki oksijen ile olan teması sırasında Karbondioksit ve Karbon monoksit uçarak kalsiyum karbonat çökelmekte ve traverten oluşumuna sebep olmaktadır. Çökelti ilk etapta jel halindedir. Reaksiyon kimyasal olarak; Ca(HCO3)+O2 CaCO+CO2+CO+H2O şeklindedir. Kat kat havuzcuklarında ve kat kat seddelerinde, çökelmekte olan kalsiyum karbonat, başlangıçta yumuşak bir jel halindedir.
Zaman içinde sertleşmekte ve traverten olmaktadır. Ancak ziyaretçiler tarafından katlar üzerinde gezilmesi ve oynanması, henüz yumuşacık haldeki kalsiyum karbonatların ezilmesine, dağılmasına neden olmaktadır. Travertenlere termal su kontrollü olarak belirli bir program dahilinde verilmektedir. Fazla miktarda ve uzun süre aynı yere akıtılan su yosunlaşmaya ve dolayısıyla travertenlerde hoş olmayan kirliliğe sebep olmaktadır. Beyazlığın oluşumunda, hava şartları, ısı kaybı, akışın yayılımı ve süresi etkilidir. Çökelme, termal sudaki karbondioksitin havadaki karbondioksit dengeye gelinceye kadar devam etmektedir.
      Koruma Amaçlı İmar Planı kararlarına göre projesi ve uygulaması tamamlanan veya kısmen biten projeler aşağıda özetlenmiştir;
-         Güney Bizans Kapısı’nın onarımı ve Güney Yolu’daki çalışmaları 1992 yılında gerçekleştirilmiştir.
-         Anıtsal yapıların fotogrametrik olarak belgelenme projeleri iki etaplı olarak 1992-1993 yılları arasında gerçekleştirilmiştir.
      -    Batı Yolu (Pamukkale Kasabası-Develi Yolu) yapımı 1993 yılında tamamlanmıştır.
      -    Güney Nekropol Freskli mezar kazı çalışmaları 1993 yılında tamamlanmıştır.
      -     Ziyaretçilerin travertenlere girmesini önleyecek elemanlar, tenteler, yönlendirme ve
   bilgilendirme levhalarının yapımı ve alana uygulanması 1993 yılında yapılmıştır.          
-          Kuzey ve Güney Ziyaretçi Karşılama Merkezleri, Kentsel Tasarım ve Altyapı Hizmetleri 1993 yılında gerçekleştirilmiştir.
-          Koruma Amaçlı İmar Planı’nın uygulanması ile ilgili kamulaştırmalar 1992-1996 yılları arasında gerçekleştirilmiştir.
-          Müze ve Hamam yapılarının kazı ve onarım çalışmaları 1992’den 2000 yılına kadar sürmüştür.
-          UKAM (Hacettepe Üniversitesi Uluslararası Karst Su Kaynakları Uygulama ve Araştırma Merkezi) tarafından travertenlerin korunması ve geliştirilmesi ile ilgili 1993-1996 tarihleri arasında çalışmalar hayata geçirilmiştir.
-          Pamukkale Mahallesi’nden başlayan ve mahalleyi doğrudan Müze ve Hamama bağlayan ve 1950’lerde açılmış ve travertenleri ikiye bölen asfalt yolun iptal edilerek travertenleştirilmesi çalışmaları 1994 yılında tamamlanmıştır.
-          Kuzey ve Güney Kapıları içme suyu isale hattı ile Kuzey Kapı elektrik tesisi enerji hattı ve trafo merkezi yapımı 1994 yılında tamamlanmıştır.
-          Frontinus Kapısı ile Kuzey Bizans Kapısı arasındaki ana yol kazı ve onarım çalışmalarında kazı işlemi belli oranda 1995 yılında tamamlanmıştır.
-          Özel toplu taşıma araçlarının depo ve atölye binası uygulaması çalışmaları 1996 yılında tamamlanmıştır.
-          Travertenlerin görünümünün gece de vurgulanması amacıyla travertenlerin alttan aydınlatılması çalışması 1996 yılında gerçekleştirilmiştir.
-         Martrium, Tiyatro, Küçük Çeşme, Sur Duvarı, Nekropol Alanı, Üç Nefli Kilise,       Güney Roma Kapısı gibi yapıların projeleri 1996 yılında yapılmıştır.
-         Kullanılabilir nitelikteki Tiyatro’nun kazı çalışmaları 1997 yılında tamamlanmıştır. Onarımı ise halen devam etmektedir.
-          Travertenlere insanların ayakkabıyla girişi 15 Mayıs 1997 tarihinde yasaklanmıştır.
-         Batı Yolu’nun trafik uyarı levhalarıyla donatılması çalışmaları  1998 yılında gerçekleştirilmiştir.
-         Güney Roma Kapısı’nın belirli bölümlerinde kazı çalışmaları yapılmıştır. (1998)
-         2. Bizans Kapısının onarımı ile Güney surlarının kısmen onarımı 1998-1999 yılları arasında gerçekleştirilmiştir.
-         Örenyerinde bulunan izinsiz yapılardan;
 Beltes Motel, 16.07.1998 tarihinde,
 Mistur Motel, 16.07.1998 tarihinde, 
 Tusan Motel, 15.08. 1998 tarihinde,
 Hediyelik eşya dükkânları, 20.03.2000 tarihinde,
 Özel İdare Motel, 30.09.2000 tarihinde,
 Koru Motel,  06.12.2000 tarihinde,
 Jandarma Karakol Komutanlığı Binası, 06.09.2005 tarihinde,
 Antik Su Kaynağı-Havuz İl Özel İdare kaçak yapıları, 15.09.2008 tarihinde konaklama tesisleri yıkımı tamamlanmış diğer satış yerleri izmir 2. Numaralı 11.01.2002 tarihli ve 10346 sayılı K.V.K.Kurulu kararına ve Aydın koruma Kurulunun 24.2.2006 tarih ve 34 sayılı kararına rağmen yıkılması gerekirken yıkılmamıştır.
KORUMA AMAÇLI PLANDA ANTİK SU KAYNAĞI(HAVUZ) HÜKMÜ
Eski Pamukkale Motelin olduğu alan da bir açık alan olarak düzenlenmiş, su kaynağı görsel havuz olarak bırakılmış yakın çevrede asma çardaklarından oluşan gölgelik bir dinlenme alanı düzenlenmelidir.
Antik havuz çevresindeki bitki ve ağaçlar korunmalıdır. Sonradan yapılmış olan havuzlar kaldırılmalıdır. Yıkım ve söküm sonrası çıkabilecek antik yapı ve yapı kalıntıları belgelenmeli ve korumaya yönelik ayrıntılı müdahale biçimleri belirlenmelidir,
Havuzun sadece görsel olarak kullanılması için gerekli önlemler alınmalıdır.
Alanda sadece havuzu izleyebilecek ziyaretçilere yönelik şeffaf ve boyut ve sayı olarak en alt düzeyde tutulmuş gölgelikler yapılabilir. Alanın kültürel merkezle ilişkisi kurulmalıdır.
En önemli termal su kaynaklarından travertenlerin beyazlaştırılmasında kullanılan antik su kaynağı (havuzu) Günümüzde halen havuz olarak kullanılmakta oysa antik su kaynağı Pamukkale Koruma  Amaçlı Plan gereğince GÖRSEL HAVUZ olarak kullanılmasını gerektirmektedir.  Travertenleri gelecek kuşaklara aktarma hedefinden bahsedeceksin bu amaçla Travertenlere insanların ayakkabıyla girişi 15 Mayıs 1997 tarihinde yasak getireceksin diğer yandan PAMUKKALE' de turizm geliri artsın düşüncesi ileantik su kaynağına PAMUKKALE' de turizm geliri artsın düşüncesi ileinsanların paralarını alarak kirlettirip ‘kirli suları’ travertenlerin beyazlatılmasında kullanacaksınız plan hükümlerine aykırı bu PAMUKKALE' de turizm geliri artsın düşüncesi ileyanlış uygulama Pamukkale’nin tavertenlerini karartacağı gibi geleceğini de karartacaktadır. Pamkkale de sürdülebilir turizm için Pamukkale Koruma Amaçlı Planı hükümlerine kesinlikle uyulmalıdır. PAMUKKALE 'de sürdürülebilir turizm için
-         Seyir Teraslarının haritalarının yapımı 2000 yılında gerçekleştirilmiştir. 2001 yılında mevcut otopark olanaklarına ek olarak yeni bir otopark oluşturulmuştur.
-         04.09.2001 tarihinde Valiliğimizin Koordinatörlüğünde Pamukkale Üniversitesince imzalanan protokol çerçevesinde Pamukkale Alanındaki faaliyetlerin ve kullanımların yeniden değerlendirilmesi ve alanın daha etkin sunumu, kullanıma yönelik mevcut Pamukkale 1. Derece Arkeolojik ve Doğal Sit Alanı 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı İmar Planı Revizyon ve alt ölçekli düzenleme projeleri tamamlanmış, söz konusu projeler kurul kararlarının onayından sonra, doğa yolu ve seyir terasları ihalesi 28.10.2004 tarihinde, Kocaçukur Termal Havuz ve Gölet ihalesi 09.09.2004 tarihinde yapılmıştır.
-         Kocaçukur Termal Havuz Ve Gölet Projesi yer teslimi 22.01.2005 tarihinde yapılmış olup Pamukkale’ye gelen ziyaretçilerin ve yöre halkının termal su ile ilişkilerini rahatça kurabilecekleri, temas edebilecekleri 18.914 m2 büyüklüğünde, 60 cm derinliğinde, tabanı kil dolgu, üstü çakıl gölet yapımı ile ilgili bir tanesi çocuk havuzu olmak üzere derinlikleri 1.20 cm olan 3 adet betonarme havuz kayrak taşı kaplama, etrafında satış birimleri, soyunma-duş birimleri, büfe, kafeterya ile havuz ve gölet etrafında gezinti yollarını kapsayan proje tamamlanmıştır.
-         Doğa Yolu Ve Seyir Terasları Projesinin yer teslimi 22.02.2005 tarihinde yapılmış             olup Pamukkale Koruma Amaçlı İmar Planı kapsamında bulunan, Kuzey ve Güney Kapılarını birbirine bağlayan 4 metre genişliğinde 15-20 cm.lik doğal taşlardan çim derzli kaplama yaya  yolu yapımı ile kamulaştırılarak yıkılan otellerin (Beltes, Koru, Mistur ve Tusan) yerlerine dört bölgede yapılacak olan  seyir teraslarında ağaç altı oturma ve dinlenme alanları ile her seyir terasında ahşaptan büfe ve WC yapımı tamamlanmştır.
      -    Görüntü kirliliği oluşturan elektrik ve telefon hatları 2005 yılında yeraltına alınmıştır.
      -    Gelen ziyaretçileri travertenlerle buluşturmak üzere Güney Kapısının güneyinde yer
           alan Domuz Çukuru’nda 2005 yılında yeni traverten alanları oluşturuldu.
-         Apollon Tapınağı yanındaki Kehanet Merkezi 2005 yılında ortaya çıkarılmıştır.
-         04.09.2001 tarihinde Valiliğimiz ile Pamukkale Üniversitesi arasında imzalanan protokol çerçevesinde Pamukkale Örenyeri’ndeki faaliyetlerin ve kullanımların yeniden değerlendirilmesi ve alanın daha etkin sunumu için Koruma Amaçlı İmar Planı Revizyon ve Alt Ölçekli Düzenleme Projeleri tamamlanarak projelerin hayata geçirilmesiyle, şu anda servis yolu olarak kullanılan Doğa Yolu, Seyir Terasları ve Kocaçukur Havuz Göleti Projesi 2006 tarihinde tamamlanmıştır.    
-         Gelen turistlere rahatsızlık veren seyyar satıcılardan Özel Güvenlik Hizmeti alınarak 15.08.2006 tarihi itibariyle Pamukkale Örenyeri seyyar satıcılardan arındırılmıştır
-         Termal su dağıtım kanalları tekrar revize edilerek 2006 yılında ahşap yürüme yolu oluşturulmuştur.
-         Valilik tarafından kooperatife kiraya verilen Kuzey Kapısı, işgalci durumdaki kooperatiften İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz tarafından 10.11.2006 tarihinde teslim alınmıştır.
      -    Pamukkale Örenyeri’ne araç girişi, Valilikçe 02.11.2006 tarihinde yasaklanmıştır.
-         Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Denizli Valiliği Arasında 28.11.2006 tarihinde imzalanan Protokol hükümlerine göre, Pamukkale Yönetim Birimi ile Pamukkale Danışma ve Yönlendirme Kurulu oluşturuldu.
-         Pamukkale Örenyeri’nin çevre temizlik, bitki dikimi, çiçeklendirme gibi bahçıvanlık hizmetleri ve taşıma işi ihalesi hizmet alımı yolu ile 2006 yılından itibaren yapılmaktadır.
-         Pamukkale Kocaçukur Sıcak Su Getirme Hattı, Kocaçukur Bölgesinde yapılan havuzlara Pamukkale sıcak suyunun getirilmesini ve seyir teraslarının son kısmındaki tuvaletin şehir kanalizasyonuna bağlanması ve rekreasyon alanına sıhhi su temin edilmesi işi yapımı 2007 yılında tamamlanmıştır.      
Kocaçuçukur Açık Termal Havuz Projesi ile Koruma Amaçlı İmar Planı kapsamında doğal çanakların günübirlik kullanıma açılması planlanmıştır. Ziyaretçilerin suyla teması ANTİK SU KAYNAĞI  yerine Kocaçukurda oluşacak termal havuzda yapılması planlanmıştır. Ancak projenin ruhuna aykırı olarak kocaçukurda soğuk su havuzları özel idaresi tarafından oluşturulmuştur.
-         Projesi daha önceki yıllarda yaptırılarak, Aydın Koruma Kurulu’ndan izni alınan Giriş Kapılarının, elektronik sistemle otomasyonunu sağlayacak tesisler 2007 yılında yapılmıştır.
-         Kuzey Nekropolü sahasındaki asfalt ile Roma Hamamı (Müze) ve antik su kaynağı arasındaki asfalt Şubat 2007’de kaldırılmıştır.
      -    Araç trafiğine kapatılan Kuzey Kapısı ile Antik Su Kaynağı arasındaki yolda, yaşlı ve özürlülerin ulaşımını sağlayacak alternatif taşıma sistemi belirlenerek uygulamaya 2007 yılında konulmuştur.
-         İçme ve sulama suyu sağlayan terfi hattının ve terfi tesislerinin yenileme ve geliştirmesi işi 2007 tarihinde tamamlanmıştır.
-         2008 yılında doğu duvarında güçlendirme çalışmaları tamamlanan Hamam Bazilika’daki restorasyon çalışmaları 2013 yılında tamamlanmıştır.
-         Pamukkale Örenyeri Yaya Yolu Çam Koruluğu Bölgesi Düzenleme Projesi 20.06.2012 tarihinde tamamlanmıştır.
-         Pamukale Örenyeri Servis Yolunun Granit Küp Taşla Kaplanması Projesi 20.06.2012 tarihinde tamamlanmıştır.
-         Pamukkale Örenyeri Aziz Philippus Köprüsü Projesi 15.06.2012 tarihinde tamamlanarak hizmete açılmıştır.
-         19.04.2010 tarihinde başlayan Hierapolis Antik Tiyatrosu Sahne Binası Restorasyon çalışmaları Haziran 2013 tarihinde tamamlanacaktır.
-         Denizli-Pamukkale-Karahayıt kadar olan yol altyapı eksikliklerinin giderilerek standartlara uygun bölünmüş yol haline getirilme ihalesi 06.07.2011 tarihinde yapılmış olup çalışmaları 15.09.2013 tarihinde tamamlanmıştır.
-         Kuzey ve Güney Giriş Kapılarındaki kaldırılacak olan uzay çatı sistemleri ve ünitelerinden, Kuzey Kapısı 15.02.2012 tarihinde kaldırılarak yerine, ortama uygun yeni Ziyaretçi Kabul Merkezi uygulama proje ihalesi yapılarak 17.08.2015 tarihinde yer teslimi yüklenici firmaya yapılmış ve 1.11.2016 tarihinde de tamamlanmştır.
-          PAMUKKALE ÖRENYERİ’NİN İŞLETİLMESİ İLE İLGİLİ MEVCUT DURUM

-          Maliye Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında 23.01.2006 tarihinde imzalanan Protokole istinaden, 28.11.2006 tarihinde Kültür Turizm Bakanlığı ile Denizli Valiliği İl Özel İdaresi arasında bir Protokol imzalanmıştır.
-           
-          Bu protokolle, hazineye ait olup Kültür ve Turizm Bakanlığına tahsisli Pamukkale Ören yerinde bulunan hassas kültür ve tabiat mirasının gerektirdiği koruma kullanma dengesinin içerisinde kalarak; ören yerinin temizliği, güvenliği ile Pamukkale’deki kültür ve tabiat değerlerinin korunması, geliştirilmesi, restorasyonu için kaynak ihtiyacının sürekli karşılanmasına ve bölgenin üst düzeyde koordinasyon gerektiren yönetim ihtiyacını karşılamak amacıyla sürdürülebilir bir Pamukkale Yönetim yapısı oluşturulmasına ilişkin olarak, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Denizli İl Özel İdaresi arasında yetki ve sorumlulukların belirlenmesi ve kaynakların sağlanması ve kullanımına yönelik esaslar ile bu amaçlara ulaşılabilmesi bakımından ekli krokide belirtilen Pamukkale Örenyeri’ndeki her türlü gelir getirici mekânların İl Özel İdaresince işletilmesi veya işlettirilmesi ile giriş gişe gelirlerinin bir kısmı 10 yıl süre ile (28.11.2006 – 28.11.2016) Denizli İl Özel İdaresi’ne bırakılmıştır.
-           
-                         06.12.2012 tarih ve 28489 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “On Üç İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Altı İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile İl Özel İdarelerinin kapatılarak mevcut yapılarının değiştirilmesi ve bu uygulamanın ilk mahalli idareler genel seçimi tarihinde uygulamaya konulacağı (2014 yılı) dikkate alınarak, Pamukkale Örenyeri’nde gelir ve zaman kaybına mahal verilmemesi ve buna yönelik önlemlerin alınabilmesini teminen, 13.04.2012 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Denizli İl Özel İdaresi arasında imzalanan protokol Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü’nün 26.11.2013 tarih ve 2013/394 sayılı Yönetim Kurulu Kararı gereğince 31.12.2013 tarihi itibariyle tek taraflı fesh edilmiştir.
-          01.01.2014 tarihi itibariyle Pamukkale örenyeri gişelerinin işletimi, destek-hizmet yönetimi ve ticari alanların işletilmesi işi ihale ile TÜRSAB Seyahat Acentaları, Hizmetleri Tic. Ltd. Şti. tarafından sağlanmaya başlanmıştır.


28 Ekim 2014 Salı

Pamukkale 2014 yılında ençok ziyaret edilen AÇIK HAVA MÜZESİ.

http://www.hurriyet.com.tr/pamukkale-zirveyi-birakmiyor-27395296
Pamukkale zirveyi bırakmıyor
16 Ekim 2014 - 10:18Son Güncelleme : 16 Ekim 2014 - 11:3


DENİZLİ İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Korkmaz, Pamukkale Örenyeri’nin, bu yıl ilk 8 aylık verilere göre ören yerleri arasında en fazla ziyaret edilen yer olduğunu söyledi. Korkmaz, "Pamukkale Örenyeri’ni eylül ayı sonu rakamlarına göre 1 milyon 542 bin kişi ziyaret etti. 78 örenyeri arasında en fazla ziyaret edilen Pamukkale oldu. Tanıtımların bu rakamın artmasında önemli katkısı oldu" dedi.

Korkmaz, Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesindeki 313 müze ve ören yerinden 125’inin ücretsiz olduğunu, 110 müze ve 78 ören yerinin ücretli olarak ziyaret edilebildiğini belirterek, "Bakanlığımızın geçen ay açıkladığı yılın sekiz aylık verilerine göre Pamukkale en fazla ziyaret edilen ören yeri oldu. Sekiz aylık dönemde 1 milyon 201 bin kişi Pamukkale’yi gezdi. Bakanlığın sekiz aylık verilerine göre bu ziyaretlerden 22 milyon 599 bin 375 lira gelir sağlandı. Gelir sıralamasında da örenyerleri arasında Pamukkale Ören yeri ilk sırada. Pamukkale’nin ziyaretçi sayısı geçen yıla göre yüzde 9.6 arttı. Eylül ayı sonu itibariyle Pamukkale’yi ziyaret eden kişi sayısı 1 milyon 542 bin kişiye ulaştı" dedi.
şletmesi yıl başında TÜRSAB’a verilen Pamukkale Örenyeri yılın ilk 8 ayında örenyerleri arasında Efes’i bile geride bıraktı.
İçerisinde Hierapolis antik kentinin de bulunduğu Pamukkale’nin UNESCO’nun DünyaMiras Listesi’nde yer aldığını, Türkiye’nin önemli turizm destinasyonlarından biri olduğunu belirten Korkmaz, ziyaretçi sayısının artmasında tanıtım çalışmalarının önemli payı olduğunu vurguladı. Korkmaz, "Pamukkale’ye 20’den fazla ülkeden ziyaretçi geliyor. En fazla ilgi gösterenler ise RusyaAlmanyaİngiltere, Çin ve Güney Koreli turistler. Pamukkale ve Denizli’ye turistler inanç turizmi, termal sağlık turizmi ve kültür turizmi için geliyor. Bakanlık, Valilik ve Müdürlük olarak yurtdışı fuarlarda yaptığımız tanıtma çalışmaları ziyaretçi sayısının artmasında önemli bir rol oynadı" diye konuştu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bu yılın sekiz aylık verilerine göre müzeler arasında en fazla ziyaret edilen Topkapı Sarayı ve Ayasofya Müzesi. Pamukkale Ören yerini, Efes Örenyeri izliyor. Gelir sıralamasında ise birinciliği Ayasofya Müzesi, ikinciliği Topkapı Müzesi, üçüncülüğü Pamukkale Örenyeri, dördüncülüğü Efes Örenyeri alıyor.
Pamukkale zirveyi bırakmıyorDENİZLİ İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Korkmaz

11 Ekim 2014 Cumartesi

Güney Kore Gongju , Buyeo ve Iksan Turizmciler Denizli-Pamukkale'yi Ziyaret Ettiler...

Unesco Dünya Kültürel Miras Geçici Listesindeki Güney Kore  Gongju , Buyeo ve Iksan Tarihi Alanların Yöneticileri Denizli Turizmini  Yerinde İncelediler ve Bilgiler aldılar.







11/01/2010  tarihinde Unesco Dünya Miras Geçici Listesinde kültürel miras olarak yer alan Güney Kore Cumhuriyeti ‘nin  önemli turizm bölgelerinden http://whc.unesco.org/en/tentativelists/5489/  Gongju , Buyeo ve Iksan Tarihi Alanlarından sorumlu http://whc.unesco.org/en/tentativelists/5490/  Kültür Varlıkları Koruma Genel Müdürlüğünden 7 kişilik Heyet Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet KORKMAZ’ı  makamında ziyaret etti.
  













 Dr.Jang, Sung-Wha Başkanlığındaki  Dr.Kim, Sang-Yup, Dr,Yoon, Bong-Ki,  Mr. Noh, Soo-Whan, Ms. Kim, Hyun-Kyung,  Ms. Shin, Yoo-jin ve Mr. Lee, Dong-Yup dan oluşan 7 kişilik heyet  Unesco Dünya Kültürel Miras Listesinde yer alan ve Dünyada eşi benzeri bulunmayan Pamukkale hakkında bilgi alışverişinde bulunmak üzere Denizli’ye geldiler.



 Denizli’nin tarihi turistik mekanlarını gezen ve bilhassa turizm cenneti Pamukkale’ye hayran kalan konuk Koreli Heyet; İl Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet KORKMAZ’dan  Pamukkale’nin korunması ile ilgili alınan önlemleri ve yönetim biçimi hakkında bir saat süren görüşme gerçekleşmiştir.
http://www.baekje-heritage.or.kr/html/en/








https://denizli-turizmi.blogspot.com/2014/07/

https://denizli-turizmi.blogspot.com/2014/07/