14 Mart 2014 Cuma

ITB Berlin Uluslararası Turizm Fuarı Değerlendirmesi....


DENİZLİ PAMUKKALE TERMAL SAĞLIK KENTİ PROJESİ

İLE İLGİLİ OLARAK ITB BERLIN’ DEN BU YIL OLUMLU

YANIT ALINDI…


İlimizin en önemli turizm faaliyeti olarak öne çıkan ve Valiliğimizce Termal Turizm Geliştirme ve Tanıtma çalışmaları kapsamında, Sayın Valimiz Abdülkadir DEMİR önderliğinde ulusal ve uluslararası turizm fuarlarında sektörle işbirliği halinde İlimizin tanıtımı ve pazarlaması yapılmaktadır.

Denizli Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, GEKA ve sektör temsilcileri işbirliği ile 5 - 9 Mart 2014 tarihlerindeki ITB Berlin Uluslararası Turizm Fuarı’ na Denizli Vali Yrd. İsmail SOYKAN, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü adına şahsım, DENTUROD Yönetim Kurulu Üyesi Şeref KARAKAN, Özel Denizli Cerrahi Hastanesi ve sektörden Pam Termal Otel Genel Müdürü Taner ULUTAŞDEMİR, Dr. Turgay SEHİL, Lycus Rıver Termal Otel Genel Müdürü Erkan CEYLAN, Colossae Termal Otel yetkilileri ile birlikte katıldık.


            Bu sene 3.2 ve 16 nolu olmak üzere 2 ayrı holde Denizli’ nin tarihi, kültürel, termal-sağlık turizmi ve doğal zenginliklerinin tanıtımını yapma şansını elde ettik.


            Bu yıl 48. si düzenlenen, 189 ülkeden 10 bin 147 katılımcısı olan ITB Berlin Uluslararası Turizm Fuarı’ nda Türkiye 104 stant ve 124 katılım ile “Türkei Home” global sloganı ile temsil edildi. Türkiye 3.2 ve 16 nolu Sağlık holündeki Denizli stantları termal sağlık turizmi ve kültürel doğal güzellikleriyle büyük ilgi gördü.






PAMUKKALE TERMAL SAĞLIK KENTİ PROJESİ ALMAN TUR OPERATÖRLERİ KATOLOĞUNDA YER ALMASI SAĞLANDI!


            “Denizli’ nin tanıtımı için ITB Berlin Uluslararası Turizm Fuarı’ nda olumlu görüşmelere imza atılmıştır. Bilhassa “Termal Sağlık Turizmi” nin ön planda tutulduğu Denizli standında; “Pamukkale Termal Sağlık Kenti Projesi” tur operatörlerine ve medya mensuplarına anlatılmıştır.




            Fuarda ayrıca, Alman tur operatörleri, havayolu şirketleri ve medya mensuplarıyla toplantılar gerçekleştirilmiştir. Almanya, Avusturya ve İsviçre gibi ülkelerden hastaların “Denizli Pamukkale Termal Sağlık Kenti” ne yönlendirilmesi için Almanya’ daki sağlık acenteleriyle işbirliği yapılması ile ilgili olarak önemli mesafeler alındı. Bu bağlamda fuarda Almanya’ daki 3 büyük Tur Operatörü ile varılan anlaşmaya göre tanıtım kataloglarına Denizli’ yi koyacak olmaları çok büyük önem taşımaktadır.

          



 Bu yıl gerçekleştirilen fuarı % 4 artış ile 114 bin ticari ziyaretçi gezdi. Bununla birlikte Messe Berlin’ in tahminine göre İngiliz iş hacminde 6,5 milyar Euro büyüme rapor edildi. Bu yıl yine Amerikalı ve Orta Doğulu alıcılarda artış yaşandı.


            Bu yıl fuara sosyal medya ve mobil seyahat hizmetleri sunan firmalardan da yoğun ilgi oldu. Fuara 81 ülkeden 5 bin 700 akredite gazeteci ve 25 ülkeden yaklaşık 300 blogger katıldı. Bu blogger’ lerin 120’ si fuar sırasında 2 bin etkinliğe katıldı. Fuara ayrıca Almanya ve yurtdışından 125 yabancı heyetin yanı sıra, dünyanın dört bir yanından 97 büyükelçi ve 44 bakan katıldı.


            Almanya Seyahat Acenteleri Birliği (DRV) Başkanı Jürgen BÜCHY’ ın beyanatına göre; bu yıl Almanların her zamankinden çok daha fazla seyahat edeceğini, ITB Fuarı’ nda git gide daha çok Alman, deniz-kum-güneş tatilinin yanı sıra, kültürel ve tarihi yerleri de ziyaret etmeye ilgi duymaya başladığını ve önümüzdeki dönemde turizmde iyi bir havanın olacağına işaret ediyor. Bu açıklama ışığında Denizli olarak Alman pazarından daha fazla pay alabileceğiz ve o yönde de adımlar atılmıştır.



DENİZLİ YURT DIŞINDA 5 BÜYÜK TURİZM FUARINDA YER ALIYOR..


            “Denizli Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve sektör temsilcileri işbirliği ile ayrıca Dünyada turizm fuarları arasında adından bahsettiren, 5 ülkede gerçekleşen, ITB Berlin Uluslararası Turizm Fuarı, MITT Moskova Turizm ve Seyahat Fuarı, WTM Londra Uluslararası Turizm Fuarı, Dubai ATM Uluslararası Turizm Fuarı ve Utrecth Hollanda Uluslararası Turizm Fuarı’ nda Denizli’ nin tanımı için çalışmalar yapıyoruz”






Mehmet KORKMAZ
İl Kültür ve Turizm Müdürü
13.03.2014

21 Şubat 2014 Cuma

Profesyonel Turist Rehberlerinin Dünya Rehberler Günü Kutlu Olsun…



Profesyonel Turist Rehberleri ülkemizin tanıtım alanındaki en önemli paydaşlarıdır…


Türkiye’mizin tanıtımı, dünyadaki görüntüsü, saygınlığı ve etkinliği bakımından oldukça önemli rol oynamaktadır. Tanıtım faaliyetlerinin, belirli bir stratejiye oturtulması eşgüdüm halinde ve işbirliği içinde, konusunda iyi eğitim almış personel tarafından yürütülmesi büyük önem taşımaktadır. Tanıtımda başarı, profesyonel çalışana, uzun vadeli planlamaya, global bakışa ve ayrıntılı uygulamaya dayalı bir yaklaşımın benimsenmesine bağlıdır.

Ülkemiz, birçok medeniyetlerin beşiği ve köprüsü olmuş, eski medeniyetlerin geleneklerini ve kültürlerini miras olarak almış, kendi kültürünü oluşturmuş, bunu toplumsal yaşam biçimi olarak diğer ülkelerin ve halkların istifadesine sunmuştur. Doğal olarak, diğer toplumlar, bu zengin kültüre ve onu barındıran bu güzel coğrafyaya ilgi duymaktadır. İlgi duymanın ve ilgi göstermenin ön koşulu, farkında olmaktır. Dolayısıyla tanıtım faaliyetleriyle, iletişimin sağlanmasının, önyargıların giderilmesinin, doğru bilgi ve olumlu görüntü verilmesinin yanı sıra farkındalık yaratılması da gerekmektedir. Kültürel ilişkilerin, ülkeler arasında yalnızca karşılıklı anlayışı güçlendirmeyip, aynı zamanda ortak hareket için de uygun bir zemin oluşturduğuna inanılmaktadır.






Ülkemiz hakkında doğru bilgi ve olumlu görüntü verilmesinin ve pozitif farkındalık yaratılmasının ön koşulu her türlü baskıdan uzak iyi yetiştirilmiş, muhatabının dilini çok iyi seviyede kullanabilen personel ile mümkündür. Öncelikle Dış İşleri ve Kültür ve Turizm Bakanlığının yurtdışı uzantılarında çalışanlar, yurt içinde de özellikle turist ile birebir çalışan Turist Rehberleri, Turizm Danışma Görevlileri, otel ve seyahat acentesi çalışanları bu gruba girmektedir.

M.Ö. 7. yüzyılda olimpiyat oyunları organizasyonu ile başlayan rehberlik mesleği, 19. yüzyılda İngiltere’de Thomas Cook’un trenle gezi düzenlemeye başlamasıyla kurumsallaşmaya başlamış, Ülkemizde ise rehberlik 19. yüzyıl sonlarında görülmeye başlamıştır. Turist rehberliği ile ilgili ilk yönetmelik 3 Eylül 1971 gün ve 13945 sayılı Tercüman Rehber Kursları ve Tercüman Rehber Yönetmeliği adıyla yayımlanmıştır. Turist Rehberliğini meslek olarak tanımlayan yasa 22 Haziran 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş, 23.02.2013 tarih ve 28568 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Turist Rehberliği Meslek Yönetmeliği ile de son halini almıştır.

Profesyonel Turist Rehberleri ülkemizin tanıtım alanındaki en önemli paydaşlarıdır. Türkiye’ye gelen turistlerin en uzun süre beraber oldukları bilgi ve becerileri karşısında en çok etkilendikleri Türk insanının örneği olarak gördükleri kişiler Turist Rehberleridir.  Seyahat acentalığı faaliyeti niteliğinde olmamak kaydıyla kişi veya grup hâlindeki yerli veya yabancı turistlerin gezi öncesinde seçmiş oldukları dil kullanılarak ülkenin kültür, turizm, tarih, çevre, doğa, sosyal veya benzeri değerleri ile varlıklarının kültür ve turizm politikaları doğrultusunda tanıtılarak gezdirilmesini veya seyahat acentaları tarafından düzenlenen turların gezi programının seyahat acentasının yazılı belgelerinde tanımladığı ve tüketiciye satıldığı şekilde yürütülüp acenta adına yönetilmesini sağlayan kişiler Turist Rehberliği Meslek Kanununa göre turist rehberleridir. T.C. Vatandaşı 18 yaşını aşmış kişilerin Turist rehberi olabilmeleri için üniversitelerin turist rehberliği bölümünden veya herhangi bir yüksek öğrenim kurumundan en az lisans mezunu olmak ve bir yabancı dili çok iyi derecede bilmek gereklidir. Genel kültür, yabancı dil sınavları ve Türkiye turundan sonra bitirme sınavlarında da başarılı olmak zorundadırlar. Görüldüğü üzere Profesyonel Turist Rehberi olmak için kişinin hayli donanımlı olması gerekir.



Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü olarak, Ülkemizin önde gelen destinasyonları içinde yer alan İlimizde ilk defa 29 Kasım 2010 tarihinde açılan ve 9 Nisan 2011 tarihinde sona eren kursu tamamlayan rehber adayları, 18 Nisan 2011 tarihinde çıktıkları zorunlu yurtiçi uygulama gezisini 28 Mayıs 2011 tarihinde tamamlamış, 7 - 9 Haziran 2011 tarihileri arasında bitirme sınavlarına katılarak, 150 rehber adayı profesyonel turist rehberi olmaya hak kazanmışlardır.    

Rehberlik fedakârlık gerektiren icrası zor bir meslektir. İnsanlarla ilgilenmek zordur, ülkemiz hakkında bilgisi olmayan insanlarla uğraşmak neredeyse ülke içerisinde tüm problemleriyle ilgilenmek daha da zordur. Turist rehberleri sadece gezilen mekânlarla ilgili bilgi veren kişiler değildir. Ülkemizin yaşam tarzı, folklorik değerleri, yemek kültürü, politik durumu ile ilgili bilgiler vermesi, refakat ettiği grubu doğru yönlendirerek o gruptaki turistleri gönüllü birer Türkiye elçisi haline getirmeleri de rehberin görevleri arasındadır.  

Ülkemiz genelinde 14.000’ e yakın Bakanlığımızdan belgeli turist rehberi tanıtım elçiliğini sürdürmeye devam etmektedir. Ülkemizde İllere göre rehber sayısı sırasıyla İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya, Nevşehir, Muğla, Bursa, Aydın, Gaziantep, Çanakkale, Mersin, Konya, Trabzon, Şanlıurfa, Hatay, Balıkesir, Diyarbakır, Van, Denizli, Samsun, Erzurum ve Sivas gelmektedir. Ancak, turist yoğunluğunun çok olduğu bölgelerde rehber sayısının arttığı fakat turizmden az pay alan İllerimizde ise rehber sıkıntısı yaşandığı gözlenmektedir. 



Ülkemizde 1997 yılından bu yana kutlanan Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan kokartlı, en az bir, çoğunlukla birkaç yabancı dili çok iyi düzeyde konuşan, Türkiye’yi adım adım tanıyan, sektörün olmazsa olmazlarından sayılan profesyonel turist rehberlerinin 21 Şubat Dünya Rehberler Günü’nü kutlar, başarılar dilerim.



Mehmet KORKMAZ
Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürü
21.02.2014

12 Şubat 2014 Çarşamba

100 SORUDA DENİZLİ KÜLTÜR TURİZM DEĞERLERİ!.(Bunları Biliyormusunuz)

DENİZLİ HAKKINDA BUNLARI BİLİYORMUSUNUZ❗

 
Denizli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü olarak , Denizli’nin değerlerinin tanıtımını yapmak için Denizli Büyükşehir’in “100 Değerin” tanıtım yazısı hazırladık. 100 maddelik yazıyı 15-22 Nisan 2014 tarihleri arasında kutlanacak olan ‘Turizm Haftası Etkinlik Davetiyesi’nin içine koyacağız.

Kültür turizm  değerlerimizin bilinmesi ve tanınmasının ilimiz turizmi açısından önem
arz etmektedir  “Ege Bölgesi’nin 2. büyük kenti olan Denizli; coğrafi konumu, iklimi, doğal
ve turistik yönleri yönünden önemli özelliklere sahip ve ekonomik faktörleriyle eşsiz bir yerleşim ve
uygarlık merkezidir. Lycos Vadisi içinde yer alan Denizli, antik dönemde bir geçiş ve kavşak noktası;
ticaret ve haberleşme merkezi iken günümüzde de aynı özelliğini koruyan nadir illerden biridir. Denizli,tekstil, ticaret, sanayi ve tarım sektörlerindeki hamlelerin yanısıra son yıllarda özellikle doğa harikası Pamukkale ve diğer kültür-turizm değerleriyle turizm alanında da gelişme gösterdi. Coğrafi konumu,termal su rezervi ve uygun iklim koşulları nedeniyle Kalkolitik çağdan başlayıp günümüze kadar kesintisiz bir yerleşime sahip olan Denizli; Hitit, Frigya, Lidya, İonya, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi medeniyetlere ev sahipliği yaptı. 19 antik kent, 36 arkeolojik ve doğal sit, 482 sivil
mimari örneği vb gibi toplamda bine yakın tescilli kültür varlığıyla Denizli’nin tarihi, Anadolu’nun
tarihi kadar köklü ve renklidir.
İşte davetiyenin içindeki o özel yazı…
100 SORUDA DENİZLİ KÜLTÜR TURİZM DEĞERLERİ!.
1- Antik Dönem’ in sembolü olan dünyaca ünlü, en uzun ötüşlü horozun Denizli Horozu olduğunu...
2- Pamukkale’nin yer altı sularının tedavi edici özelliğinin yanı sıra temas ettiği traverten yüzeylerine
eşsiz şekiller çizerek adeta bir sanatçı kimliği sergilediğini…
3- UNESCO Dünya Kültür Miras Listesi’ ne Türkiye’ den kayıtlı 11 yerden birinin Travertenleri ile ünlü
“Beyaz Cennet Pamukkale” olduğunu…
4- Antik Çağda Fay Hattı ile oluşmuş Dünyanın Doğal Tek Antik Havuzunun Pamukkale’ de
olduğunu…
5- Güneşin en güzel battığı yerin Pamukkale olduğunu…
6- Tarihin ve kültürün merkezi Denizli’ de Hz. İsa’ nın 12 havarisinden biri olan St. Philippe’ in
Martyriumu’ nun ve Mezarının olduğunu…
7- Yapımı 150 yıl süren, Akdeniz Havzası içinde en önemli ve özgün Roma Tiyatrosu olan 1800 yıllık
Antik Tiyatro’ nun Denizli’ de olduğunu...
8- Plutonium Kutsal Alanı (Cehennem Kapısı) nın Hierapolis Antik Kenti’ nde olduğunu...
9- Ploutonion Kutsal Alanı (Cehennem Kapısı)’ nda 2013 yılında gerçekleştirilen kazılarla Hierapolis
Antik Kenti’ nin tarihinin 300 yıl geriye gittiğini...
10- Günümüzün Su ve Sağlık Kenti olan Denizli’ nin Termal Sağlık ve Tedavi Merkezi olduğunu…
11- Kırmızı renkli travertenleri ile ünlü Termal Sağlık Merkezi Karahayıt’ın Denizli’de olduğunu…
12- 1.500 yıldır termal tedavinin uygulandığı Termal (Yapı) Tedavi Merkezi ve Hamam Kompleksi’nin
Karahayıt’ta olduğunu...
13- “Pamukkale Efsanesi” diye bilinen “Oduncu Güzeli Efsanesini…
14- Karahayıt‘taki Gelin Ağlama Taşı Efsanesini..
15- Denizli’ nin Kültür ve Tabiat Varlığı zengini olduğunu...
16- Antik dünyanın en büyük ve en zengin Nekropollerinin Denizli’ de olduğunu…

17- Geçmişi Neolitik Döneme kadar giden 42 adet Höyüğün Denizli’ de olduğunu...
18- Kutsal Kitap İncil’ de adı geçen 7 kiliseden birinin Antik Çağın Metropolü Laodikeia Antik Kenti’
nde olduğunu…
19- Laodikeia Antik Kenti’ nin UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ nde olduğunu…
20- Türkiye' de 11 metre yüksekliğiyle anıtsal büyüklüğe sahip tek mermer sütunların ortaya
çıkarıldığı “Kutsal Agora Doğu Portik Alanı”nın Denizli’ de Laodikeia‘da olduğunu...
21- Antik Çağın Ticaret, Tarım, Sağlık ve Kutsal Kenti Tripolis Antik Kenti’ nin Denizli’ de olduğunu…
22- Kurtuluş Savaşı’nın son mevzilerinin bulunduğu Antik Kentin Tripolis Antik Kenti’nde olduğunu…
23- 2000 yıl öncesine ait kanalizasyon ve su sistemlerine sahip Tripolis Antik Kenti’nde olduğunu…
24- Antik dönemin en önemli seramik, kemik, demir eşya ve tekstil üretim
merkezi olan Tripolis Antik Kenti’nde olduğunu…
25-Batı Anadolu’daki birçok antik kentle yakın ticari ve sosyal ilişkiler kuran
Tripolis Antik Kenti’nde olduğunu…
26- Yapıları en iyi korunan ender kentlerden birinin Tripolis Antik Kenti olduğunu …
27- Tripolis Antik Kentinin Roma Senatosunda bir senatörü olan kent olduğunu…
28- Baklan Beşparmak Dağı’ nın Tepesinde Roma Dönemi’ ne ait Tapınak olduğunu…
29- Ticari, ekonomik ve sanatsal iletişimleri kurmada önemli bir rol oynayan sınır kentin Attuda
olduğunu…
30- Çal Yöresinin En Büyük Pazaryeri Kayı Pazarı olduğunu…
31- Tarihi Hançalar Köprüsü’nün Çal ilçesinde olduğunu…
32- Hüsameddin Dede Türbesi‘nin Baklan ilçesinde olduğunu…
33- Yatağan Baba Türbesi’nin Serinhisar İlçesi Yatağan Mahallesinde olduğunu…
34- Asya’ nın en büyük kilisesi olan St. Michael Kilisesi’ nin bulunduğu Frigya’ nın 6 büyük şehrinden
biri olan Colossae Antik Kenti’ nin Denizli’ de olduğunu…
35- Dinler tarihi açısından büyük önem taşıyan yazıtların Anadolu’ daki tek Temsilcisi kutsal Apollon
Lermenos Tapınağı’ nın Denizli’ de olduğunu…
36- Büyük İskender’ den sonra Anadolu’ da kurulan kent devletlerinden olan Tabea Antik Kenti’ nin
Denizli’ de olduğunu…
37- Batı Anadolu’ da kazılıp yayınlanmış en önemli höyük olan Beycesultan Höyüğü’ nün Denizli’ de
olduğunu…
38- Frigya Bölgesi kentlerinden olan Eumenia Antik Kenti’ nin Denizli’ de olduğunu...
39-Antik Çağın Tıp Merkezi Herakleia Salbace Antik Kenti’ nin Denizli’ de olduğunu...
40- Herakleia Hieronu’ nun Denizli’ nin Kızılcabölük mahallesinde olduğunu...
41- Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan, ecdadımızın önemli eserlerinden olan Çardakhan Kervansarayı’
nın Denizli’ de olduğunu…
42- UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ nde yer alan Selçuklu dönemi yapısı Akhan Kervansarayı’ nın
Denizli’ de olduğunu…
43- UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Ulusal Envanteri’ nde kayıtlı Zeybek Oyunu’ nun en
güzelinin Denizli’ de oynandığını…
44- UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Ulusal Envanteri’ nde kayıtlı değerimiz “Yarenlik
Geleneği” nin Denizli’ de yaşatıldığını…
45- UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Ulusal Envanteri’ nde kayıtlı değerimiz “Çam Düdüğü -
Sipsi” Çalgısı’ nın Denizli’ de yapıldığını…
46- UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Ulusal Envanteri’nde kayıtlı değerimiz Keşkek Yemeği’
nin en lezzetlisinin Denizli’ de yapıldığını…
47-En lezzetli Tandır Kebabı’ nın Denizli’ de yapıldığını…
48- UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Ulusal Envanteri’nde kayıtlı değerimiz 8 asırdır devam
eden geleneksel bir yarışma olan “Sudan Koyun Geçirme Festivali” nin, Çal İlçesi, Aşağıseyit
Mahallesinde yapıldığını…
49- Terekota Sanatı’ nın Denizli Tavas Medet Mahallesinde yapıldığını...
50- Bardakçılık ve Çömlekçilik Geleneğinin Denizli’ de yaşatılmaya devam ettiğini...
51- Özel kültür örneklerinden olan “Boğaz Havaları Geleneği” nin Denizli’ de yaşatıldığını...

52- 7 asırdır süren gelenek “Eren Günü” etkinliklerinin Denizli’ de gerçekleştirildiğini...
53- Yıllardır geleneksel olarak devam eden “Tel Kırma” sanatının Denizli’ nin Tavas İlçesi’ nde
yapıldığını...
54- Dünyada nam salan Yatağan Kılıçlarının Yatağan mahallesinde üretildiğini…
55- Dünya’ nın hiçbir yerinde yetişmeyen bitkilerin Botanik Turizmi Cenneti Denizli’ de yetiştiğini…
56- Türkiye’ nin gözde Gençlik ve Spor Turizmi şehrinin Denizli olduğunu...
57- 800 yıllık tarihi geçmişe sahip Kaleiçi Çarşısı’ nın Denizli’ de olduğunu…
58- Ülkemizin sayılı parklarından olan İncilipınar Vali Recep Yazıcıoğlu Parkı ve Çamlık Orman İçi
Dinlenme Yeri’ nin Denizli’ de olduğunu...
59- Batı Anadolu’ nun en önemli Kayak Merkezi olan Bozdağ’ın Denizli’ nin Tavas İlçesi’ nde
olduğunu…
60- Anıt Ağaç Ormanları’nın Doğa Turizmi Zengini Beyağaç İlçesi’nde olduğunu…
61- Çardak İlçesi’ nde bulunun ve Yaz-Kış kuş gözlemciliğinin yapılabildiği tek gölün Flamingoların
mekânı Acıgöl olduğunu…
62- I. Derece Doğal Sit Alanı olarak tescilli Süleymanlı Yayla Gölü’ nün Buldan İlçesi’nde olduğunu…
63- Doğa Bilimcilerinin ilgi odağı olan Kartal Gölü’ nün Beyağaç İlçesi’ nde olduğunu…
64- Işıklı Gölü’ nün Tarihi Öneme Haiz Çivril İlçesi’ nde olduğunu…
65- Meşhur Keloğlan Mağarası’nın Acıpayam Dodurgalar Mahallesinde olduğunu…
66- Küçük Pamukkale olarak anılan Kaklık Mağarası’ nın Kaklık Mahallesinde olduğunu…
67- Doğal Sit Alanı ve Tabiat Anıtı olarak tescilli Güney Şelalesi’ nin Güney İlçesi’nde olduğunu…
68- Ağlayan Kaya Şelalesi’ nin ve mesireliğinin Çal - Sakızcılar Köyü’nde olduğunu…
69- Gümüşsu Şelalesi’ nin doğal ve kültürel değerler zengini Çivril İlçesi’nde olduğunu...
70- Kefe Yaylası’nın Serinhisar İlçesi’ nin Yatağan Mahallesi‘nde olduğunu…
71- Topuklu Yaylası’ nın Beyağaç İlçesi’ nde olduğunu…
72- Turizmin yeni incisi Ege Bölgesi’ nin en uzun kanyonu olan Kısık Kanyonu’nun Çal İlçesi’ nde
olduğunu…
73- Macera severlerin uğrak yeri Akdağ Tokalı Kanyonu’ nun Çivril İlçesi’ nde olduğunu…
74- En kaliteli tekstil ürünlerinin binlerce yıllık birikimi ile tekstilin başkenti olan Denizli’ de
üretildiğini…
75- Osmanlı Padişah ve Sultanlarına elbiselerin dokumanın başkenti Buldan İlçesi’ nde dikildiğini…
76- Troy (Truva) filminin kostümlerinin Tavas Kızılcabölük Mahallesinde hazırlandığını…
77- Nüfusunun yüzde 95’nin ayakkabıcılık mesleği ile uğraşan Acıpayam Yeşilyuva Mahallesi
olduğunu…
78- Sarayköy İlçesi’ nde yurt içinden ve yurt dışından birçok taleple el yapımı dünyaca ünlü fayton
üretimi yapıldığını…
79- 5000 yıllık cam sanatı geleneğinin Denizli’ de halen sürdüğünü…
80- Mevcut potansiyeli ve üretimi ile Denizli’nin Enerji Kaynağı olduğunu…
81- Denizli’ de üretilen bakır kablonun NASA’ da kullanıldığını…
82- Traverten Mermerin Başkenti’ nin Denizli olduğunu…
83- Türkiye leblebisinin yüzde 70’ini üreten Denizli’ nin Leblebinin Anavatanı’nı olduğunu…
84- Denizli’nin Organik Tarım Üssü olduğunu…
85- Türkiye’ nin en önemli Bağ ve Şarapçılık Kenti’ nin Denizli olduğunu…
86- Dünyanın en eski insan fosilinin (500.000 yıllık) Denizli’de bir mermer ocağında bulunduğunu…
87- De­niz­li’ nin bir Türk yurdu ha­li­ne gel­me­si­ni sağ­la­yan Büyük Komutan Servergazi’ nin
Türbesi’ nin Denizli’ de olduğunu...
88- Anadolu’ yu vatan yapan Türk kadınlarının öncüsü, Türk Jandark’ ı olarak anılan Selçuklu
Komutanı Yıldız Bey’ in kızı Fatma Yıldız’ ın Mezarının Denizli’ de olduğunu...
89- Milli Mücadelenin bayraktarı, ilk “kutsal savaş” fetvasını veren Müftü Ahmet Hulusi Efendi’nin
Denizli’ li olduğunu...
90- Denizli’ nin ilk fatihi Selçuklu Uç Beyi Mehmet Gazi’ nin mezarının Denizli’ de olduğunu...
91- Mesir Macunu’ nun mucidi Merkez Efendi’nin Denizli’nin Buldan İlçesi’ nde doğduğunu...

92- Dünyaca ünlü Türk Bilgini, Fizik Profesörü Hüseyin YILMAZ’ ın Denizli’ nin Acıpayam İlçesi’ nde
doğduğunu…
93- Türkiye’ nin en sevilen halk müziği sanatçılarından büyük usta Özay GÖNLÜM’ ün Denizli’ nin
Kızılcabölük Mahallesinde doğduğunu...
94- Dünyanın en ünlü ressamlarından olan İbrahim ÇALLI’ nın Denizli’nin Çal İlçesi’nde doğduğunu…
95- Ülkemizin en ünlü bestecilerinden Selahattin PINAR’ ın Denizli’nin Çal İlçesi’nde doğduğunu…
96- UNESCO tarafından “Yaşayan İnsan Hazinesi” olarak seçilen “Çam Düdüğü” sanatçısı Hayri DEV’
in, Denizli’ nin Çameli İlçesi’ nden olduğunu…
97- Ülkemizin ünlü tiyatro ve sinema sanatçısı Tekin AKMANSOY‘un Denizli’nin Sarayköy İlçesi’nde
doğduğunu…
98- Ülkemizin ünlü sinema oyuncusu Bulut ARAS’ın Denizli’de doğduğunu...
99- Ülkemizin ünlü yapımcı, yönetmen, senarist ve reklamcısı Osman SINAV’ın Denizli’nin Acıpayam
İlçesi, Yeşilyuva Mahallesinden olduğunu...
100- Altın Kemer Sahibi Başpehlivan Hüseyin ÇOKAL’ın Denizli’nin Kale İlçesi, Kızılağaç Mahallesi’nden
olduğunu...                                 12.02.2014
                          Denizli Kültür ve Turizm Müdürü Mehmet Korkmaz,

DENİZLİ ANTİK KENTLERİ



  1. Hierapolis; Amazonlar Kraliçesi Hiera’nın şehri…Beyazlara bürünmüş  doğunun  antik şehirlerinden biri olan  Frigya kenti Hierapolis UNESCO Dünya Mirası Listesine hem Kültürel  hem de Doğal katogoride  1988 yılında listeye girmiştir. Bergama Krallarından II. Eumenes tarafından MÖ. II. yy. başlarında kurulan şehir, Bergama’nın efsanevi kurucusu Telephos’un karısı Amazonlar kraliçesi Hiera’dan dolayı, Hierapolis adını aldığı bilinmektedir. Denizli ilinin 18 km. kuzeyinde yer alan Hierapolis Antik Kenti’nin Arkeoloji literatüründe “Holy City” yani Kutsal Kent olarak adlandırılması, kentte bilinen birçok tapınak ve diğer dinsel yapının varlığından kaynaklanmaktadır. Kentin termal sudan sağlık bulmak amacıyla bu alana kurulduğu düşünülmektedir.Hierapolis, Roma İmparatoru Neron dönemindeki (M.S. 60) büyük depreme kadar, Hellenistik kentleşme ilkelerine bağlı kalarak özgün dokusunu sürdürmüştür. Deprem kuşağı üzerinde bulunan kent, Neron Dönemi depreminden büyük zarar görmüş ve tamamen yenilenmiştir. Üst üste yaşadığı bu depremlerden sonra kent, tüm Hellenistik niteliğini kaybetmiş, tipik bir Roma kenti görünümünü almıştır. Hierapolis Roma Dönemi’nden sonra Bizans Döneminde de çok önemli bir merkez olmuştur. Bu önem, M.S. IV. yüzyıldan itibaren Hıristiyanlık merkezi olması (metropolis), M.S. 80 yıllarında, Hz. İsa’nın havarilerinden olan, Aziz Philippe’in burada öldürülmesinden kaynaklanmaktadır.

  2. Laodikeia; KÜÇÜK ASYANIN EN ÖNEMLİ KİLİSESİNİN BULUNDUĞU Dünyaca Bilinen İnanç Turizmi Şehri…UNESCO Geçici Dünya Mirası Listesinde yer alan antik Laodikeia kenti, Denizli il merkezinin 6 km. kuzeyinde coğrafi bakımdan çok uygun bir noktada ve Lykos ırmağının güneyinde kurulmuştur. Kentin adı antik kaynaklarda daha çok “Lykos'un kıyısındaki Laodikeia” şeklinde geçmektedir. Diğer antik kaynaklara göre ise, kent M.Ö. 261-263 yılları arasında II. Antiokhos tarafından kurulmuş ve kente Antiokhos'un karısı Laodike'nin adı verilmiştir. Laodikeia, M.Ö. I. yüzyılda Anadolu'nun en önemli ve ünlü kentlerinden biridir. Kentteki büyük sanat eserleri bu döneme aittir. İmparator Caracalla zamanında Laodikeia'da bir seri kaliteli sikke basılmıştır. Laodikeia halkının da katkılarıyla kentte çok sayıda anıtsal yapı yapılmıştır. Küçük Asia'nın yedi ünlü kilisesinden birinin bu kentte bulunması, Hıristiyanlığın burada ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. M.S. 60 yılında meydana gelen çok büyük bir deprem kenti yerle bir etmiştir. Tekrar yapılan şehir M.S. 602 yılındaki depremden sonra terkedilmiştir. Burada yetişen kahverengi koyunların yününden yapılan dokumaları meşhur olmuştur.

  3. Tripolis; ROMA SENATOSUNDA SENATÖR BULUNDURAN FRİGYA, KARYA ve LİDYALILARIN BİRLİKTE YAŞADIĞI ŞEHİR…Denizli merkezine 40 km. uzaklıktaki Buldan İlçesi, Yenicekent Mahallesi ile Menderes Nehri arasındaki yamaç üzerinde kurulmuştur. Hellenistik Dönemde Frigya, Karya ve Lidya Bölgelerinin kesişim yerinde kurulmuş olan kentin ilk adı Apollonia, kısa bir süre Antoniopolis olarak anılan kentin adı Frigya, Karya ve Lidyalılardan oluşan halkından dolayı Tripolis olarak değiştirilmiş ve M.S. 7. yy.da terkedilene kadar varlığını sürdürmüştür. Tripolis Roma Senatosu’nda piskoposluk bazında temsil edilmiş ve senatoya senatör göndermiş ve en ihtişamlı dönemini Roma İmparatorluğu zamanında yaşamıştır.



  4. Colossae;  FRİGYA’NIN EN BÜYÜK 6 ŞEHRİNDEN…Denizli ilinin 25 km. doğusunda, Honaz ilçesinin 2 km kuzeyinde yer almaktadır. Denizli-Ankara karayolunun 16. km.sinde bulunan Organize Sanayi Bölgesi'nden, Honaz'a giden yol Colossae kentinin içinden geçmektedir. Antik kent, Honaz (Cadmos) dağının kuzeyinde, Aksu çayının kenarına kurulmuştur. Antik çağdan beri kullanılan güney şark yolu üzerindedir. Büyük Frigya içinde bulunan en önemli merkezlerdendir. Ksenephon'a göre Frigya'nın 6 büyük kentinden biridir. M.S. 1.yy.da Laodikeia ile birlikte yüncülük ve dokumacılıkta ileri seviyelere gitmiştir.

  5. Apollon Leirbenos ; ANADOLU’NUN EN ÖNEMLİ TAPINAĞI …Denizli ili Çal ilçesi Bahadınlar Mahallesi sınırları içinde yeralan Batı Anadolu Tanrısı, Apollon Lairbenos’a adanmış olan bu kutsal alan, dinler tarihi açısından büyük önem taşıyan ve Anadolu’nun başka hiçbir bölgesinde karşımıza çıkmayan yazıt türlerinden birisine, yani katagraphe adı verilen ve bazı insanların ya da mülkleri “tanrıya tahsis etme” anlamını taşıyan yazıtlara tek başına ev sahipliği yapmaktadır. 

  6. Tabae; ANADOLUDAKİ KENT DEVLETLERİNDEN HELENİSTİK DÖNEMDEN GÜNÜMÜZE KESİNTİSİZ YAŞAM…Denizli-Muğla Karayolu’nun 78. km'sinde bulunan Tabae, doğal bir kale görünümündedir. Şimdiki Kale İlçesinin 1 km. kadar güneyinde yer alır. 30 yıl öncesine kadar Eski Kale üzerinde iskân sürmekteydi. Tabae, Büyük İskender'den sonra Anadolu'da kurulan kent devletlerindendir. Tabae, Hellenistik Dönemi’nden günümüze kadar kesintisiz bir yerleşime sahne olmuştur. Antik dönemde kendi adına sikke bastırmıştır. Sikkeler önceleri gümüş daha sonra bronz olarak basılmıştır.

  7.  Eumenia;  BERGAMA KRALI EUMENES’İN ŞEHRİ…Antik kent, Çivril-Dinar Karayolu üzerindeki Işıklı Mahallesi’nin bulunduğu alandadır. Kent Bergama Kralı II. Eumenes adına  kurulmuştur.

  8.  Herakleia Salbace; ANTİK DÖNEMİN TIP DOKTORLARI…Herakleia Antik Kenti, Denizli ili, Tavas ilçesi, Vakıf Mahallesi sınırları içinde yer almaktadır. Bugün antik kentin bir kısmının üzerinde mahalle yerleşimi bulunur. Kent adı Sikkeler üzerinde HERAKLEOTON olarak geçmektedir. Adından da anlaşılacağı üzere kent yarı tanrı kahraman Herakles adına kurulmuştur. Tıp doktorları ile ünlüdür. Antik kentin, bugüne kadar hiç araştırılmadığı için, ne zaman kurulduğu tam olarak bilinmemektedir. Ancak kentte ele geçen sikkelerin en erken tarihlisi M.Ö. 1. yy’ dan  daha geriye gitmemektedir. Bu da kentin Hellenistik dönemde kurulmuş olduğunu göstermektedir.

    Antik dönemde Karia Bölgesi sınırlarında yer alan Herakleia Salbace, Roma Dönemi öncesi yönetim birliği olarak Alabanda Conventus’ una dahil edilmiştir. Roma dönemin de ise Aphrodisias yönetim birliğine dahil olmuştur. Bizans döneminde M.S. 5.yy’ da tüm bölge kentlerinde olduğu gibi antik kentin etrafı sur duvarıyla çevrilmiştir. Bizans döneminden sonra 12.yy’ dan itibaren bölge Türklerin eline geçmiştir.

    • heraclia salbace 1. paragraf (1).jpg
    •  
    • heraclia salbace 1. paragraf (2).jpg


    Roma dönemine ait sikkeler üzerinde Glykon İmparator Neron  (M.S.54-68) zamanında Herakleia rahibi, Stephanephoros, Gymnasiarch, Boule, Priteneion ve Statilios Attalos olarak zikredilmiştir. Hatta bu sıfatlar M.S.2.yy’ da Antoninler Dönemi sikkeleri üzerinde dahi görülmektedir.
    Herakleia sikkeleri üzerinde; sakallı Herakles, Serapis, arka yüzlerde; ayakta Herakles, tanrıça ya da Amazon çift yüzlü balta taşır şekilde, iki erkek geyik arasında ya da bir tapınak içinde Efes Artemisi, önünde yılan ile tahtında oturan Asklepios, Hygeia, İsis, Hermes, Athena, Dionysos, Aphrodite betimlenmiştir.
    Antik dönem de Denizli çevresinde yer alan; Hierapolis, Laodikeia, Attouda, Karura, Herakleia Sallbace ve Eumeneia kentlerinde tıp bir bilim dalı olarak kabul edilmiştir.


    Yazıtlardan ve antik kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre; Herakleia Salbace (Tavas,Vakıf Köyü)’de tıp bilimi çok ileriye gitmiştir. Özellikle aynı aileden olan doktorlar, Roma İmparatorları Trajanus (M.S.98-117), Marcus Aurelius (M.S.161-180) ve Lucus Verus (M.S.161-169)’un  baş hekimliklerini yapmıştır. Yazıtlardan elde ettiğimiz bilgilere göre  İmparator  Trajanus’un doktoru ve danışmanı Titus Statilius kriton’dur. Yine kentte ele geçen bir yazıtta M.S.50 yıllarında Archelaos’un  önemli bir tıp doktoru olduğunu göstermektedir. Yine eldeki belgelere göre, Roma İmparatoru Antoninus Pius (M.S.138-161) ve Marcus Aurelius’un  (M.S. 161-180) doktoru Damokrates’tir. Şüphesiz Roma İmparatorları Marcus Aurelius (M.S. 161-180) ve Lucus Verus (M.S.161-169) dönemlerin de şef doktor Statilius Attalos’tur. Yazıtlarda adı geçen diğer önemli doktor ise Diogenianost’tur. Herakleia Salbace antik kenti  güç tanrısı Herakles adına kurulmuş olmasına rağmen, kentin baş tanrısı Asklepios ve karısı Hygeia’dır. Bu da antik kentin tıp alanında ne kadar ileriye gittiğini ve antik dönemde burada yetişen doktorların tüm dünyada ün saldıklarını göstermektedir. Ayrıca Herakleia antik kentinde kabartmalar ve heykeller üzerinde sağlık tanrısı Asklepios ve karısı Hygeia sıkça betimlenmiştir. Bunlarla ilgili olarak antik kentte bir tıp okulu vardı ve burada antik dünyanın en meşhur hekimleri yetiştiriliyordu. Bunlarla ilgili bilgiler yapılacak kazılar sonucu kesinleşecektir.
    Herakleia antik kenti Aphrodisias,  Apollonia Salbace ( Medet Köyü) üzerinde Kibyra (Gölhisar) ‘ya  ulaşan ana yol güzergahında yer almıştır. Bu yol daha sonra güneye Attaleia (Antalya)’ya kadar ulaşmaktadır. Bu nedenle kent geçiş noktası üzerinde olması yönüyle çok önemli stratejik bir konuma sahiptir.

    Günümüzde antik kent üzerinde  Vakıf Köyünün olması sebebiyle fazlaca bir kalıntı göze çarpmaz. Buna rağmen kentin sur duvarlarını, stadyumunu ve tanımlanamayan bazı yapılarını görmek mümkündür. Yer yer köy içinde yapılan tarımsal çalışmalar sırasında bazı temel kalıntıları, heykel, kabartma, yazıt zahire küpleri gibi eserlere rastlanmaktadır. Köy içinde sağa sola dağılmış halde bir çok mimari bloklara, başlık ve sütun parçalarına da rastlanmaktadır. Herakleia antik kentin de ele geçen sağlık tanrıçası hygeia heykeli, Zeus Ktesios Patrios ( Çobanların koruyucu babası kabartması, heykel torsoları gibi mermer eserler Hierapolis Arkeoloji Müzesin de  sergilenmektedir. Ayrıca antik kentin önemli bir şahsiyetine ait Ören Sırtında yer alan anıtsal Hieron mezarda Denizli Müze Müdürlüğü kazılar yapmış olup, bu anıta ait kabartmalar bugün yerinde koruma altına alınmıştır. Bu anıta ait bazı mimari parçalar daha önce çevredeki mezarlıklara taşınarak burada mezar taşı olarak kullanılmıştır.

    Herakleia antik kenti ve Herakleia Hieron’ unda yapılacak, bilimsel ve sürekli olacak kazı ve restorasyon çalışmaları, bölgeye büyük hareketlilik ve kazanç sağlayacaktır. Çünkü antik kent ve mezar anıtı Aphrodisias turistik yol güzergahı üzerinde bulunmaktadır. Burada yer alan arkeolojik eserlerin açığa çıkarılması sonucu, bölgeye gelecek olan turistler, el sanatları ve tekstil ürünlerini alacak böylece hem bölgenin arkeolojik zenginlikleri tanıtılacak, hem de ticari hareketlilik ve canlılık sağlanacaktır.

    Stadyum 
    Antik kenti çevreleyen sur ile bugünkü Vakıf köyünün arasındadır. Doğu-batı yönünde olan stadyuma ait yamaçlarda bazı basamaklar görülmektedir. Batı kısmındaki basamaklar ise tamamen tahrip olmuştur.


  9. Dionysopolis;  Şarap Tanrısı Dionysos’un Şehri…Çal ilçesinin yaklaşık 8 km kuzeybatısında bulunan Ortaköy Mahallesi yakınındaki Dionysopolis kenti, Suriye Krallığı “Seleukoslar Dönemi’nde” kurulmuş olup, daha sonra Bergama Krallığı egemenliğine girmiştir. Şarap Tanrısı Dionysos’un ismini taşıyan antik kentin bulunduğu bölgenin şaraplık üzümleri meşhurdur.

  10. Attuda; Karya ve Frigya Sınır Kenti… Sarayköy ilçesi sınırları içerisinde ve ilçenin yaklaşık 17 km. güneybatısında Hisarköyde yer almaktadır. Antik dönemde, Karya ve Frigya arasında bir sınır kentidir. Lykos vadisindeki kentler ile Aphrodisias arasındaki ticari, ekonomik ve sanatsal iletişimleri kurmada önemli bir rol oynamıştır. Antik kaynaklarda Attuda'da Men kültü olduğu, bu tanrıya ait bir tapınak yapılarak tapınıldığı, tapınak içinde at üzerinde tanrı Men 'e ait heykel bulunduğu yazılmaktadır. Ayrıca, Zeus, Apollon, Dionysos ve Asklepios heykelleri ile Artemis Anaitis kültünün de Attuda'da bulunduğunu antik kaynaklar yazar. Antik kentte imparatorluk öncesi ve sonrasında sikke basılmıştır.

  11. Apollonia Salbace; Apollon Tapınağı ve Yazıtlarının Kenti... Tavas ilçesinin 7 km batısında düz bir ova üzerinde kurulan Medet Mahallesi yerleşim alanı içinde yer almaktadır. Höyük buluntuları incelendiğinde ilk yerleşimin Tunç Çağına kadar uzandığı ve kesintisiz olarak devam ettiği görülmektedir. Hadrianus Dönemi’ne ait Apollon tapınağının temelleri ve yazıtlar günümüze kadar ulaşmıştır. Kentin M.Ö. I. yy. ve M.S. I. yy.lar arasında kendi adına sikke bastırdığı ve sikkeler üzerinde tanrısal motiflerin olduğu görülmektedir.




  12. Sebastopolis; Denizli ili Tavas ilçesinin 19 km. güneyinde bulunan Kızılca Kasabası'nın 2 km. doğusunda yer almaktadır.Sebastopolis kentinin geniş yerleşim izlerine rağmen yüzeyde yapı dokularını tesbit etmek mümkün değildir.Yapıların ancak bazı bölümlerini yüzeyde izlemekte ve görmekteyiz.Şehirin büyük bölülümü erozyon nedeniyle toprak altında kalmıştır.Ancak tarım arazisi olarak kullanılan özel mülkiyetlede arazinin sürümü sırasında bazı izlere rastlayabiliyoruz. Antik kentin ilk kuruluşu bilinmemekle beraber yüzeydeki kalıntılar Roma ve Bizans dönemlerine aittir. Kalıntıları,Höyük Tepesi, stadyum ve nekropoldür. 



    1) Höyük Tepesi : 
    Yaklaşık 150 m. Çapında ve 7 m. Yüksekliğinde bir höyüktür.Kentin akropol bölümünü oluşturmaktadır.Höyük üzerinde bir anıtsal yapının izleri yeralmaktadır. Temel izlerinden ve çevredeki frizler ve mimari parçalardan burada şehrin tapınağının yeraldığı düşünülmektedir. 

    2) Stadion : 
    Yaklaşık 60x150m. Ölçülerinde olup,tarımsal ekim dikimler sırasında tahrip olmuştur.Sadece bazı basamaklar kalmıştır.Erozyon nedeniyle taban kısmı dolmuş;güney kısmı kapalı,kuzey kısmı ise açıktır. 

    3) Nekropolis : 

    Kentin doğu bölümündedir.Akropolisin 1.5 km doğusunda, yolun sağında ve solundadır. Lahit mezarlar bugün toprağın yüzeyindedir.Yüzeydeki lahitler Roma Döneminin tarihini vermektedir.  
  13. Lounda;Denizli İli, Çal İlçesi, Mahmutgazi ve Aşağıseyit Köyleri arasında yer  alan Geç Helenistik, Roma ve Bizans Dönemine ait kasaba özelliğindeki Lounda Antik Yerleşiminin kalıntılarıdır. Bu kalıntılar Büyük Menderes Nehri’nin güneye doğru akıntısının dönerek kuzeye geldiği yöne aktığı yerlerin çevresindeki arazilerde, Değirmenderesi adı verilen Mevkii’de rastlanılmaktadır. Yukarıseyit Köyü’nün 1 km doğusundaki vadi ve vadi yamaçlarında yer almaktadır.

    Yüzeyde anıtsal yapılara rastlanılmamaktadır. Ancak bu yerleşimin kurulduğu yıllarda  anıtsal yapılar yapılmadığı anlamına gelmez. İklim olarak bölgede Akdeniz ikliminden sert karasal iklime yakın olan geçiş iklimi vardır. Ancak bu geçiş ikliminde topografik olarak vadinin dört tarafının kapalı olması ve nehrin verdiği ılıklık Lounda Yerleşimindeki yaşamı kolaylaştırmıştır. Geç Helenistik devirde kurulduğu  tahmin edilen yerleşimin kesintisiz olarak Bizans Çağı’na kadar sürekli bir yerleşim gördüğü anlaşılmaktadır.

    Ancak M.S. VIII. yy ‘dan sonra yerleşimin, daralarak dağıldığı tahmin edilmektedir. Yerleşimin, nüfusunun en yoğun olduğu M.S. II. ve III. yy’larda vadi çevresindeki düzlüklere kadar yaygın olması mümkündür.Vadi yamaçlarında kanyonlarda yer alan kaya mezarları da Geç Helenistik, Erken Roma Döneminde kullanıldığı anlaşılmaktadır. Batıda yer alan ve Yukarıseyit Köyü’ne çıkan vadiler içinde Helenistik Döneme ait, muhtemelen ön odalı mezarlar bulunmaktaydı. Lounda Antik yerleşimin bastırdığı herhangi bir sikkeye bugüne kadar rastlanılmamıştır. Bu durumda, Lounda’nın şehirleşme sürecine gelememiş ve Roma Döneminde Kasaba düzeyinde bir yerleşim olarak kalmıştır. Lounda Kenti’nin korunaklı bir yerleşime sahip olmaması Lounda’nın nüfusunu hızla azalarak muhtemelen İslam Orduları’nın yöreye gelmesinden önce, en geç VIII. yy’da ya da erken bir tarihte, nehre bağlı olan geçimini  sağlayan aileler dışında terkedilmiş olmalıdır. Antik Yerleşimin tamamen terk edilmesine rağmen, bölgenin verimli topraklarında yaşam süregelmiştir. 
  14. Trapezapolis; Babadağ ilçesi, Bekirler Mahallesi, Boludüzü Mevkii’nde bulunmaktadır. 

  15. Attyochorium; Çal İlçesi Çakırlar Mahallesi’nde, 
  16. Mossyna; Pamukkale İlçesi Gözler Mahallesi’nde, 
  17. Motello; METELLOUPOLIS-Bekilli-medele yeşiloba 
  18. Sala-SALENON-Güney ilçesi kuzeyi-Aşağıçeşme höyüğü
  19. Aetos-Tralla; Buldan İlçesi Derbent Mahallesi’ndeki varlığı bilinen diğer antik kentlerdir.
  20. ELEINOKAPRIA-Honaz pınarkent
  21. CHONEA-Honaz  
  22. APOLLONOS HIERON-Buldan
  23. HYDRELA-HIDRELA-Sarayköy-Tekkeköy
  24. FULVIA-Çivril-Işıklı Kasabası
  25. PELTAI-Çivril-karayahşiler köyü
  26. TIPRIZA-TRIBRITZI-Çivril
  27. HOMADENA-KHOMA -Çivril ,Gümüşsu civarı
  28. SOUBLAİON-SUBLAEUM-SIBLIA-Çivril, Gümüşsu
  29. ANAUA-SANAOS-Dazkırı Sarıkavak köyü
  30. KHARAX- Çardak merkez
  31. Pulcherianopolis -Bekilli 
  32. KIDRAMA-Tavas yorga köyü
  33. SALEIA-Tavas
  34. BARZA-Tavas yorga köyü-derinkuyu
  35. MOKOLDA-Tavas gümüşdere moğlasın
  36. PLASARA-Bingeç köyü-karacasu tavas arası
  37. HERACLEIA HIERON: Herakleia Salbace antik kentinin yaklaşık 4 km. doğusunda, bugünkü Tavas-Kızılcabölük kasabasının 1 km. kuzeydoğusunda, Ören Sırtı ve Kocapınar mevkii diye adlandırılan yerdedir.  Salbacos (Babadağ) dağının sırtında yer alan Hieron dikdörtgen şeklindedir. Dört tarafını plakalardan oluşan kabartmalar çevirir. Kabartmalarda Armetis, Apollon, Pan, Dionysos ve Herakles ile ilgili mitolojik sahneler işlenmiştir. Milattan sonra 1.yy Roma dönemine aittir. Üçgen alınlıklarda 12 burcu temsil eden simgeler yer almaktadır.Aphrodisias lı ustalar tarafından yapılmıştır. Yörenin ileri gelen bir yöneticisine ait bir anıt mezardır. Burada mezar sahibi kendini tanrılarla birlikte göstererek tanrılara yakınlığını anlatmaya çalışmıştır. Hieron'un yer aldığı Höyüğün eteklerinde neolitik döneme ait el aletleri bugün Pamukkale Arkeoloji Müzesinde sergilenmektedir.


  38. DIDIMEN-Kızılcabölük
  39. CARYSTUS-KARISTOS -Kızılhisar
  40. MOTALEIA--Çal,Dağmarmara köyü
  41. SALOUDEIA-Çal,Kabalar köyü
  42. KAGYETTEIA-Çal,Develiler köyü
  43. ATYOKHORION-Çal Akkent kasabası
  44. THIOUNTA-Çal gözler
  45. ANAVA-Çardak
  46. KAROURA-Sarayköy tekke köy
  47. MEN KAROU TEMPLE-Sarayköy Gereli köyü
  48. KILARAZA-Denizli hacı eyüplü köyü
  49. PEPOUZA-Bekilli-Karahallı(uşak) arası
  50. DIONYSOUPOLIS-DIONYSOS-Bekilli
  51. ERIZA-Acıpayam yeşildere (dereköy)
  52. AGATHE KOME-Acıpayam alacain
  53. THEMISSONION-Acıpayam karahöyük
  54. DIOKAISAREIA -Acıpayam yeşilyuva
  55. PHILICATIUM-Acıpayam yazır köyü KAYNAK:Erdoğan AKIN




            MEHMET KORKMAZ
 İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRÜ
























https://denizli-turizmi.blogspot.com/2014/07/

https://denizli-turizmi.blogspot.com/2014/07/